III. DÜNYA SAVAŞI YA DA BOP

I. Dünya savaşı malum, Osmanlı’nın sonunu hazırlayan güçlerce icad edilmiş, neticede 600 yıla hükmetmiş Şanlı Osmanlı yerini pek çok mazlum devletlere bırakmıştı.

II. Dünya savaşı da neredeyse I. Dünya savaşının hesaplaşması gibi olmakla beraber, altında yine şer güçler vardı.

II. Dünya savaşının galibi Mihver devletler kurdukları Birleşmiş Milletler (BM) yapısı ile Dünya’da hüküm sürmeye ve her istediklerini değer ülkelere yaptırabilir hale gelmişlerdi.

BM, NATO, Varşova Paktı gibi soğuk savaş oluşumları da Sovyet Rusya’nın tasfiyesi ile bir anlamda manasını yitirmişti.

Sovyet Rusya’nın Afganistan’ı işgali ile başlayan yeni süreç hem Batılı silah üreticilerini memnun etmiş hem de Dünya üzerinde tahakkümlerini sürdürmek isteyen BM yapısının söz sahibi ülkelere yeni kapılar açmıştı. Elbette ki kurdukları sinsi düzenle sermayeyi elinde tutan Masonik güçler olayların organizesinde etkilerini devam ettiriyorlardı.

Artık rahat rahat itiraf ediyorlar. Çünkü bunun iki anlamı var. Birincisi, bize karşı gelenin canına okuruz mesajı, diğeri artık saklama ihtiyacı duymamaları.

Malum III. Dünya savaşın ile ilgili pek çok senaryo üretiliyor. Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) bunun pervasızca ortaya konmuş ifadesidir.

Oyun Ortadoğu üzerinde oynanıyor. Hem, ABD, Hem Rusya, Hem Avrupa artık kendi topraklarında bir savaş istemiyor. I. Dünya savaşında biri birleri ile savaşıyorlarmış gibi gözükseler de savaş Osmanlı üzerine oynanmış ve başarıya ulaşmıştı. II. Dünya savaşı farklı boyutla ortaya çıkmış olsa da bu sefer ABD’nin silah gücünü ispat eder bir netlikle sonuçlanmıştı.

NATO oluşumları, IMF, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi gibi uydurma oluşumlar sömürü düzenine kurumsal anlam katmaktan başka bir anlamı olmayan şeylerdi, halen de öyledir.

Afganistan savaşının içine çekilen Pakistan kanamaya devam ediyor. İran Irak savaşı ile ekilen tohumlardan elde ettikleri meyveleri halen BM yapılanması altında yemeye devam ediyorlar.

Irak’ın işgalinin sadece Irak petrollerini çalmaya yönelik bir oyun olduğunu artık saklama gereğini duymuyorlar.

Kılıf çok etkili.

Demokrasi. Arap Baharı ne zamandır tezgahlanıyor, anlamak için epeyce ekmek yememiz lazım.

Suriye tam bir tezgah. Suriye’nin Lübnan benzeri bir yapıya dönüşmesi için çoktan hesaplar yapıldı.

Mısır için de benzeri bir planın hazır olduğunu anlamak zor değil.

Kuzey Irak Kürt yapılanması, Kuzey Suriye Kürt yapılanması ve Türkiye’yi 30 yıldır kanatan Güneydoğu sorunu bu tezgahın uzun hedefleri olan planlarıdır.Ermeni sorunu da ayrıca ele alınmalıdır.

Sıra Türkiye’ye ne zaman gelir demeyin.

Taksim provokasyonu küçük bir denemeydi. Başarılı olamadılar diye sevinmeyin. Şer güçlerinin hiç acelesi olmaz.

Avını sabırla bekleyen yırtıcıları bilirsiniz. Uygun mesafeye gelmeleri için epeyce beklemeyi göze alırlar.

III: Dünya savaşı BOP ile birlikte başlamış ve İslam kanı akıtmaya devam ediyor. Orta ve Yeni çağ boyunca devam eden haçlı seferleri şimdi de sürüyor. Bir farkı var, o haçı seferleri din algısı ile yapılıyordu. Şimdiki haçlı seferleri 1789 Fransız ihtilalinin Batıda dini devre dışı bırakması ile ruh aynı olmakla birlikte amacı sermaye sömürüsü olarak değişmiş, hedef İslam ama din kaygısı yerine para kaygısı almış yeni versiyon üzerinden devam etmektedir.

İşin en ilginç tarafı bu yapının içinde Yahudi lobisinin kendini son derece iyi kamufle ederek, baş düşmanlarının sinesine saklanmış ortak hareketle İslam kanı akıtmaya devam etmektedir.

III. dünya savaşı çoktan başladı ve devam ediyor. Adı konmamış bu savaşın kaybedeni ise masum Müslümanlar.

Arap baharı, Türk Baharı hikayeleri ile toplumların gazı alınıp içi boşaltılıyor ve hazır menü haline getiriliyor.

İçinden bir türlü çıkmayı akıl edemediğimiz problemler yumağı, örümcek ağı misali çırpındıkça sarmala bulaşan örümcek avı gibi bizi tüketmeye devam ediyor.

Ne zaman uyanacağız.

Ne zaman Demokrasi adına bir birimiz yemekten vaz geçip düşmanın sinsi oyununu bozacağız.

Uyanmak zamanı gelmedi mi?

Baharlar kışa dönmüş çoktan. Ama biz bahar sanmaya devam ediyoruz.

İç politikada çıkmazlar, dış politikada çıkmazlar. III. Dünya savaşı devam ediyor. İslam kanı akıyor, Ortadoğu’nun petrollerini bir şekilde çalmaya devam ediyorlar.

Demokrasi. Manası nedir?

Kan ve gözyaşı.

Kaybedilen varlıklar. Bölünen ve tamir edilmesi imkansız yaralar.

Birazcık ümit doğmuştu. Bahar sandığımız dikenler her şeyi altüst etti.

Vah bize.

 

Ahmet TÜRKAN- HABERNAME

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum