Allah kimseyi düşürmesin (Yunanistan’ı bile!)

Düşenin dostu olmuyor. Yunanistan yerlerde sürünmeye başladı. Elinden tutup kaldıranı yok. Yunan hayranı Batılı devletlerin, Yunanistan’a hemen destek vereceklerini sanıyorduk.
Meğer, “Para isteme benden /Bu gibi soğurum senden” ilkesi Batı’da da geçerliymiş.
Batılı devletler, “Elimizi verirsek, kolumuzu kurtaramaz duruma düşer miyiz?” endişesiyle, “Hayranı oldukları Yunanlıları” ortada bıraktılar.
Bugüne kadar bölük pörçük haberler ve de birbiriyle tutarsız rakamlar yayımlandığından, kamuoyu Yunanistan’ın derdini ve bu derdin nasıl çözülebileceğini anlayamadı.
Bilebildiğim kadarıyla, bulabildiğim rakamlara dayalı olarak özetleyeyim.
-  Yunanistan’ın bütçe gideri yaklaşık 150 milyar dolar, geliri yaklaşık 110 milyar dolar. Yunanistan’ın açığı kapatmak için 40 milyar dolar borçlanması gerekiyor.
-  Yunanistan AB üyesi olarak euro para birimini kabul etti. Milli parası yok. Bu nedenle iç borç-dış borç ayrımı söz konusu değil. Bütçe açığı için borçlanacak ise euro ile borçlanacak.
(Bir ara bilgi: Halbuki biz, bütçe açığını Türk parasıyla içeriden borçlanarak kapatma imkânına sahibiz.)
-  Yunanistan’ın bütçe açığı sorunu bir yıllık sorun değil. Hovarda Yunanlılar uzun süredir borçlanarak kayif sürdüklerinden borçları 550 milyar dolara yükselmiş durumda.

Laf çok para yok
Buraya kadar anlatılanlar genel durum tespitidir. Bundan sonra da Yunanistan sorununun nasıl patladığını, şimdilerde gelişmelerin ne yönde olduğunu hatırlatayım.
-  Yunanistan’ın 550 milyar dolar karşılığı euro borcunun her yıl faiz ve taksit ödemesi var. Yunanistan bu faiz ve taksit ödemelerini yeniden borçlanarak ödeyebiliyordu. Bu yıl yeniden borçlanma imkânı bulamayınca “Yunanistan sorunu” pat diye gündemin başına oturdu.
-  Yunanistan’ın kısa dönemde, (1) Bu yılın bütçe açığını kapatmak, (2) Dış borcun bu yılki faiz ve taksitini ödemek için borç para bulması gerekiyor.
-  Uzun dönemde ise, (1) Giderini azaltarak, gelirini artırarak bütçeyi denkleştirmesi, (2) Dış borcu çevrilebilir hale getirmesi (Açık anlatımıyla, faiz ve taksitini kazasız belasız ödenebilir hale dönüştürmesi) gerekiyor.
-  IMF’nin katkısıyla oluşturulduğu söylenen 40-45 milyar euro’luk (50-60 milyar dolarlık) paket, bu yılın bütçe açığını kapar, dış borcun taksitinin ve faizinin ödenmesine yeter ama... gelecek yıl ne olacak?
-  (1) Yunanistan bütçe açığını birkaç yıl içinde küçültemez. Buna Yunan hükümetlerinin gücü yetmez. Yunan halkı bunun gereği kadar sıkıntıya giremez. (2) Yardım paketi ile 550 milyar dolarlık dış borcun yeniden yapılandırılmasını sağlayamaz.

Kredi bile vermiyorlar
-  İşte bu nedenledir ki, Başta Almanya ve Fransa olmak üzere “Yunansever” AB ülkeleri kesenin ağzını açamıyorlar. Kesenin ağzını açsalar da unutmayalım verilecek para “hibe” değil. “Kredi” olacak. IMF’den ve AB ülkelerinden “yardım paketi” olarak gelecek kredi borç stokunu daha da artıracak.
-  Krediyi almak ve harcamak “tatlıdır”. Ana faizini ve anaparasını ödemek “acıdır”. Dün bu yazıyı yazarken bankacılara 10 yıl vadeli ülke tahvillerinin Avrupa piyasasındaki faiz oranlarını sordum. Bana verilen bilgiye göre, dolar cinsi Türk tahvilleri yüzde 5.8 faiz oranıyla işlem görürken, euro cinsi Yunan tahvilleri bir ara yüzde 28 faizle işlem gördükten sonra yüzde 13’ten işlem görmeye başlamış. Gene dün Avrupa piyasalarında euro cinsi Alman tahvillerinin faizi yüzde 3, İspanyol tahvillerinin faizi yüzde 4.2 imiş.

Önceki ve Sonraki Yazılar