Terzi Aşık Osman Çoban

İnsanlar vardır tomurcuk gibi açarlar…

Kokuları sarar, kuşatır sizi…

Anlarsınız hemen… Onların toprağında bir başkalık vardır…

Havası başka hava, suyu başka su…

Güneşleri de elbette farklı güneş…

Hissedersiniz enerjilerinden… Aynı şehirde yaşar aynı gıdalarla beslenebilirsiniz ama bu durumu değiştirmez.

Başka bir sebep aramak gerekir.

Benim her yanım kupkuru iken bu insanlar nasıl sürekli baharı yaşarlar sorusu cevap beklemektedir.

Birkaç cevap benden olsun gerisini siz bulun isterseniz. Onlar güneşe sırt dönen âdemler değildirler…

Yüreklerini açarlar güneşe ve tüm renklerine… Ve hep açık kalır sîneleri mânâ güneşlerine…

O güneş onları öldürmez, yakmaz, “oldurur”

“Güneşe sabretmeyen koruk, üzüm olamaz”şuurunda olduklarından yakıcılığı da olumsuz algılamazlar, rahmet sayarlar…

“Derman arardım derdime, derdim bana derman imiş”sırrına böyle ererler…

Güneşi de taşra da, dış âlemde aramazlar elbette… “Ne ararsan kendinde ara” ilkesi ile hareket ederler ve güneşlerine en güzel biçimde ay olurlar, ayna olurlar…

Aldıkları ziyayı, yani aşkı etraflarına yansıtırlar, yayarlar…

Cömertçe…

Güneş gibi…

Aşk…

Aşık, maşuk… Ne de çok dilimiz döner bu kelimelere… Kullanıp dururuz.

Peki ya gönlümüz döner mi bu zikre?.. Yüreğimiz hakkıyla aşkı zikreder mi?

Beni “pas” geçin lütfen! Cevap veremeyeceğim.

Madem aşk zor, madem aşk sefa ile cefayı da barındırır özünde… Ve madem aşk yolu çetindir, sarptır, ne yapmalı o halde?

Şöyle derim kendi kendime; be hey âdemoğlu, madem aşka yeteneğin yok, ne sızlanırsın?!

Yok mudur aşka erenler etrafında?.. Yok mudur aşkın künhüne vakıf olan sırlılar?

Yok mudur aşkın külünü savuran gam ehli? Yok mudur dilini kalbine dayayan ârifler?

Yok mudur aşk şerabın içip sermest olan ehl-i dil?

Vardır elbet! Olmaz mı?

İşte o vakit dilimdeki cümle değişir. Aşk ehlinin dibine düşmeli… Gölgesinde gezmeli… Nefesine ermeli… Nazarına değmeli şekline döner virdim…

Öyle de yaparım.

Tanıdığım Hakk aşıklarından biri de İdris Nebi’nin çıraklarından terzi aşık Osman Çoban’dır.

Onun yanında hanedanı ehl-i beytin kokusunu hissedersiniz. Burnunuz sızlar.

Hz. Ali’nin cereyanına tutulur, Fatıma annemizin eteğine tutunursunuz adeta…

Ceryan kuvvetlidir, şiddetli gelir… Lazer ışını gibidir adeta, içinizden geçer…

Muhibbi ehl-i beyt olursunuz!

Aşık Osman Çoban Uşşaki’dir… Aşk yolundan yani… Yanar ve yandırır aşkın nârına…

Zaman zaman gelir ziyaretime, ötelerden nefesler sunar…

Bir kıvılcım çakar. Çıramı yakar da öyle gider.

Bir fırtına eser aşktan yana…

Bir ateş topu gelir, dağıtmayan toplayan, seni tevhit eden, birleyen, bütünleyen…

O konuşur ben dinlerim… Küçücük notlarda alırım mümkün olduğunca… Bu notlarımı paylaşmak isterim sizinle… Bakalım İdris’in çocuklarından aşık Osman Muhtefi neler demekte, nasıl çağlamakta? İşte birkaç satır:

  • İşinden gıda, eşinden rıza, ilişkide olduğun kişilerden hiza almalısın. Bu idrake varmayan Allah'tan rahmet, Peygamberden şefaat bulamaz. Sıratı müstakim budur.
  • Baş kemale göz cemale açık olmalı. Kapanmak kolay cemale, ilme irfana açık olmak, açılmak zordur.
  • Bir erkek eşini Fatıma'dan ayrı, bir kadın eşini Ali'den ayrı görürse rahmetten de şefaatten de mahrumdur.(Bektaşi Müslüm Aydoğdu Baba)
  • "Der"ler deresinden geçmeden Hakk'a ulaşılmaz.
  • İnsan gözdür, dostu gören göz. Gerisi post ve posadır.
  • Bağlılık başka bağımlılık başkadır.
  • Kötüden kaçamazsın, kötülükten kaçılmalı.
  • Negatif görüş dar açıdan bakıldığında görülür.
  • Nefs üzümün koruk halidir olgunlaşınca üzüm olur.
  • Yeteri kadar sevgi, bilgi, ilgi güneşi görmezsek üzüm olamaz koruk kalırız.
  • Bütün mesele kendi özümüze varmaktır.
  • Bütün mesele nasıl yaşadığımızdır.
  • Sırat insanlar arası ilişkiden ibarettir.
  • Kuldan hata, sultandan atâ..
  • Karşılaştığımız insanların güzel yanını görmek, Muhammedi görmek demektir.
  • En büyük nimet Salih arkadaştır.
  • İnsanlık formasyonuna Muhammedi ahlak ile varılır.
  • Cehennem cehalettir.
  • Kimseyi minnet altında bırakmamalı. Herkes hür olmalı.
  • Gönülden taşra yar olmaz.
  • Bütün mesele gönülden istemektir.
  • Konuştuğun kimseleri Muhammed (sav) den ayrı görme, başka bir şey istemez!
  • Hem farlı göreceksin, hem bir göreceksin.
  • Haram herhangi bir kişiye tepeden bakmaktır. Bunu yapmak şeytanın yörüngesinde bulunmaktır.
  • Bir şeye haddin fazla sempatide bulunmakta, antipati de bulunmakta kişiyi kilitler!
  • Olumlu düşünce ve eylem namazın özüdür.
  • Herkes kendi müfettişi olursa mümindir.
  • Kişi müfettiş değil mürit olmalıdır.
  • Yaptığımız iş neyse onun ibadet olduğunu düşünmeliyiz.
  • Güzel ahlak herkese muhabbetle, hüsnü zanla bakmaktır.
  • Ben Allah için sevdiklerimden ibaretim, başka türlü olursa yokum demektir.
  • Hepimiz birbirimize olan sevgimizle varız.
  • Ben çocuğumun doğumuna vesileyim, o da benim olgunlaşmama.
  • Zahir O, batın O, evvel O, batın O. Sen nesin? Bunu anlamazsan müşriksin!
  • Sen sana perdesin! Hak sende. Sen nerdesin?
  • İbadet hizmettir.
  • Senin kalbin Muhammedi yayın frekansına açık mı? Bütün mesele bu!
  • Efendimiz benden sonra peygamber gelmeyecek demesi, arifler, kamiller, aşıklar, salihler, alimler suretinde hep ben geleceğim demektir.
  • En büyük iki perde: biri zaman, biri mekan.
  • Muhammed (sav)e yetişemedim diye düşünme, sen çağır O sana gelir! 

Ne diyelim efendim…  Aşk olsun iki gözüm aşk olsun!

HABER NAME/ 16.01.2012 canbolatugur@gmail.com/ https://twitter.com/ugurcanbolat

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum