Hüseyin DERVİŞOĞLU

Hüseyin DERVİŞOĞLU

KESKİN NİŞANCI

Amerikalıların söylediğine göre, Amerikan ordusunda dört tür asker vardır: 1) Aile mesleği olarak yapanlar. 2) Vatansever gönüllüler. 3) İş bulmak için gelenler. 4) İnsan öldürmek isteyenler ama bunu yasal yoldan yapmayı düşünenler.  Keskin Nişancı (American Sniper), tam da bu düşünceleri haklı çıkartacak ana fikri ile gerçek bir öyküyü anlatıyor.

Cesur bir asker olarak tanınan Chris Kyle, yoğun savaş ortamının hüküm sürdüğü Irak’a arkadaşlarını korumak için gönderilir. Kyle, gerçekten keskin bir nişancıdır ve isabetli atışlarıyla birçok arkadaşını savaş alanında ölümden kurtarır. Bu isabetli atışlar kendisini bir efsane yapar. Ama şöhreti çok geçmeden düşman hatlarında da yayılınca, bu sefer kendisi bir hedef olacaktır.  

Yaşı kırkı geçmiş sinemaseverler için, Amerikan sinemasında oyunculuktan gelen yönetmenler arasında en önde gelen isimlerden birisi belki de birincisi Clint Eastwood’dur. Yönettiği her filminde yüreklere dokunan, ırkçılığı yerin dibine sokan, olaylara mazlum ve mağdurlar açısından bakabilen ender yönetmenlerden birisi olan Eastwood, aynı zamanda filmlerinde izleyiciyi ters köşeye yatırmayı seven yapısı ile ilgiyi her zaman hak etmiştir. Bir Milyon Dolarlık Bebek (Million Dollar Baby) filmini, bin yıl düşünsem aklıma gelmeyecek tarzda sıradan bir kadın boksörün var oluş mücadelesinden başlayıp ötenaziyi tartışarak bitirecek kadar özgün bir yönetmen olan Eastwood’tan Keskin Nişancı’da da aynı radikalliği bekleyenler büyük bir hayal kırıklığına uğruyor.

Eastwood, yönettiği iki savaş filminden sonra kameralara şöyle demeç vermişti: “İzleyerek büyüdüğüm savaş filmlerinin çoğunda, iyi adamlar ve kötü adamlar vardı... Hayat böyle değil, savaş böyle değil. Bu filmler kazanmak ya da kaybetmekle ilgili değil. Savaşın insanlar üzerindeki etkileri ve erken yaşta hayatlarını kaybedenlerle ilgili.” Doğru yerden doğru bakış açısına sahip bir insandan, savaşın acımasızlığını en azından yok olan bir halkın nazarından göstermesini beklersiniz.

Keskin Nişancı, Irak’ta yüz binlerce Iraklıyı öldüren Amerikan askerlerine karşı kendi vatanlarını korumak için direniş sergileyen insanları terörist olarak gösteren, buna inanmayacak insanlar için de her daim hazırda bekletilen El-Kaideci damgasını vuran ve seyredenlerin de buna inanacağını uman, yüzeysel bir film olmuş. Amerikan halkından başka buna inanan çıkar mı bilmem.

Filmin sonuna kadar merak ve ümitle bekledim. Eastwood yine ezber bozacak mı diye? Psikolojisi bozulan kahramanımızın şahsında savaş karşıtlığına döneceğini beklediğim yönetmen, tam tersi tutum sergilemekte bir beis görmez. Psikolojik sorunlu keskin nişancının ağzından ruh hekimine karşı şu cümleler dökülür: “Sorun şu ki, öldürdüğüm kişiler için değil, kurtaramadığım askerler için kendimi kötü hissediyorum!” Oysa yanı başımızda acılar içinde kıvranan, piyondan başka bir rolü olmayan, kardeşlerimiz diyebileceğimiz halk için bu ülkede yaşayan hemen herkesin ortak düşüncesi “Ne işiniz var burada? Hiç gelmemeliydiniz.” şeklindedir.

Film hakkında bir şeyler söylemek gerekirse, Fas’ta çekildiğini bildiğimiz çatışma sahneleri gerçekçi olmuş. Keskin nişancıların rekabeti, biraz “Kapıdaki Düşman” filmini andırsa da, Amerikalı nişancının gözünden olaylara baktığı için yavan kalmış.

Bradley Cooper’ın karakteri canlandırmadaki başarısını göz ardı etmemekle birlikte, karısı rolündeki Sienna Miller’ın dışındaki diğer oyunculukların basit kaldığını belirtmeliyiz.

Filmin sonu gerçek görüntülerle bizi baş başa bırakmaktadır. Amerikan halkı, milli kahraman olarak gördükleri Kyle’ın cenazesi geçerken yollara dökülür, otobanları, üst geçitleri doldurur, sevgi gösterisi yapar. Bu, şiddeti kutsamaktan öteye gitmeyen, başkalarının ölümünden zevk alan, hastalıklı bir psikolojinin de ipuçlarını yansıtmaktadır adeta. 

Film, aslında çizdiği son ile vermek istediği mesajın tam zıddı bir yönü işaret etmiş. Kyle’ın öldürülmesi ve öldüren kişinin kimliği, Amerikan halkına ikaz gibi olmuş: Aklınızı başınıza alın milli kahraman bile olsanız öldürülmek kaçınılmaz bir son olarak sizi beklemektedir.

Künye

Senaryo: Jason Dean Hall

Orijinal Fikir: Chris Kyle, Scott McEwen, Jim DeFelice

Yapım: Warner Bros, Mad Chance, Malpaso Productions, Willage Roadshow Pictures

Türk Dağıtımcı: Warner Bros Turkey 

Yapımcı: Bradley Cooper, Clint Eastwood, Peter Morgan

Ortak Yapımcı: Andrew Lazar, Robert Lorenz      

Görüntü Yönetmeni: Tom Stern 

Sanat Yönetmeni: Dean Wolcott, Harry Otto

Müzik: Joseph DeBeasi

Kurgu: Joel Cox, Gary Roach   

Oyuncular: Bradley Cooper (Chris Kyle), Sienna Miller (Taya Renea Kyle), Luke Grimes (Marc Lee), Jack McDorman (Biggles), Sammy Sheik (Mustafa), Kevin Lacz (Douber), Keir O’Donnell (Jeff Kyle) 

Yönetmen: Clint Eastwood

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.