Güçlü Türkiye, Güçlü Ordu…

Güçlü Türkiye, Güçlü Ordu…

 

Kaşıyıcılara yeni bir malzeme daha çıktı...

Atatürk’ün Ankara’ya gelişinin yıldönümlerinin her yıl 27 Aralık’ta yapılan etkinliklerle kutlanması geleneksel hale gelmiştir.

Bu yıl 91.si düzenlenen etkinliklerde kriz çıkmış.

Etkinlikler çerçevesinde her yıl düzenlenen “Garnizon Koşusu” güzergah tahsis edilmediğinden yapılamamış.

Heron tartışmaları gibi çok önemli konularda neredeyse konu hakkında herkes konuşana kadar sessiz kalan Genelkurmay Başkanlığı hemen bir “Bilgi Notu” yayınlamış.

“Bilgi Notu” nu aynen aktarıyorum:

“Atatürk’ün Ankara’ya gelişinin 91’inci Yıldönümüm kutlamaları çerçevesinde , her yıl geleneksel olarak icra edilen “Garnizon Koşusu” , kullanılacak güzergahın tahsis edilmemesi nedeniyle yapılamamıştır.”

Açıklamadan sonra gözler hemen Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’e çevrilmiş.  O da “Bizimle alakası yok yetki Valiliğe ait” açıklaması yapmış.

CHP ve DSP durur mu? Açıklamalar peş peşe gelmiş.

Neden? Diye sorma gereği duymadan...

Cumhuriyet değerlerinin aşındırıldığından dem vurmuşlar.

İçişleri Bakanını göreve davet etmişler. “Vali görevden alınsın” talebinde bulunmuşlar.

Canan Arıtman işi daha da ileri götürerek İçişleri Bakanın da görevden alınmasını istemiş.

Kemal Kılıçdaroğlu’da Twitte ve Facebook’ta ki hesabında konuya müdahil olmuş ve “O törenleri caddelerden alıp odalara hapsetmek doğru değil” demiş.

Ben burada ne yanlış ne doğru diye bir tartışma başlatmak istemiyorum.

Valilik bir açıklama yapmış. Güzergah tahsis edilmeme sebebi 17 gün önce yayınlanan bir genelgeymiş.

Genelge milli bayramlar (23 Nisan, 29 Ekim, 30 Ağustos) dışında “ana caddelere ve benzeri mahallerde bundan böyle genel hayatı etkileyecek herhangi bir program yapılmamasını” içermekteymiş.

Üstelik bu genelge 10 Aralık 2010 tarihinde İçişleri Bakanlığı, Ankara Garnizon Komutanlığı, Cumhuriyet Başsavcılığı ve Üniversite Rektörlüğüne gönderilmiş.

Yani meçhul değilmiş. “Garnizon” dâhil tüm ilgililerin haberi varmış.

Ergenekon kapsamında yargılanan asker-sivil zevat aramızda olsaydı kopacak gürültünün ne kadar büyük olacağını hayal etmek sanırım zor değil. Allah’tan “katkı” sağlayamadılar.

Evet. Türkiye normalleşiyor…

Düşünün 28 Şubat sürecinin başladığı o “alacakaranlık kuşağı” günleri…

Bugün güzergâh tahsisi yapılmadı diye “Garnizon Koşusu” yapamayanlar 4 Şubat’ta Sincan’da Ankara’nın yanı başında sokaklarda izinsiz “tank yürüyüşü” yapabiliyorlardı…

Hem de o günlerdeki tartışmaları hatırlayın. Genelkurmay Başkanının bile haberi olmadan…

Sivil yönetimin stresten ve kaygıdan terlediği o günlerde bugün gürültü koparanlardan da hiç ses çıkmamıştı.

Şimdi sağduyulu sesler daha fazla. Milliyette Mehmet Özkan “İyi oldu Atatürk’ü rap rap sesleriyle anmadık” diyor.,

Cüneyt Özdemir’de Radikal’deki köşesinde şöyle bir hayal etmiş:

“Şimdi gözlerimizi kapatıp böyle bir olay bundan 13 yıl önce olsaydı ne olurdu onu düşünelim. Muhtemelen genel sekreter koltuğunda oturan general telefonu açıp avaz avaz sorumlu kimse ona, burada Ankara Valisi’ne bağırıyordu. Karargahta yumruklar masaya vuruluyor ve tankların, kararı alanın evinin mi yoksa ofisinin mi önünden yürütüleceği tartışılıyordu. İçişleri Bakanlığı bildiri yayımlandıktan birkaç saat sonra sorumluyu görevden almıştı bile… Genelkurmay’ın internet sayfasına uzun ve tehditkâr bir açıklama konulmuştu. Hatta birileri arka odada andıç bile hazırlıyordu.”

Hiçbiri olmadı. CHP’nin cılız sesinden başka sahip çıkanda…

Ordu kışlasına dönmeye devam ediyor. Hepsi bu…

Türkiye güçlendikçe Ordu’da güçleniyor.

 “Güçlü Türkiye, Güçlü Ordu”

unalsade@mynet.com

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.