Terör örgütü PKK’nın en büyük zararı Kürt vatandaşlara verdiğine dikkat çeken ve Kürtçe yayın yapan TRT Şeş’te program yapan ANAP eski Muş Milletvekili Alattin Fırat, Vakit’e önemli açıklamalarda bulundu. Tırmanan terör olayları hakkında önemli tespitler yapan ve bölge halkına dikkat çekici uyarılarda bulunan Fırat, TRT ŞEŞ’e davet ettikleri BDP’lilerin de PKK’dan tehdit aldığını açıkladı.

ASLAN DEĞİRMENCİ’nin haberi

Kürtçe yayın yapan TRT Şeş’te program yapan ANAP eski Muş Milletvekili Alattin Fırat, Vakit’e önemli açıklamalarda bulundu. Tırmanan terör olayları hakkında önemli tespitler yapan ve bölge halkına dikkat çekici uyarılarda bulunan Fırat, TRT ŞEŞ’e davet ettikleri BDP’lilerin de PKK’dan tehdit aldığını açıkladı.

PKK’NIN DERDİ HALK DEĞİL

Fırat, “PKK büyük bir yanlışın içindedir. Bölge halkının sorunları PKK’yı hiç mi hiç ilgilendirmiyor. Kendi tabirleri ile önderliklerini kurtarma hareketi içindeler. Bölgede yaşayan vatandaşlarımızın derdi PKK’yı ilgilendirmiyor. Halkın beklentisine kökten ters eylemler ortaya koyan PKK, bölge halkının da tepkisiyle karşı karşıyadır” dedi.

PKK’NIN ZARARI KÜRTLERE..

PKK’nın Ergenekon ve emperyal ülkeler ile işbirliği içerisinde olan bir hareket olduğunu vurgulayan Fırat, “Kürtler adına ortaya çıktığını iddia eden örgütün, bölge halkının dinine, geleneğine, kültürüne ve sorunlarına sahip çıkması lazım. Oysa PKK bunları yapmadığı gibi bölge halkına büyük zararlar veren karanlık yapılarla birlikte hareket ediyor. PKK’nın halk ile alakasının olmadığına en iyi örnek OHAL döneminde bölge insanına her çeşit kötü muameleyi reva gören çeteler ile işbirliği içinde olmasıdır. Ergenekoncular, cuntacılar, illegal çeteler, uyuşturucu satıcıları ve İsrail ile işbirliği içinde olan bir örgüt benim adıma beni savunamaz. Bunu hepimiz görmeliyiz. Taşeronlarla Kürtlerin işi olamaz. PKK’nın en büyük zararı Kürtlere” diye konuştu.

HALK OHAL’DEN ÇOK ÇEKTİ, PKK VE ERGENEKON OHAL İSTİYOR

PKK ile işbirliği içinde olan derin çevrelerin Türkiye’yi OHAL ortamına götürmek istediklerini belirten, Fırat, “OHAL Ergenekon’un özlemidir. Rahat hareket edebilme imkânı için aradıkları fırsattır. Bunu istemek; 20 bin dolayında faili meçhulü kabul etmek, 4 bine yakın köyün yakılıp boşaltılmasını onaylamak demektir. Yine OHAL istemek, Türkiye’yi ateş çemberine çekmek isteyen PKK’ya destek vermek anlamına gelmektedir. Kürt halkı hata yapmamalıdır. OHAL kendilerini perişan hale getirmiştir. Bugün OHAL’in gelmesi için mücadele veren bir PKK ve onunla işbirliği içinde olan Ergenekon… Birlik ve beraberliği ebediyen bozmak isteyen şer güçlerin oyununu bölge halkı bozmalıdır. Cuntacılar ile aynı politikayı güden PKK’lılar ile halk aynı yolda devam edemez. Etmemeye de başlamıştır. Artık daha net tavır almalıdırlar. Bugün başlatılan demokratikleşme sürecine halk destek vermelidir” ifadelerini kullandı.

BARIŞA DİRENMEK, CUNTACILARA VE KANDAN BESLENENLERE HİZMETTİR

“Ayrımcılığın sona ermesi için gece gündüz mücadele edenlere karşı ayaklanmak tüm insanlığa ihanet anlamına gelmektedir” diyen Fırat, şöyle devam etti: “Barışı canı gönülden isteyenlere direnmek cuntacılara ve kandan beslenenlere hizmet etmektir. Şu anda fişleme mi var, gece yarısı evlerden alınma ya da dayatma ve baskı mı var? Faili meçhuller ve kaçırma olayları bitmedi mi? Kalkınma için atılan büyük adımlar yok mu? İllegal çeteleri deşifre eden bir siyasi anlayış yok mu? Tüm bunları insanlar görmelidir. Görenler de insanlık adına bilmeyenlere anlatmalıdır. İlk defa rahat bir nefes alınmaya başlandığı dönemde bunu kabullenemeyenlere karşı birlik olunmalıdır. Anayasa değişikliği ile reformlara gidiliyor, BDP karşı çıkıyor. Kendi partisine mühür vuruluyor ancak ‘gelin düzenleme yapalım, parti kapatmaları zorlaştıralım’ dendiğinde kabul etmiyor. Kürtler artık bunu da sorgulamalıdır. Ben de Kürdüm. Ama ülkem benim şerefimdir. Şimdi birliktelik zamanıdır.”

TRT ŞEŞ’E PKK BASKISI

TRT ŞEŞ’te ‘İktisat’ isimli yaptığı programa BDP’lileri de sıklıkla davet ettiğini, ancak tehdit ve baskılardan dolayı katılımcıları ikna edemediğini vurgulayan Fırat, “BDP’lilere ‘gelin tartışalım, konuşalım, çözüme katkı sağlayalım’ dediğimde ‘abi ya sen bizi vurdurtmak mı istiyorsun?’ sorusuna muhatap kalıyorum. Oysa biz onlara kendi dilleriyle hak sunuyoruz. ‘Buyurun gelin’ diyoruz ama kendi diliyle dahi konuşmaktan korkuyorlar. Bunun nedenlerine bakmak lazım… Kimler tarafından tehdit edildiklerini görmek lazım. TRT ŞEŞ bölgenin kültürünü ön plana çıkaran, birlikte yaşamanın önemine vurgu yapan bir kanal… Bundan şiddetle rahatsızlık duyan Roj TV’dir. Çünkü yıllarca tek tüfekti. Açıkça yayınlarında toplum mühendisliği yaparak beyin sulandırıyordu. Kürtlerin dininden, dilinden, kültüründen habersiz, varsa yoksa ideolojik propaganda yapan Roj TV, TRT ŞEŞ’in ortaya çıkmasıyla panikledi. Ciddi manada BDP içinde konuşmak isteyenler olmasına rağmen Roj TV çevresi tarafından tehditle engellenmeye başlandı. TRT ŞEŞ’in kardeşliğe, barışa hizmet etmesi PKK’yı ve karanlık yapıları rahatsız etti” dedi.

Vakit-