ADNAN MENDERES MÜZESİ

Adnan Menderes isminin Türk siyasi hayatında nasıl bir anlam ifade ettiğini, belirli bir yaşın üzerinde olanlar ve belirli okumalar yapanlar çok iyi bilirler. Bir milletin özüne dönmesi yönünde mücadele verenlerin başında gelen Adnan Menderes, “öze dönüş” hareketine karşı çıkanlar tarafından 17 Eylül 1961 yılında idam edildi. Aradan geçen zamana rağmen Adnan Menderes sevgisi milletin kalbinden hiç azalmadığı gibi günden güne artarak devam etti. Milletin kalbindeki bu sevginin bir numunesi olarak merhum Menderes’in memleketine, “yakın tarihte yaşananlar unutulmasın ve ders alınsın” niyetiyle müze inşa edildi. Adnan Menderes müzesini sizler için gezdim ve izlenimlerimle beraber anlatılanları bir yazı ile siz okuyucularıma aktarmak istiyorum.

Değişik kaynaklardan yaptığım araştırma ve incelemelere göre; Adnan Menderes’in dedesi, Konya’nın Bozkır kazasından gelerek Çakırbeyli’ye yerleşen Hacı Ali Bey’dir. Bu çiftlikte büyüyen Adnan Menderes, 19 yaşında yedek subay olarak Filistin Cephesi’nde savaşır. Mondros Mütarekesi’nin imzalamasından sonra çiftliğe döner ve çiftlikle ilgilenmeye yani çiftçilik yapmaya başlar. O zamanlar Menderes ailesinin evi Çakırbeyli Köyü’nün içindedir. Aile, 1926’da köydeki evden ayrılarak yeni yapılan çiftliğe yerleşir. Menderes’in çocukluğu çiftlikteki bu evde geçer. Ev de aslında Macar mimarlara yaptırılan bir konaktır. Yazıda bahsi geçen Hacı Arif Konağı. 1926’da yapılan çiftlik evi, 1950’de çıkan bir yangında ciddi hasar görür ve tamir edilir. Adnan Menderes Müzesi işte bu konağın günümüze kadar gelen eski bir fotoğrafından yararlanılarak restore edilir.

Aydın-Muğla Karayolu Çine Çayı kenarında 90 dönüm arazi üzerinde 840 metrekare içerisinde 3 katlı inşa edilen Adnan Menderes Müzesi 15 Ocak 2022’de Cumhurbaşkanı Sn. Recep Tayyip Erdoğan tarafından ziyarete açıldı. Menderes’in eseri olan köprü, doğup büyüdüğü köy ve bağ evi ile bağlantılı bir konumda yer alan müze Hacı AliPaşa Konağı’nın bir kopyası olarak yapılmış.

Müzenin giriş kapısının önünde sizi Menderes'in 1954'te çiftliğinde kullandığı traktör ile 1950- 1960 yıllarında kullandığı makam aracı karşılıyor. Binanın girişinde ziyaretçileri, Menderes'in İstiklal Madalyası'nın sergilendiği bölüm karşılıyor. Adnan Menderes'in çalışma masası, özel eşyaları, köylülere bağışladığı arazilere ait tapu belgeleri, 1960 darbesi dönemine ait gazeteler giriş bölümünde yer alıyor. İlk defa duyanlar için hemen belirtelim, Merhum Menderes varlıklı bir aileden gelmekteydi ve atalarından kalma arazilerin büyük bir kısmını, 40.000 dönüm arazinin 38.000 dönümünü daha siyasete girmeden ihtiyaç sahibi köylülere dağıtmıştır. Ziyaretçiler burada, Menderes'in milletvekili seçildiği günün radyo bültenini de dinleyebiliyor.

Binanın araştırmacılara ayrılan bodrum katında, dijital kütüphanenin yer alması ve Menderes dönemini anlatan eserlerin de burada sergilenmesi planlanmış. Ayrıca burada mahkeme salonu şeklinde düzenlenen ve sinevizyon gösterilerinin yapılacağı bir salon da yer alıyor. Müzenin çevresinde ise ziyaretçilerin doğayla baş başa olabilecekleri, harika bir yaşam alanı oluşturulmuş. Bu alanda bölgenin temiz, mis gibi havasını ciğerlerinizde hissediyorsunuz. Ayrıca Müze ile bağlantılı, Çine Çayı'nın kenarında ahşap 2 katlı restoran bulunuyor. Burada ziyaretçilerin yemek ihtiyaçlarını gidermelerinin yanı sıra yöresel ürünlerin satışı da hedeflenmiş. Ziyaretçilerin ibadet ihtiyaçları da düşünülmüş ve müzenin yanında, ihtişamdan uzak, mütevazı güzel bir de cami inşa edilmiş.


