Soğuklarla birlikte doğalgaz zammı yine kapıya dayandı

Nedense her sene kışın ortasında bir anda ya doğalgaz aldığımız ülkelerden verilen gazın miktarında azalma olacağı ya da geçmişten gelen borcun ödenmesi gündeme gelir. Bu ise her şekilde yeni bir zammı akla getirir. Gazı kullanmıyorum demek mümkün değildir. Çünkü tüm binalarda ısınma sistemleri doğalgaza bağımlıdır. Çoğu evlerde soba kurma imkanı bile yoktur.

Bu senede tüm yurdun dondurucu soğuklarla ve karla boğuştuğu şu günlerde gazetelerde doğalgaza yüzde 15 zam yapılacağı haberlerini okuyoruz. Yani bir yandan havanın soğukluğu öbür yandan zam haberlerinin soğukluğu birleşince insanlar sanıyorum daha fazla üşüyorlar. Zam yapacak olanlar maliyetlerdeki yükselme, yani gazı satanların fiyatları artırdığı gibi gerekçelerle yeni bir zamma mecbur olduklarını söyleyebilirler. Bu arada söylenmeyen bir başka husus daha vardır. Rusya ve İran ile doğalgaz anlaşması yapılırken yıllık belli bir miktar gazın kullanılacağı taahhüt edilmiş. Bu miktar gazı ister kullanalım ister kullanmayalım parasını ödeyeceğimizi de belirtmişiz. Bu anlaşma sebebiyle Rusya ve İran'a bir milyar dolar kullanmadığımız ya da kullanamadığımız doğalgaz sebebiyle borçlanmışız ve haklı olarak karşı taraf kullanmadığımız bu gazın parasını anlaşma gereği istiyor. Haklıdır da, çünkü yapılan anlaşmada belli bir miktar gazın yıl boyu Türkiye'ye verileceğinin taahhüt edilmesini istemişiz onlarda biz bunu taahhüt ederiz ama siz de yarın bu kadar istedik ama ihtiyacımızdan fazla oldu kullanamıyoruz bunun içinde kullanmadığımız gazın parasını ödemeyiz diyemezsiniz şartını anlaşma metnine  koydurmuşlar. Ekonomik sıkıntının doruk noktasına ulaştığı bir dönemde şimdi birde açıktan bir milyar dolar ödemek durumundayız. Öyle anlaşılıyor ki işte bu bir milyar doları ödeyebilmek için doğalgaza yüzde 15 zam gündeme geliyor. Yani kullanmayanların gaz parasını kullananlardan almaya kalkıyoruz.

Hadi diyelim ki anlaşma gereği bu bir milyar doları ödedik. Mesele bitecek midir? Hayır bitmeyecektir. Çünkü, doğalgaza yeni bir zam özellikle sanayideki kullanımı daha da aşağı çekecektir. Geçtiğimiz yıllarda doğalgaza arka arkaya yapılan yüksek zamlar pek çok sanayi kuruluşunu enerjide farklı arayışlara itmiştir . Doğalgaza yapılan zamanlar büyük ölçüde yaz aylarında geri çekilmesine karşılık doğalgazdan kaçan sanayi kuruluşlarının önemli bir bölümünü yeniden doğalgaza çekmek mümkün olmamıştır. Bu gerçek gösteriyor ki doğalgaza yapılacak yeni zamlar tüketimi daha da düşürecektir. Yani zam almadığımız gaz için ödeyeceğimiz parayı daha da artıracaktır. Bunun mantığı olamaz. Söz konusu anlaşmaların bugün bizi açıktan ödeme yapmaya mahkum eder şekilde yapılmasında bir zaruret mi vardı, bilemiyorum. Yani insanımızı üşütmemek ve sanayimizi durdurmamak için istenen miktar yüksek tutulmuş olabilir. Ama yapılan zamlarda sadece sanayicilerimizi değil konutların ısıtılmasında bile doğalgazdan kaçıldığı düşünülecek olursa bu çıkmazdan kurtulmanın yolu yeni zam değil, hatta daha da ucuzlatılmasıdır. Böylece hem insanımız ucuza ısınmış, ucuza üretim yapmış olacaktır hem de açıktan ödemeden kurtulmak mümkündür.

Doğalgaza zam özellikle sobalı sisteme göre yapılmış binalarda hızlı bir sobaya dönüşü gündeme getiriyor. Oturduğum binada 6 daireden üçü kombi sistemleri olduğu halde şu anda soba kurmuşlar, odun ve kömür yakıyorlar. Zamların daha da artması söz konusu olduğunda bu sayı daha da artabilir.

Bir çok sanayi kolunda üretimin önemli girdilerinin başında enerji gelmektedir. Enerjinin fiyatı arttıkça üretim maliyeti de artmaktadır. Bu ise talebin düşmesi ile birlikte işsizlik gibi konuları da gündeme getiriyor. Kısacası doğalgaza zam çözüm getirmiyor, çözümsüzlüğü tetikliyor. Özellikle işsizlik sorununun aşılabilmesinin yolu, daha çok ve daha ucuz üretimden geçiyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar