Türlü 22.01.2009

Fikr-i Münafık Kemal Gürüz

Siyaset işte, insanı bazen ak yapıyor bazen de kara. Yanar döner lamba gibi. Böyle zihniyetteki insanlar ilk gelen otobüse binmekte sakınca görmezler.

Kemal Gürüz de bu güruhun içinde.

Bir bakmışsın Amerikan karşıtı olmuş ve kendisine Amerikancı diyenden 9 bin TL tazminat parası alıyor. Aradan fazla zaman geçmeden kendini Amerikancı ilan ediyor. Demek ki birilerine yaranmak için.

Ömrü boyunca İmam Hatiplilere savaş açmış bu şahsiyet karşısına bir İmam Hatip çıkışlı birisini alarak röportaj yaparak ne kadar bir çelişkili fikirler içinde olduğunu gösteriyor.

Durum şunu gösteriyor; Gürüz ısınma turlarında yakında politikaya atılacak.

Ne diyelim fikr-i münafık hocamız politika sahnesine hoş geldiniz.

 

**********

 

Yahudi Şuuru..!

Geçenlerde elektronik posta kutuma bir yazı geldi. Bunu sizinle paylaştıktan sonra artık Yahudi malları alır mısınız, yoksa daha mı tedbirli davranırsınız, size kalmış.


Çamlıca Kız Lisesi Müdür Muavini Sebahat Egemen Hanım'ın yine bir lise hocası olan arkadaşının başından geçen su hadise, değişik ülkelerde yıllarca azınlık psikolojisi içinde yaşayan Yahudi cemaatinin millet olma şuurunu nasıl kazandıklarını göstermesi açısından oldukça önemlidir:
 
" Çocuklardan not tutmaları için bir defter getirmelerini istedim. Sınıfın tek Musevi talebesi hariç iki gün içinde hepsi isteğimi yerine getirdi. Her ders Yahudi kızına defter getirmesi gerektiğini tekrarladımsa da, hali vakti yerinde olduğu halde kız deftersiz gelmekte devam ediyordu.
 
Nihayet aradan bir hafta geçtikten sonra, dediğimi yapmadığı takdirde kendisini sınıfa almayacağımı söyleyince ağlamaya başladı. Ailesinin çok geniş imkânı olduğunu bildiğim için bu direnmenin sebebini öğrenmem lazımdı. Kızdan aldığım cevap bir Siyonist prensibin genç bir Yahudi kızında ifade bulmasından ibaretti.
 
Kız ağlamaya devam ederek
''ne yapayım öğretmenim, Yako on gündür dükkânını açmadı, herhalde hasta olmalı'' dedi."

Yako'dan başkasından alış veriş etmeyi prensibine ihanet addedecek ırki bir taassupla Yahudiliğine gösterdiği bu sadakatin kaçta kaçı bizlerde bulunmaktadır?

 

**********

 

Güngören Belediyesi'ne Teşekkürler

Geçtiğimiz cumartesi günü Güngören Belediyesi'nin bir etkinliğine katıldım; Çaylar Başkan'dan. Eski kültürümüze hafiften bir teğet geçen program aslında çok faydalı ve yararlı.

Başkan her cumartesi günü bir kahvede bilge bir insanla hem sohbet yapıyor hem de icraatlarını anlatıyor.

Katıldığım programda değerli üstadımız Yavuz Bahadıroğlu Bey mahallemizi şereflendirdi ve kendisinden çok faydalandık.

Onun sayesinde Hayme Ana ile Haymana arasındaki ilişkiyi, II. Abdülhamid'in Yahudilerle olan soğuk savaşının detaylarını, Süleyman Şahı'n Sungur Tigin, Gündoğdu, Dündar ve Ertuğrul adlı dört oğlunun olduğunu öğrendik.

Böyle bilge insanlardan her zaman faydalanmalıyız.

Bilge kişinin yaptığı sohbetlerden vatandaşlar faydalanması çok güzel. Ayrıca vatandaşlar belediyenin icraatlarından haberdar oluyorlar. Hatta belediye başkanına da sorguluyorlar. Çok hoş bir ortam aslında.

Sohbet bitiminde belediyenin kahveye bir kitaplık hediye etmesi de takdir-e bir şayan hareket. Aslında hediyenin orada tozlu olarak kalmamalı, oraya gelen kişiler tarafından okunmalı. Oyunlarından feragat ederek hiç olmaz yarım saatini kitapları ayırması çok güzel olur.

Ama…

Her neyse yine biz ümitvar olalım. 

Böyle programların tüm belediyelerin de icra etmesi temennimiz.

Bundan dolayı Güngören Belediyesi'ni tebrik ediyorum.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum