Lütfi AYHAN
Çocuklarımıza, Torunlarımıza Peygamberimizi Nasıl Sevdirebiliriz?
Bir Mevlid Kandili’ni daha geride bıraktık. Bu yılki Mevlid’in diğerlerinden farkı, Peygamber Efendimizin (s.a.v.) doğumunun hicrî takvime göre 1500. yılına denk gelmesiydi. Radyolarda, televizyonlarda programlar yapıldı; gazetelerde, internet sitelerinde yazılar kaleme alındı. İnsanımız sevdiklerini arayıp mesajlar atarak kandillerini kutladı. Camilerde Kur’an tilavetleri, mevlitler, sohbetler gerçekleştirildi. Bazı yerlerde Sakal-ı Şerif ziyaretleri yapıldı. Sosyal medyada canlı yayınlar, sohbetler düzenlendi.
Maşallah, ülkemiz yine bereketli bir gece yaşadı. Özellikle belirtmek gerekir ki kandillere ve Peygamberimiz Hz Muhammed (sav) en fazla değer veren millet biziz. Peygamberimiz için yazılmış şiirlerin büyük çoğunluğu da Türk milletine aittir. Yapılan tüm bu çalışmalar kıymetli, bereketli ve baş tacıdır. Allah, emeği geçenlerden razı olsun.
Ancak asıl soruyu kendimize sormamız gerekiyor: Biz anne-baba olarak, dede-nene olarak, evlatlarımızın gönlüne Peygamberimizin sevgisini yerleştirebiliyor muyuz? Kandillerdeki bereketli programların çocuklarımızda, torunlarımızda bir iz bırakmasını sağlayabiliyor muyuz? Çünkü bize emanet edilen yavrularımız için yapacağımız en büyük iyilik; onları hem kabir hem de ahiret azabından koruyacak hem de ebedi saadeti kazandıracak imanı, ibadeti ve Peygamber sevgisini kazandırmaktır.
Önce Biz Örnek Olmalıyız
İşe önce kendimizden başlamalıyız. İtikadımız sağlam, ibadetimiz samimi, ahlakımız İslam’ın ölçülerine uygun olmalı. Çocuklarımız bizi görerek öğrenir. Onlara vereceğimiz en büyük ders, yaşayarak gösterdiğimiz imandır.
Peygamber Sevgisini Gönüllere İşlemek İçin Ne Yapabiliriz?
Bu yıl yıl 1500. Yılını kutladığımız Mevlid vesilesiyle birkaç pratik örnek sıralamak isterim:
1. Şiirler ezberletmek: Yaşlarına uygun, Peygamberimizi anlatan şiirleri çocuklarımıza ezberletelim. Bunu küçük ödüllerle teşvik edebiliriz. (peygamberimiz ile ilgili yazılmış şiirleri güzel bir sesle seslendiren sanatçıların sesinden dinletmek. Benim aklıma geliveren sanatçılar : Semih Sergen :
a-Canım Kurban olsun senin yoluna.
b- Bir kez yüzünü gören ömrünce unutmaya şiirleri ile ; Cihan Ünal, Serdar Tuncer Dursun Ali Erzincanlı’nın şiirleri …)
2. İlahiler öğretmek: Peygamber sevgisini anlatan ilahiler, çocukların kalbine hızlıca işler.
3. Çizgi filmler izletmek: Güzel hazırlanmış çizgi filmler, çocukların dikkatini çeker. İzlemelerini motive etmek için ufak vaatlerde bulunabiliriz.
4. Hikâyeler okutmak: Peygamberimizin hayatından kısa kıssaları onlara anlatalım, hatta onların bize ve aile efradına anlatmasını isteyelim.
5. Hediye ile teşvik: “Kim bana Peygamberimizin bir kıssasını öğrenip anlatırsa, kim şu şiiri ezberlerse… Ona hediye vereceğim” demek, öğrenme şevkini artırır.
6. Filmlere götürmek: Çocukları, İslam’ı ve Peygamberimizi anlatan filmlerle buluşturalım.
ÖĞRETMENLER BU KUTSAL DAVA SİZLERE EMANET
Özellikle din kültürü, tarih, edebiyat öğretmenleri; derslerde Peygamberimizin güzel ahlakını öğrencilere aktararak kalıcı bir iz bırakabilir. Ben öğretmenliğim döneminde, müfredatta Hz. Peygamber’in hayatı konularına geldiğimizde sesli kayıtlar, kasetler ve daha sonra videolar kullandım. Veda Hutbesini ya da Yunus’un şiirlerini ezberleyen öğrencilerime yüksek notlar vererek teşvik ettim. Peygamber kıssalarını anlatan öğrencileri sınıf önünde takdir ederek diğerlerine de örnek olmalarını sağladım.Bunlar sadece birkaç örnek…
İçtenlikle, Allah rızası için yapılan her gayreti Rabbimiz elbette mükâfatlandırır. Unutmayalım: Yeryüzüne gönderilmiş son elçi olan Hz Muhammed(sav) tüm peygamberlerin imamı, insanlığın en büyük rehberidir. O’nun ahlakı Kur’an’da “üsve-i hasene” diye tarif edilmiştir. Bu nedenlerden dolayı Peygamberimizi tanımak, bilmek, tanımak, tanıtmak ve sevdirmek en önemli vazifemizdir.
Günümüzde bilim, teknoloji iletişim akıl almaz bir ilerleme gösterdi, Lakin tüm bu gelişmeler ne Afrika’daki açları doyurdu ne Gazze ve Ukrayna’daki çocuk katliamlarını durdurdu. İnsanlık günümüzde çöllerde susuz kalan insanın suya çektiği hasret gibi rahmete, barışa, adalete… Özlem çekmekte. İnsanlığı adalete, barışa, esenliğe, kavuşturacak yegâne yol, 8 milyara Allah’ı, Kur’an-ı ve Merhameti zirvede, bağışlaması doruklarda, şefkati en yücelerde olan Hz Muhammedi (sav) tanıtmaktır. Bizler (ebeveynler, dedeler, nineler ve öğretmenler ve tekmil Ademoğulları /Havva kızları…) ne yapı edip bu kutlu emaneti, başta evlatlarımız ve torunlarımız olmak üzere tüm çocukların, bütün gençlerin gönlünde yeşertmeliyiz.
Salât ü selâm O’na olsun.
Not: Redakte ederken yapay zekadan yardım aldım.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.