DP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, ''Sayın Başbakan'ı hayatımda belki bir-iki defa gördüm. Tanıdığım bir kişi değil. Zaten bizim siyaset dünyamızda yok. Ama, bizim siyasi partimizde Cumhurbaşkanlığı, Meclis Başkanlığı, Başbakanlık ve İçişleri Bakanlığı yapmış çok değerli kadrolar var. Herşeyden önce bizim tecrübemizden yararlanılması gerekirdi'' dedi.

Cindoruk, yaptığı yazılı açıklamada Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, DP'yi ziyaret etmemesi ile ilgili olarak, ''İnsanlar, misafirlerini seçemezler. Misafirler gelirler, biz de Türk misafirperverliğini uygularız. Başbakan misafir olarak bize gelmek istemedi. Ben de nedenini hiç merak etmedim'' ifadelerine yer verdi.

Partisini ziyaret etmemesini 'Başbakan'ın takdiri' olarak değerlendiren Cindoruk, şunları kaydetti:

''Biz, 65 yıllık bir partiyiz. 2007 seçimlerinde yüzde 5,5 oy almıştık. Halen 160 belediye başkanımız var. Türkiye'de organize olmuş bir partiyiz. Partimizi yok saymak, onların akıbetini tayin edebilir. Referandum sonuçlandığı zaman, bizi ziyaret etmemekten belki pişmanlık duyacaklardır.

Sayın Başbakan'ı hayatımda belki bir-iki defa gördüm. Tanıdığım bir kişi değil. Zaten bizim siyaset dünyamızda yok. Ama, bizim siyasi partimizde Cumhurbaşkanlığı, Meclis Başkanlığı, Başbakanlık, ve İçişleri Bakanlığı yapmış çok değerli kadrolar var. Herşeyden önce bizim tecrübemizden yararlanılması gerekirdi. Nitekim, AKP'nin İçişleri ve Dışişleri bakanları geldiler, kendilerine fikirlerimizi söyledik. Bu fikirlerden faydalandıklarını ifade ettiler. Biz, yabana atılır bir parti değiliz. Kadrolarımızda tatbikat yapmış insanlar var, birikimler var, düşünceler var.''

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ

Cindoruk, 12 Eylüldeki anayasa referandumunda ''Evet'' çıkması halinde, yargı bağımsızlığına büyük darbe vurulacağını öne sürerek, şunları belirtti:

''Bu anayasa değişikliği gerçekleşirse, HSYK ile Anayasa Mahkemesi vesayet altına alınacaktır. Amaç, yargı bağımsızlığını ortadan kaldırmaktır. İki mahkemeye de yeni tayinler yapılacak. Bu iki mahkemeyi Cumhurbaşkanı dizayn edecek, Cumhurbaşkanını da Başbakan dizayn ediyor. Cumhurbaşkanı, tarafsız bir seçici değildir.

Bu anayasa değişikliği demokratik değildir, 12 Eylül Anayasasından daha da kötüdür. Endişe etmemek mümkün değildir. Bugün Çeşme'de, Ayvalık'ta dans edenlere, yatlarında gezenlere sesleniyorum: Gelin, hepiniz o yaşantınızı devam ettirmek istiyorsanız, yangını söndürmek için hortum tutun, çünkü bu iş çok ciddi.''

Terörün, ülkenin dört bir köşesinde yaşayan insanlar arasında kopukluk meydana getirdiğini belirten Cindoruk, bunu önlemek amacıyla ayrışmayı önleyici, kaynaşmayı sağlayıcı önlemleri almak için acil ekonomik önlemlere ihtiyaç bulunduğunu bildirdi.

''Doğu ile batı arasında otoban ağı kurmalıyız'' diyen Cindoruk, ''Yakın bir gelecekte, çocuklarımız, Adana'dan Hakkari'ye bisikletle gidebilmelidir'' görüşünü de dile getirdi.

Ceylanpınar'a teknopark kurulmasını isteyen DP lideri, ''Burası 2 milyon dönüme yakın dünyanın en büyük çiftliklerinden birisi. Şimdi bomboş duruyor. Bu çiftliğin karşısında, Kuzey Irak'a ise, cazibe merkezi kuruyorlar. Ceylanpınar'a niçin teknoparklar kurulmaz? Kuzey Irak'ın imar ve inşasına yardımcı olacağımıza öncelikle Ceylanpınar'daki o verimli arazileri değerlendirelim. Türkiye-Suriye sınırındaki mayınlı araziyi temizleyelim'' dedi.

Terörün, ''dışarıdan cesaret aldığına'' ve terör olaylarının artmasında ABD ve Irak'ın rolüne dikkati çeken Cindoruk, şunları kaydetti:

''Türkiye Başbakanı ise, göreve geldikten sonra, kamuoyuna yansıyan bilgilere göre, 17 defa ABD'ye gitmiş. Herhalde İsrail Başbakanı da o kadar gitmiştir. Türkiye'de terör olayını sadece ABD'yi dinleyerek çözemezsiniz. ABD ile mesafeli olunmalıdır. Çünkü ABD, bölgede kendisinin ve İsrail'in çıkarını korumak durumundadır.''