Prof. Dr. Mehmet Karalı

Prof. Dr. Mehmet Karalı

TEEMMÜLDEN TEKEMMÜLE-4 Düşünme Döngüsü ve Akletme

Makalenin görüntülü kaydını dinlemek için tıklayınız: https://youtu.be/0BaDqvxPeUo

Dikkat, teessür(duyarlılık), idrak, hafıza, muhakeme, zekâ, irade ve eylem (oryantasyon) olmak üzere 8 adet psikomotorun akıl ve kalp tarafından birlikte kullanıldığını daha önceki yazılarımızda belirtmiştik. Akıl ve Kalbin birlikte hareket etmesiyle ve bu psikomotorların işletilmesi esnasında oluşan zihinsel faaliyete düşünme diyebiliriz. Düşünmenin aşamaları ve derinliği söz konusudur. Aşamalar geçildikçe bir üst amaca ulaşılır, derinlik arttıkça bir üst kazanıma erişilir. Eğer bu aşamaları bir iş akış diyagramı ile ifade edebilirsek düşünme esnasında yapılan hataların tespiti de kolaylaşır. Zira bir elektrikli cihazın elektrik devresinin şemasını bilmek arızayı tespit etmek açısından nasıl bir kolaylık sunuyorsa düşünme şemasını da bilmek benzer bir kolaylık sunacaktır.

İnsanın nasıl düşündüğü ile ilgili konuya farklı açılardan bakılabilir. Örneğin bir psikiyatrist nöronlar, biyolojik değişimler, fiziksel etkiler gibi değişkenler üzerinden ele alabilir. Ancak biz pratik hayata ait gözlemlerle elde ettiğimiz düşünme süreçlerini şematize etmeye çalışacağız. Zira diğerleri akademik bir fayda sağlarken bizimkisi ise pratik bir fayda sağlasın istiyoruz. O nedenle en basit düşünme şeklinden en derin düşünme şekline kadar tüm aşamaları ve derinlikleri incelememiz gerekiyor. En basit düşünme bebeklerde görülür. Onların referansları güvenlik ve amaçları da hayatta kalmak şeklinde ön tanımlı (default) olarak Dünya’ya gelirler. Acıktığında, altı kirlendiğinde veya canı yandığında uyarılırlar ve bu uyarıyı referans olan güvenlik ile karşılaştırırlar yani mikro düzeyde muhakeme ederler ve bir tehlikeye veya ihtiyaca hükmettiklerinde el, kol veya baş hareketleri ile ya da ses vererek ya da ağlayarak bir tepki verirler ve ilgi beklerler. Buraya kadar yaşanan süreci sıraya koyalım. Sonra da bir yetişkinle kıyaslayalım.

metin, ekran görüntüsü, yazı tipi, sayı, numara içeren bir resim Yapay zeka tarafından oluşturulmuş içerik yanlış olabilir.

Şimdi bunu genelleştirerek bir şema ile ifade edelim.

diyagram, metin, çizgi, ekran görüntüsü içeren bir resim Yapay zeka tarafından oluşturulmuş içerik yanlış olabilir.

Öğrenme çizgisini görmez isek iç tarafta kalan bir döngü vardır ve bu döngü en küçük düşünme eyleminde bile birkaç defa tekrarlanır. Bu tekrar neticesinde artık, bilgi beyin için kıymet kazanır ve öğrenme gerçekleşir. Yani ulaşılan neticeler hafızaya yerleşir. Sonraki sorgulamalar için referans teşkil eder.

Bu döngünün işletilmesi düşünmeyi, güzel bir amaca uygun olarak işletilmesi akletmeyi, çokça yapılması düşünmedeki derinliği yani teemmülü sağlamaktadır.

Araç kullanan bir sürücünün düşünmesini gözümüzde canlandıralım, sürücünün şekilde belirtilen döngüye göre hareket ettiği görülecektir. Şöyle ki;

