Büyük bir terör örgütüdür işlevleri ayrı ayrıdır. Her ailenin kendine ait bir örgüt metabolizması vardır. Kişiler bu kimseleri bünyelerine kabul ederler veya etmezler kişilerin kendilerine aittir.

Hiçbir şekilde bu örgütle alakam yok deme gibi bir lüksünüz yoktur. Her şekilde size ucu dokunur. Bir kere selam vermeye görün bu örgüt sizi bünyesine alır, sinsi planlarını kanınıza geçirene kadar devam etmekle mükelleftirler. Yoksa görevleri son bulur.

Terör kelimesi, korku salma yıldırma anlamlarını taşıyor. Peki kimler akrabalarında bu duyguları yaşıyor. Ben dediğinizi duyar gibiyim. Yıldım usandım dedikodularından, üstümdeki kara lanetlerinden, resmen kurulmuş saatli bomba gibiler, dediğinizi duyuyorum.

Çevrenize şöyle bir gözlem yaptığınız zaman insanlara zarar veren kimselerin birçoğunun en yakınlarından gelen akraba diye adlandırdığımız aile bağları ile tabir ettiğimiz soy ağacımızda yer alan kimseler olduğunu görürüz.

Sakın bu yazım yanlış anlaşılmasın asla aileleri birbirine düşman etme gibi bir tezim yok. Durum değerlendirmesi yapıyoruz diyelim. Tenzih ediyoruz akrabasına sahip çıkan, sayan seven güzel gönüllü kimseleri. Amacımız bu gibi kimselerin sayısını artırmak. Olumsuzlukları azaltmaktır.

Ailelerde en büyük hata kardeşleri, akraba çocuklarını hatta hatta gelin, damatları bile birbiri ile sınamalarıdır. Bak kardeşine senden daha iyi iş yapıyor. Bak amcanın oğluna senden daha akıllı, bak Sultan halanın oğlunun karısına ne hanım gibi söylemler. Ailelerdeki bağın yok olmasına vesile olmaktadır.

Kin, nefret gibi faktörler gün yüzüne çıkar sebepsiz yere insanların birbirlerine zararları dokunmaya başlar.

“Allah’a ve ahiret gününe iman eden kimse misafirine ikram etsin. Allah’a ve ahiret gününe iman eden kimse akrabasına iyilik etsin. Allah’a ve ahiret gününe iman eden kimse ya faydalı söz söylesin veya sussun!”

Hz. Muhammed(S.A.V.)

“Akrabalar arasındaki düşmanlık ormana düşen ateşten farksızdır.”

 Hz. Ebu Bekir

“Akrabanın düşmanlığı ve dostların eziyeti yılan zehrinden daha acıdır.”

Hz. Ali

“Akrabanın cefâsı yabancının darbesinden daha acıdır.”

Hz. Ömer

Cefa: Üzüntü, sıkıntı, çile

Yukarda sıraladığımız değerli sözleri beynimizin bir köşesine kazıyalım öncelikle kimseyi incitmemek için yarışalım bu hayat yolunda. Daha sonra da akrabalarımızı gözetmenin yolunu bulalım. İnsan olarak, önceliğimiz kimsenin açığını aramamaktır.  Birçok kimsenin yaptığı en büyük hata açık aramaktır. Bulduğu açığı kişinin yüzüne söylemek daha sonra nefret duygularını tazelemektir.

“Merhamette güneş gibi ol; cömertlikte akarsu gibi ol; tevazuda toprak gibi ol; ayıpları, kusurları örtmekte gece gibi ol.”

Mevlana Celalettin Rumi Hz.

Hz. Mevlana Yukarda yazdığım satırları sadece birkaç satırda toplamış Konumuzun özü bu olsa gerek, hayat çok kısa ve akrabalar birbirleri ile dünyalık işler için didişmeyi seçerler. Kanından canından insanlara yardım etmeyi bırak, adını bile bilmeyen nesiller. Peygamber ahlakı ile şereflenmemiş kimselerdir. Vah ki bu halde yaşamayı seçen, akrabasının hakkını maddi, manevi gasp eden kimselerin haline..

Bu terör değil de nedir vesselam…