10 Yılda Yapılanlar yapılamayanlar  

Çok partili dönemde iktidarda kalma süresi açısından rekor kılan Ak Parti, birçok alanda devrim niteliğinde işlere imza attı. Bunlardan hemen akla geliverenler, “ enflasyondaki düşüş, ihracattaki artış, çift yollardaki başarı, eğitime ayrılan pay, daha çok ve kaliteli tüketim, Türk parasının değerlenmesi, dış politikada söz sahibi olma, askerin siyasetten uzaklaştırılması, sermayenin Anadolu’ya yayılması, TRT deki muhteşem değişim, milli gelirdeki artış, silah sanayindeki olumlu gelişmelerdir”

Bir milletin, bir devletin, bir ülkenin düzlüğe çıkması için sadece bu alanlardaki başarılar yeterli midir? Elbette hayır. Bu alanlarda olumlu gelişmeler olurken acaba milletin geleceğini, toplumun yarınlarını oluşturacak gençlerin ve çocukların gerek eğitimleri, gerek öğretimleri ve gerekse ahlaki ve manevi yönleri ne durumda? Bu konularda da olumlu gelişmeler mi var yoksa?İktidarın elbette ki başarıları hepimizin çıkarına bunları bilmeliyiz, yazmalıyız ve alkışlamalıyız.( En son daha dün uluslar arası derecelendirme kuruluşu Fitch Türkiye’nin uzun dönem yabancı para cinsinden kredi notunu BB 'dan BBB-'ye yükseltti.  Ülke tavanını ise BBB-'den BBB'ye yükseltti.)

                                                       Tek Kanatla Uçulmaz

 “Dost acı söyler” sözü gereği mucibince iktidarın yanlışlarını eksiklerini de elbette dile getirmeliyiz. Bu baptan olmak üzere AK Parti iktidarı döneminde sosyal politikalarda, eğitim politikalarında pek başarı sağlanamadı. Örnek verecek olursak Türkiye’de 2002 yılında ki suç oranları ile 2012 deki suç oranları normalin üzerinde bir artış gösteriyorsa, evlenme yaşı gittikçe yükseliyorsa, doğurganlık oranları gittikçe düşüyorsa(Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2011 yılına ilişkin doğum istatistiklerini açıkladı. Buna göre, 2010 yılında 1 milyon 253 bin 309 olan canlı doğum sayısı, 2011 yılında 1 milyon 237 bin 172 olarak gerçekleşti.)suça, sigaraya, uyuşturucuya,fuhşa  başlama yaşı gittikçe düşüyorsa (Yeşilay'ın yaptığı son araştırma, Türkiye'de uyuşturucu kullanımında yüzde 300'lük bir artış olduğunu ortaya koydu. Ürkütücü sonuç Sağlık Bakanlığı'nı harekete geçirdi… Yeşilay'ın araştırmasına göre, gençlerin yüzde 15'i herhangi bir uyuşturucu maddeyi kullanırken, uyuşturucuya başlama yaşı 13'e kadar   düştü. Gençlerde fert başına düşen alkollü içki tüketimi 17 litreyi  aştı(  alıntı))Bunların hepsi iktidarın başarısızlık hanesine yazılır. Gerisini boş verin de Başbaknımızın en çok üzerinde durduğu ve “en az 3 çocuk ” diye dile getirdiği nüfusu artırma arzusundaki başarısızlığı çok dikkat çekiyor.

Bu sebeplerden dolayı hükümet,  başarılı olduğu alanlardaki övüncüne devam ederken milletin geleceğini, toplumun yarınlarını oluşturacak nesilleri yetiştirmede daha etkin ve daha sonuç alıcı politikalara derhal yönelmeli. Gerçek bir lider olan Sayın Başbakan bu konulardaki başarısızlığı görerek bu sonuçtan sorumlu olanlardan elbette hesap sormalı.

                                                                     Fatih Olmak İçin  

Nasıl ki atamız Fatih,  fetih için sadece askerin güçlü olmasının, güçlü silahlara sahip olmanın yetmeyeceğini görerek, toplumun bel kemiğini oluşturan esnafı denetleyip onların tok gözlü davranışlarını görmüş ve bunun üzerine fethe karar vermişse;  Başbakan da toplumun güzel ahlaklarla bezenmesi ( temiz olmak, sade yaşamak, kanaatli olmak, israftan gösterişten kaçınmak, sabırlı, şefkatli, merhametli,  çalışkan olmak ) hoş hasletlerle donanması için ne gerekiyorsa onu yapmalı! Başbakan, Atamız Fatih gibi başarı için sadece güçlü askere,  güçlü toplara değil aynı zamanda tok gözlü, diğer gam, fedakâr, sözünde duran, vefalı  bir millete sahip olmak gereğini de iyi bilmeli.  Yoksa ekonomide, siyasette, yatırımda, borçlanmada sağladığı başarı eksik kalır,  “Fetihte” tamamlanmaz.