Sürücü, dikkat motoruyla Gözlem Merkezini daima aktif tutarak (yani duyu organlarını kullanarak) etrafına bakınır. Bu bakınma neticesinde teessür motoruyla Algı Merkezi birtakım tehlikeler algılar ve sürücünün idrak motorunda (Anlama Merkezinde) yol güvenliği ile ilgili birtakım bilgiler oluşur. Bu bilgiler hafıza motorunu tetikler, Referans Merkezindeki referans değerlerle (güvenli takip mesafesi, güvenli şerit mesafesi, güvenli hız vs.) kıyaslanır yani muhakeme edilerek Yargı Merkezi devreye sokulur. Eğer bir anormallik tespit edilirse bunu telafi etmek için bir çözüm üretmek üzere zekâ motoru yani Çözümleme Merkezi devreye girerek bir çözüm üretir. Bu çözüm gazı kesme, frene basma, direksiyon çevirme, vites değiştirme gibi pek çok seçenekten biri olabilir. Ancak çözüm üretmek yetmiyor. Bu çözümü devreye almak için irade motorunun devreye girmesi gerekmektedir. Bazen sürücüler tehlikeye rağmen yavaş ilerleme iradesi gösteremeyebilir bu durumda hayatta kalma motivasyonu irade motorunda bir güç üretir ve bu güç çözümü uygulatır. Yani Eylem Merkezini harekete geçirir. Bu eylem, sürüşteki anormalliği oryantasyon motoruyla oryante eder yani normaline çevirir. Buna rağmen güvenlik sağlanmış mı veya yeni tehlikeler var mı diye tekrar dikkat motoru ile gözlem yapmaya devam ederiz. Çünkü bir bozucu etki eylemin sonucunu boşa düşürmüş olabilir. Ya da üretilen çözüm yeterince geçerli olmayabilir. Bu döngü amaca ulaşana kadar daima işletilir.

Döngü arttıkça düşünce derinleşir Düşünme Merkezlerinin çıktısı da derinlik kazanır. Algı Merkezindeki olgular görüşe, görüşler farkındalığa ve hatta basirete dönüşür. Anlama Merkezindeki bilgiler fikre, fikirler idrake dönüşür. Referans Merkezindeki mantıktan aksiyoma, aksiyomdan inanca, inançtan imana geçilir. Yargılama Merkezindeki kanaatten iddiaya, iddiadan bilimsel teorilere ve tezlere geçilir. Bu geçişler düşünmedeki derinlikle yani döngüdeki süreklilikle ve usule riayetle gerçekleşir. Örneğin Yargılama Merkezinde usule nasıl riayet edildiğini bir önceki yazımızda ele almıştık. Diğerleri de sonraki yazılarda ele alınacaktır. O nedenle yazılar arasındaki bütünlüğün kaçırılmaması önem arz etmektedir. Zira çalışmalarımız sadece bir tespit değil aynı zamanda çözüm odaklı olarak da ele alınmaktadır.

Döngünün işleyişinde bir sıralama vardır ve 3 farklı başlangıç noktasının olduğu düşünülmektedir. Bunlar;

  1. Gözlem Merkezi (Dikkat): Yaklaşık %90 oranında düşünme döngüsü buradan başlar. İster çok basit bir şey olsun isterse bilimsel bir çalışma olsun, insan daima gözlem yapar ve duyu organlarıyla elde ettiklerini işlemeye başlar.
  2. Algı Merkezi (Teessür): Yaklaşık %4 oranında düşünme döngüsü buradan başlar. Bunlar kalbimize doğan hislerin bizi uyarmasıyla başlar. Çünkü Allah cc insanın nefsini düzenledikten sonra,

فَاَلْهَمَهَا فُجُورَهَا وَتَقْوٰيهَاۙۖ. (Fe elhemeha fucureha ve takvaha.) Kötülüğü ve ondan sakınmayı ona ilham etti. (Şems suresi-8) buyurmaktadır. Dolayısıyla insana daha yaratılışı esnasında ilham edilmiş olan kötülük tanımı ve ondan sakınma şekli teessür yoluyla kalpten (belki de ruhtan) neş’et ederek bizi uyarır ve düşündürmek üzere döngüyü başlatır. Kalbin huzursuz olması veya ruhun daralması fıtratın bir parçası olan ve belki de vicdan olarak tanımlayabileceğimiz bu ön tanımdan ileri gelmektedir. Kalbe doğan şeyler her zaman kasvet olmaz bazen de bir neşe, sevinç, coşku olarak da zuhur edebilir. Daha da önemlisi kalbe ilham yoluyla doğan bilgidir. Bu kısmı İmam Gazali’nin El-Munkız Mined Dalal isimli eserinden alıntılayalım. Gazali diyor ki;