Müzeyi ziyarete gelenlere rehberler tarafından detaylı bilgiler veriliyor. Ben de müze ile ilgili bilgileri rehberlerimiz Sevilay Hanım ve Özcan Bey’den aldım. Rehberlerimiz Adnan Menderes’in hayatı ve mücadelesi ile ilgili çarpıcı bilgiler verdiler. Şimdi sözü rehberlerimize bırakıyorum:

Adnan Menderes, Türkiye’de gerçekleşen ilk demokratik seçimle iktidara gelen ve 1950 ila 1960 yılları arasında Başbakan olarak görev yapmıştır. Türkiye’de demokrasi tarihinin önemli kırılma ve dönüm noktalarından biri sayılan Demokrat Parti ve Menderes dönemi, son buluş biçimi nedeniyle milletin ortak şuurunda hüzünlü bir hatıra olarak günümüze kadar gelmiştir. Bu hatıraların istemeyerek de olsa örttüğü Menderesin hayatına dair detaylar, onu tanımak ve onun mücadelesini anlamak için oldukça önemlidir. Adnan Menderes’e, ailesine ve dönemine ait çok sayıda eserin yer aldığı müzemiz içeriğinde özel bir hikâye taşımaktadır.

Adnan Menderes’in siyasete girmeden önce mal varlığının yüzde 95’i olan 40 bin dönüm arazinin 38 bin dönümünü köylülere bağışlandığına dair tapu belgeleri de ilk kez bu müzede sergileniyor.

Adnan Menderes’in kişiliğini oluşturan unsurlara ağırlık verilen müze aile kökenleri ve çocukluğunun anlatımıyla başlıyor. Katıldığı savaşlar, evliliği, çiftçilik hayatı ile devam eden müzedeki anlatım sonrasında Menderes’in siyasi yaşamı ele alınıyor.

Müzenin Küratörü Yasin Tütüncüde müze hakkında şu bilgileri verdi.“27 Mayıs’a özellikle az yer verdik. Biyografi temelli bir müze yaptık. 27 Mayıs çok konuşuldu. Hikaye’ye bir de tersten bakalım dedik ve 27 Mayıs’ta yaşananlar değil de 27 Mayıs’ı yani olguyu yargılamak üzerine bir konumlandırma yaptık. Adnan Menderes’in itibarı da suikasta uğradığı için, kendi gerçekliğinden yola çıkarak biyografi temelli bir çalışma yürüttük. Çocukluğu, eğitim hayatı, askerlik döneminde Aydın’da verdiği Milli Mücadele, kahramanlıkları, cephede kazandığı İstiklal Madalyası, Mustafa Kemal’le tanışması gibi olaylara yoğunlaştık.

Adnan Menderes henüz siyasete girmeden önce arazilerinin yüzde 95’i olan 38 bin dönüm araziyi köylülere bağışladığını söyleyen Tütüncü, bunların tapu kayıtlarını da ilk kez sergilediklerini anlattı. “Bu müzeyi yaparken bazı akademisyenler bunların uydurma olduğunu söyledi. Biz de oturduk çalıştık, Osmanlı dönemi tapu kayıtlarına ulaştık, arazi haritalarını bulduk. Bunlar hep ihtilaflı konu olarak ele alınıyordu. Biz bu dedikoduları netleştirmiş olduk.

Müzede 1960 Tarihli Yeni Türkiye Takvimi’nin her bir sayfası Menderes’in icraatlarından bir örneğe yer veriliyor. Ezanın Arapça okunması ve Osmanlı hanedan üyelerinin yurda giriş yasaklarının kaldırılması, Menderes’in çok yönlü aktif dış politikası gibi hassas konulara yer veren müzenin ikinci katında, şehit Başbakan’a ait sözlü tarih çalışmaları da yer alıyor.

Adnan Menderes Demokrasi Müzesi 15 Ocakta açılıyor

Müze ile ilgili bilgileri ayrıntılı bir şekilde içtenlikle anlatan güler yüzlü rehberler Sevilay Hanım ve Özcan Bey’e teşekkür ediyorum.

Daha önceki yazılarımda da dile getirdiğim gibi müzeler bir milletin, bir bölgenin, bir şehrin geçmişini özetleyip günümüze aktaran yegane yapılardır desem yanlış olmaz. Batı toplumlarında müzelere büyük önem verilirken, bizde ve doğu toplumlarının genelinde müzelere hak ettiği değerin verilmediğine üzülerek şahit olmaktayım. Grup halinde katıldığım gezilerde de rehberlerimiz tur geleneği ve kültürü olarak bölgenin önemli müzelerini de ziyaret edilecek yerler listesine eklemektedir. Ancak katılımcı arkadaşların birçoğunun müzede geçen zamanı boşa geçmiş zaman olarak algılayan tavırlar sergilediklerine şahit olmuşumdur.

Özet olarak şunu aktarmak istiyorum: İzmir’de oturuyorsunuz ve hafta sonu ailenizle bir aktivite yapmak istiyorsunuz. Adnan Menderes Demokrasi Müzesi’ne ulaşmanız en fazla iki saatinizi alır. Doğa manzarası, temiz havası ve ailece kazanacağınız tarih bilincini de düşünürseniz değer diye düşünüyorum. Aynı şekilde İzmir’den, Afyon ve Konya taraflarından tatil beldeleri Muğla, Milas, Didim, Kuşadası yörelerine gidecekseniz birazcık fedakarlıkla müzeyi gezebilirsiniz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum