Yaz aylarının gelmesi ile birlikte doğa tutkunları ülkemizin değişik yörelerinde bulunan doğal güzellikleri gezip görmek ve doğanın tadını çıkarmak için yollara düştü.

Ülkemizde Uzun göl, Ürgüp, Göreme gibi Doğal güzellikleri ile ün yapmış birçok yer var. Birde müthiş doğal güzelliklere sahip olmasına rağmen henüz keşfedilmemiş doğa harikaları mevcut. Bu doğa harikalarından biride Erzurum’un Narman İlçesinde bulunan yörede Kırmızı periler olarak bilinen Narman Peri bacalarının bulunduğu Narman kanyonudur.

Yağmur suyu ve rüzgârın toprağı ile maran taşını aşındırması sonucu oluşan Narman Peri Bacaları, Narman ­- Pasinler karayolu üzerinde bulunmaktadır.

Narman’a uzaklığı yedi kilometre mesafede bulunan peri bacaları ilk bakışta kıpkırmızı cümbüşü andırıyor.

Peri bacalarının kimi pastaya, kimi çok katlı bir gökdelene, kimide kukuleta takmış palyaçoya benziyor. Ama en çok ilgi çekeni elele tutuşmuş iki sevgili edasıyla gelenlere hoş geldiniz der gibi bakan kırmızı periler olsa gerek.

Elele tutuşmuş iki sevgiliyi baş başa bırakıp kanyonun içlerine doğru ilerlediğinizde başında sarığıyla eski bir dervişi anımsatan başka bir peri karşılıyor sizi. Onun hemen arkasında da kremalı bisküviye benzeyen bir başka peri gülümseyerek size selam veriyor.

Arazi biraz zorlu, alanı gezerken uygun ayakkabı giymek gerekli yoksa vadi içerisinde ve kanyon sırtlarında takılıp düşmeniz ve yamaçlarda yuvarlanmanız içten bile değil.

 Kanyonun büyüleyici güzelliğini görmek için kanyonun zirvesine çıkmak şart.

Zirveye vardığınızda kanyonu bütün endamıyla temaşa etme fırsatını yakalıyorsunuz. Kanyondan baktığınızda gördüğünüz bir başka ilginç manzara ise peri bacaları ile birkaç köyün iç içe oluşu.

Hatta çok az kalsa da eski toprak damlı köy evlerinin bacalarının kırmızı perilerin ana maddesi olan kırmızı toprakla örtüldüğünü bile görmek mümkün. Bu toprak yörede kav olarak biliniyor ve su geçirmezlik özelliğe sahip. Onun için köylüler bacalarını bu toprakla örtüyor. 

Yaklaşık yedi kilometrekarelik bir alana serpilmiş kırmızı periler içerisinde birçok şekil bulunmakta. Mesela Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir Karaağaçlının seliütini bu kanyonda görebilirsiniz. Hatta timsah başı, kremlin sarayı gibi bir çok şekli görmek mümkün. Bu şekillerin hiç biri el ile şekillendirilmemiş. Hepsi suyun toprağı aşındırması sonucu uzun yıllarda oluşmuş şekiller.

Kanyon iç kısmına doğru 3 - 4 kilometre derinliğe sahip. Bir seferde her tarafı gezmek neredeyse imkânsız  her tarafı gezmek ve bu doğa harikasının tam olarak tadına varmak istiyorsanız gün aşırı kalmak gerekiyor kanyonda.

Fakat gelin görün ki bir benzerinin Amerikanın Arizona eyaletinde bulunduğu bu kanyonda ve ilçe merkezinde Turistlerin geceleyebileceği, dinlenebileceği bir otel ve tesis bulunmamakta.

Yeni yeni keşfedilen bu eşsiz kanyon 2009 yılında milli park ilan edilmiş. Fakat kanyonu turizme açmaya yönelik ciddi adımlar atılmamış. TRT nin çektiği bir belgesel ve aslen Narmanlı olan İbrahim Erkal’ın çektiği bir klip dışında yapılan çalışmalar hep amatör düzeyde kalmış.

Şimdi bu kanyon bir yandan doğa tutkunlarının ziyaretini beklerken bir yandan da özel sektör ve devletin yatırımlarını bekliyor.

İnsan eli değmeden tamamen doğal yollarda estetik bir güzellik kazanan bu kanyona gelenler ilk fırsatta tekrar gelmek ve buradaki perilerle tekrar kucaklaşmak için perilerle söz kesiyor ve ilk fırsatta kanyonu tekrar ziyaret ediyorlar. Kırmızının gökyüzündeki maviyle izdivaç ettiği bu kanyon gerçekten de görülmeye değer…

Aytekin ATASOYU

atb_ats@hotmail.com

http://twitter.com/#!/atasoyu

www.aytekinatasoyu.com 

 Resimler için Tıklayın