Ayet-i kerîmede meâlen buyuruldu ki: (Allah, kimi hidayete erdirmek dilerse, onun göğsünü İslam’a açar, gönlüne genişlik verir...) (En’am suresi 125). Bu ayet-i kerimede geçen açma ve genişletme manasındaki “şerh” kelimesinden murâdın ne olduğu Resûlullah'a (sav) sorulunca: (O, Allahü teâlânın kalbe akıttığı bir nurdur) buyurdu. Bunun alâmeti nedir diye sorulunca da: (Fani olan dünyadan yüz çevirip, ebedi vatan olan ahirete yönelmektir) buyurdu. Resûlullah (sav) bir başka hadis-i şerifinde, bu nur ile alâkalı olarak şöyle buyurdu: (Allahü teâlâ kullarını karanlık içinde yarattı. Sonra da onların üzerine kendi nurundan serpdi.) Yani Allahü teâlâ, insanları ve cinleri, tabi’atlarının zulmetli nefs-i emmârenin halleri altında yarattı. Sonra, üzerlerine ma’rifet ve hidâyet nuru yaydı.

Görüldüğü üzere güzel bilgi güzel bir eyleme ulaştırırken, güzel eylemin de (yani kulluğun da) güzel bilgileri (nur, keşif, ilham, basiret şeklinde) doğurduğunu söyleyebiliriz. Bu tür bilgiler ham olmayıp kâmil bilgiler olduğu için tam bir anlama yani idrak ile geldiğini düşünebiliriz. Bu durumda döngünün Anlama Merkezi olan İdrak ile başladığını da söyleyebiliriz.

  1. Referans Merkezi (Hafıza-Bellek): Öğrenme yoluyla elde ettiğimiz bilgiler bize sonraki gözlemlerimiz için rehberlik ederler yani referans teşkil ederler. Ancak biz bunların bir kısmını mutlak referans olarak görmediğimiz için zaman zaman bellek bölgesin bir tecrübemizi, bir inanışımızı, bir referans bilgimizi çıkartıp sorgulamaya tabi tutarız. Yani döngüye sokarız. Bu döngü sağlıklı şekilde işletildikçe referans teşkil edecek daha kesin bilgilere ulaşılır. Döngünün buradan başlaması yine yaklaşık ve tahmini olarak %1 lik bir oranı teşkil eder. Çünkü insan çok nadir bir şekilde inançlarını ve tecrübelerini sorgulama gereği duyar.

Düşünmeye ait ortaya koyduğumuz bu şematik gösterimin bazı bölümleri ileride bir miktar daha detaylandırılacaktır. Bu gösterim bize düşünmeye ait belki 50 civarında kolaylık ve farkındalık sağlayacaktır. Bunlarda verdiğimiz kararlardaki isabet oranını ve davranışlarımızdaki istikamet oranını artıracaktır inşallah. Şu haliyle şematik gösterimin bize söylediklerini özetlersek;

  1. Birden fazla Düşünme Merkezi var ve bunlar birbiriyle bütünleşmiş halde işletilerek amaca ulaşılır.
  2. Her bir Düşünme Merkezi bir Psikomotor ile gerçekleştirilmektedir. Dolayısıyla bu motorların eğitimi ve belki de bakımı gerekmektedir ki sağlıklı bir düşünme ortaya çıksın.
  3. Düşünme Merkezleri arasında bir sıralama ve hiyerarşi vardır.
  4. Düşünme Merkezleri arasında “öğrenme gerçekleşti mi?”, “amaca ulaşıldı mı?” şeklinde bazı sorgulamalar vardır.
  5. Düşünme Merkezleri birbiriyle sebep-sonuç ilişkisi içerisindedir.
  6. Düşünme döngüsü esnasında bazen her döngüde bazen de bir grup döngüden sonra referans değişir. Mesela önce algılarımızı referanstaki mantık ile ele alırız. Sonraki döngüde bu algı olguya dönüşür. Daha sonra bu olgu referanstaki bir aksiyom veya bilimsel bir yasa ile ele alınır ve bilgiye dönüşür. Daha sonra bu bilgi referanstaki inanç ile ele alınır bir kanaate veya iddiaya dönüşür.
  7. Düşünmenin başlangıç noktaları değişiklik göstermektedir.
  8. Yargılama bir referansa göre yapılmaktadır dolayısıyla yargılar (hükümler) mutlak değil bağıldır.
  9. Akıl referans değil araçtır. Ancak sağlam referanslara yine akıl ile ulaşılır.
  10. Sağlam bir referansa dayanmadan yapılan yargılamalar kişinin kanaatini yansıtır. Dolayısıyla varılan yargının isabeti referansın sağlamlığıyla doğru orantılıdır.

Allah izin verirse, yazımız kaldığı yerden devam edecektir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum