YAŞ'ın Ardından

Yüksek Askeri Şûrâ kararlarının açıklanacağı günkü Hürriyet'te şu başlık göze çarpıyordu:

-Erdoğan ve Gönül 'şerh' koydu.

Haberin girişinde ise şunlar yazılıydı:

“YAŞ'ta irticai ve diğer disiplinsizlik faaliyetleri nedeniyle TSK'dan uzaklaştırılacak personelle ilgili kararlar da verildi. Bu kararlara önceki yıllarda olduğu gibi Başbakan Erdoğan ve Savunma Bakanı Gönül'ün şerh koydukları öğrenildi…”

* * *

Pazartesi günü kararlar açıklandığında, yıllar sonra ilk kez YAŞ'tan ihraç kararı çıkmadığı görüldü.

Hürriyet fena şişmiş, “yaş tahtaya” basmıştı.

Bu defa YAŞ değil, Amiral Gemisi TSK'dan 'irticai faaliyetlere karışmış personeli” ihraç edivermişti:

Hal böyleyken, Erdoğan ve Gönül de ihraçlara “şerh” koyuyorlardı!

* * *

YAŞ'tan ihraç kararı çıkmaması, CHP sözcülerini acayip rahatsız etti.

Grup Başkan Vekili Kemal Kılıçdaroğlu'nun tepkisi muhteşemdi:

“Ordu'nun büyüklüğü dikkate alındığında laikliğe karşı hiçbir dosyanın YAŞ'a gelmemesi ilginçtir. Hükümetle Genelkurmay arasında sıcak bir ilişkinin olduğu kanısındayım.”

Genelkurmay, CHP'nin bu ithamına “İhraç kararları bazı kesimleri mutlu veya mutsuz etme amacına yönelik değildir” diyerek sert bir karşılık verdi.

Rejim krizlerinden, ara rejim arayışlarından, darbe girişimlerinin örtbas edilmesinden, parti kapatmalardan, Ordu'daki ihraçlardan fal tutan CHP'nin devamını arzu ettiği “çağdışı”lıktan uzaklaşmaya başladık:

CHP yönetiminin bunalım geçirmesinin nedeni budur!

* * *

“İhraçsız” YAŞ kararları, asker-sivil ilişkileri ve demokratikleşme bağlamında Ankara'nın son birkaç yıldır aldığı mesafeyi işaretlemesi bakımından önemliydi.

Org. İlker Başbuğ'un Genelkurmay Başkanlığı'na, Org. Işık Koşaner'in de Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na getirilmesi asker-sivil ilişkilerinin normalleşmesi yolunda önemli bir kilometre taşı anlamına geliyor.

Alman ve Fransız basınındaki “Şahin general hükümetin işini zorlaştıracak” babındaki yorumlar, Türkiye'de son iki yıldır yaşanan demokratik değişim sürecini okumaktan hayli uzakta duruyorlar; söz konusu yayınlarda “temenni”lerin dile getirilmiş olduğunu söyleyebiliriz!

Org. Büyükanıt iki yıl önce Genelkurmay Başkanı olduğunda içeride ve dışarıda “Hükümeti şöyle perişan edecek, böyle posta koyacak” gibi kehanetleri hatırlayınız. Bu “analizler” çöp sepetine gitmekle kalmamış; laikçi ve ulusalcı kimi meşhurlarımız son bir yıldır Büyükanıt'ı hükümete posta koymadığı için kıyasıya eleştirmişlerdi.

* * *

Org. İlker Başbuğ terörle mücadelede cephede görev almış; karargah deneyimi de yüksek bir komutan…

Ankara'nın Güneydoğu sorununa yaklaşımında ciddi bir dönüşüm yaşandığını; sadece sivillerin açıklamalarından değil, birkaç ay önce Başbuğ'un basına verdiği demeçler üzerinden de gözlemiştik.

Başbuğ, geçen yılın 24 Eylül'ünde Kara Harp Okulu'nda yaptığı konuşmada ise ABD'yi “PKK” konusunda sert bir biçimde uyarmıştı:

“ABD'nin gerekli adımları atmaması halinde Türkiye'nin gerekeni yapacak donanıma sahip olduğunu” vurgulamıştı!

Çok geçmeden de (Kasım'da) PKK'nın bitirilme süreci başlamıştı: Başbuğ'un o konuşması, Ankara'da siviliyle askeriyle hep birlikte ABD'ye karşı net biçimde ortaya konan tavrın artı PKK'yı bitirme yolundaki kararlılığın göstergesiydi.

Önceki ve Sonraki Yazılar