'Hülya Avşar'ı Çileden çıkaran sözler'

“Tarih”, yalnızca “okunmakla” değil, “dokunmakla” da!...”               

21-25 Temmuz tarihleri arasında 2010 toplu görüşmeler öncesi ön hazırlık çalışması için Memur-Sen ve bağlı sendikaların Genel Toplu Görüşme ve Mevzuat Sekreterleri ve Danışman arkadaşlarla birlikte İznik’teydik…

 

Arta kalan zamanlarda da İznik’i adımladık…

Benzersiz ‘çinisi’yle ünlü İlçe, “Akdeniz” ve “Ege” sahillerini aratmayan tamda bir ‘turizm” ve “tatil cenneti”, aynı zamanda…

*

Bir “devrin”, “dev” “tarih ve kültür hazinelerinin” üzerinde oturan bu şirin ilçeyi çok sevdim ben…

 

Ayrıca, dönemlerinin “yöneticilerini”, “mimar ve mühendislerini” de takdirle anışım, her adım atışımda karşılaştığım “manzaranın” içime dolan hüznünün eseridir!…

*

“Osmanlının” ilk kuruluş yıllarına, zaferin de “nişanesi” olarak, ‘başkent’lik yapmayı hak etmiş İlçe, yazık ki, genelde de “yerel idarelerin” yetersiz ilgileri karşısında,  hala o, görkemli tarihin “izlerini” ve “kalıntılarını” gururla taşımak için “olağanüstü” bir çabayla “direniyor”!...

 

“Resmi kurumların” sosyal tesisleri ile özel mülkiyet sahiplerinin “villalarının” yer aldığı İznik Gölü’nün sahillerine verilen önemin yanında, özelliğini “yüzündeki” tarihi motiflerine “borçlu” olan ve bu yüzden “değerine” değer katan bu ilçede, “her kim eliyle” olursa olsun “tarihi ve kültürel dokularının”  “üst düzey” bir hassasiyet ve gayretle korunup, kollanmadığına tanık olmak insanın içini burkuyor!...

 

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “bütçesi”nden aktarılan kaynakla restorasyonları yapılan birkaç yapının dışında, O’na tarihi bir “hava” kazandıran, etrafını çevrelemiş, şehrin “giriş ve çıkış kapılarını” simgeleyen “surların” artık “yıkılmaya” yüz tutmuş, adeta “çöp ve moloz” alanına dönmüş içler acısı “hallerine”, “kadirşinas”, “insan ve yurtsever” vatandaşların verdikleri cevaplar da “buruk”!...

*

Belli ki, bu “dokunun” üzerinden “siyasetlerini yürüten” yerel ve ulusal siyasetçiler, “hamasi nutuklarının” dışında bu “dokuya” “dokunmaya” “imtina” etmişler!...

 

‘Geleneksel İznik Festivali’ne denk gelmemiz, festival organizasyonunun tarihi yapıların “gölgesinin” uzağında, bakımsız, bildik, modası geçmiş karo taşları ile döşeli bir cadde üzerinde  yapılmasını da anlamakta zorlanıyoruz!...

*

“Tonu” ve “temasıyla” milliyetçi duygulara seslenen, “marş” ve “deyiş” tarzında müziklere imza atan, özgün müzik yorumcusu “Ahmet Şafak”ın gür sesi duyuluyor festival alanından…

Ertesi günde, MHP Genel Başkanı “Devlet Bahçeli” katılacakmış…

Muhtemelen, “öksüz bir çocuğun bakışları gibi bize bakan Osmanlı miraslarının” yanındaki caddelerden geçerek “alana” gelecek olan “Sayın Bahçeli”, önceki dönem Ak Partili iken, bu dönem MHP’li olan belediye başkanına; “Sayın Başkan, biz bu milletin tarihi üzerinden politika yapıyoruz. Dolayısıyla, yerel yönetimin başı olarak bunun öncülüğünü de yapacak olan, elbette ki sensin!.. İznik’in tarihi ve kültürel dokusuna yeteri kadar önem verilmediğini görüyorum. Bilesin ki, bu bizi bozar, bu bizi incitir” diye “çıkışır mı”  acaba?!...

*

Sayın Bahçeli, ola ki, “referandum” yoğunluğunun arasında “unuturda” söylemez ise bile, “Divan-ı Hümayun” bu tarihe olan “tarihi” ihmal ve ilgisizliğe tez elden el atıp, kat-i surette çare olmalıdır!...

*

Kaldı ki, bu milletin “geçmişi” ve “geleceği”, sadece “12 Eylüllerden” “ibaret”, “12 Eylül’lerle” “sınırlı”, değil!...

*

Ki,  “Tarih, “okunmak” ve “dokunmakla” yaşar”!...

***

Bu arada, “meraklıları” için, geçtiğimiz günlerde klasik müzik piyanisti ve bestecisi “Fazıl Say”’ın “Arabesk” ve “müzikçileriyle” ilgili “Arabesk Yavşaklıktır” sözüne kontra atak giren “Hülya Avşar”’ımız, Fazıl Say’a olan öfkesini, "Fazıl Say hastadır. Tedaviye ihtiyacı var" diyerek, dile getirmiş!...


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum