Zayıf kadın ve zalim erkek

Kadınlar ile erkekler arasında birçok bakımdan farklılıklar bulunsa da "insan olmak" bakımından farkları yoktur. Hangi cinse mensup olurlarsa olsunlar insanlar gerekli bilgi ve olgunluktan yoksun iseler zaaflarına boyun eğerler, akıl, vicdan ve dinin emirleri dışına çıkarlar.

Akıl, vicdan ve dinin emirlerinin dışına çıkan insanların bir kısmı bunu "usule aykırı teviller ile meşrulaştırarak" yaparlar. Bu meşrulaştırma faaliyetinin sıkça yapıldığı konulardan/alanlardan biri de aile ilişkileridir. Bazı erkekler kadınların "bilgisizlik, çaresizlik, zayıflık" gibi durumlarından yararlanarak ve dini kullanarak onlara zulmederler, haklarına riayet etmez, onları insan yerine koymaz, köle gibi kullanırlar. Peygamberimiz bunu bildiği için hayatı boyunca yaptığı gibi ümmete son hitabesinde de "kadın haklarına dikkat çekmiş, 'iyi erkek kadına iyi davranan erkektir' buyurmuş; ümmete, kadınlara iyi davranmalarını vasiyet etmiştir".

Dindar görünen zalim erkelerin kadınları ezerken kullandıkları hadisler var. "Kocanın izni, kadınların namazlarını bile camide değil, evde kılmalarının daha iyi olduğu ve erkek istediği zaman kadının yatağa gelmemesi veya cinsel ilişkiyi kabul etmemesi halinde meleklerin kadına lanet okuyacakları" mealindeki hadisler bunlar arasındadır.

Bu istismar konularına açıklık getirmeden önce şu hususun altını çizmem gerekiyor:

Erkeğin haksız davranışları, dini istismar ederek kadını ezmesi, köleleştirmesi üç ana sebebe dayanıyor:

1. Kadınlara gerekli eğitim ve öğretim verilmiyor; cahili aldatmak daha kolay oluyor.

2. Dine aykırı gelenekler yüzünden evlilikte zulüm gören kadına yakınları yalnızca sabır tavsiye ediyor, durumunu düzeltmek, olmayacaksa ayırıp zulümden kurtulmasını sağlamak için gerekeni yapmıyorlar.

3. Bilgisiz, beceriksiz, gerektiğinde meşru yoldan hayatını kazanmaktan aciz olan kadınlar, ayrıldıkları takdirde daha kötü durumlara düşmekten korkarak zulme katlanıyorlar.

Halbuki:

1. İslam'a göre din ve dünyaya dair bilinmesi gereken her şeyi öğrenmek (öğrenmek ve eğitilmek) her iki cinsin de hem ödevi hem de hakkıdır.

2. Evlilik hayatından memnun/mutlu olmayan, haksızlığa maruz kalan nice kadın Peygamberimiz'e başvurmuş, O da ya durumu düzeltmiş veya kadının ayrılmasını sağlamıştır. Kendi kızı durumundan şikayet ettiğinde derhal duruma el koymuş, karı-kocanın arasını düzeltmiş, damadının ikinci evlilik arzusuna karşı çıkarak bunu engellemiştir.

Önceki ve Sonraki Yazılar