Hakkı ERÇETİN

Hakkı ERÇETİN

Kıssadan Hisse

Hisse alınmasaydı kıssaların hali nice olurdu değil mi? Kıssaların yani hikayelerin, rivayetlerin kendilerinden alınan hisse kadar değerleri ve ömürleri olur diye düşünüyorum. Bu nedenle kıssalardan hisse almayı bilmek te bir meziyettir. Genellikle kıssalar meseleyi doğrudan anlatmak yerine belli sembollerle ve işaretlerle anlatırlar. Bu şekil anlatımın bir incelik ve tevazu taşıdığını düşünmüşümdür. Yani bir kıssadan herkes nasibince bir hisse alır. Herkesin aynı miktarda ve şekilde hisse alması zorunlu değildir.

Bu bağlamda bir kıssayı ele almak istiyorum. Kıssamız hepimizce malum bir Nasreddin Hoca fıkrasıdır.

Hoca komşusundan bir kazanı ödünç alır. Aradan epey bir zaman geçer. Komşusu kazanın akıbetinden şüphe etmeye başladığı bir zamanda Hoca kazanı sahibi olan komşusuna iade eder. Ancak iade ederken kazanın içine daha küçük bir kazan yani tencere koymuştur. Bunu gören komşusu sorar;

-Hoca bu tencere de neyin nesi?

Hoca cevap verir;

-Komşu, senin kazan doğurdu!

Komşusu bu cevap karşısında şaşırır ancak itiraz etmeyerek biraz da memnuniyetle bunu kabul eder.

Bir zaman sonra Hoca bu komşusundan yine kazanı ödünç ister. Komşusu önceki tecrübeye istinaden memnuniyetle kazanı Hoca'ya verir.

Aradan uzunca bir zaman geçer ancak Hoca kazanı hala sahibine iade etmemiştir. Beklemekten usanan komşusu Hoca'ya gelir ve der;

-Hoca, şu bizim kazanı iade etsen artık.

Hoca da cevap verir;

-Komşu, senin kazan sizlere ömür yani öldü.

Bu cevaba şaşıran komşusu sorar;

-Hoca, kazan hiç ölür mü?

Hoca gayet rahat ve kendinden emin bir şekilde cevap verir;

-Behey adam! Kazanın doğurduğuna inanıyorsun da öldüğüne neden inanmıyorsun?

Komşusu bu söz üzerine verecek cevap bulamaz.

Evet, kıssamız budur. Bundan alacağımız hisse meselesine gelince bu konuda bizlere yardımcı olacak bir kitaptan söz etmek istiyorum. Bu ve benzer hususlara ilgisi ve bunlar hakkında bilgisi olan şair yazar üstadımız ve abimiz Şaban Abak'ın Vadi Yayınları'ndan çıkan –Bir İslam Aydını Olarak Nasreddin Hoca-TARİFİ BENDE adlı kitabını kaynak alarak hususa bir açıklama getirmeyi istedim. Bu kitap, kıssalardaki simge ve işaretleri doğru okuyup anlama ve aynı şekilde hisse alma hususunda bir kılavuz özelliği taşımaktadır.

Buna göre, bu kıssada Hoca öncelikle  kendi çıkarını tabiat kanunlarının üzerinde gören komşusunu insafa çağırmaktadır. Komşu doğurmaya itiraz etmiyor ancak ölümüne razı olmuyor. Bilindiği gibi "ticaret helal, faiz haramdır". Buna göre ticaretin fıtratı gereği kaybetmek kazanmanın ikiz kardeşidir. Burada ödünç alınan veya verilen metaın "sermaye ve üretim aracını" temsil ettiği düşünülürse, faaliyet sonucu ortaya çıkan kâr ve zarara ortaksak bunun adı ticarettir. Ancak "kazan" sürekli doğursun ama hiç ölmesin istiyorsak bunun adı da faizcilik ve tefeciliktir.

Şaban Hoca hikayenin farklı bir boyutuna da dikkat çekiyor. Hoca'nın yaşadığı dönemde malum olduğu üzere Anadolu'da kesif bir gayrimüslim nüfus mevcuttur. Bir çok yerde bu kişiler Müslüman ahali ile beraber yaşamaktadır. Bu hikayedeki ikinci boyut komşunun gayrimüslim (Hristiyan) birisi olma ihtimalidir. Çünkü komşu faiz-kâr hassasiyeti taşımayan biri olarak zahmetsiz kazancı gönül rahatlığıyla kabul etmektedir. Burada Hoca komşusuna itikadi bir mesaj da vermektedir. Doğuran veya doğurulan bir varlık ölmeye de mahkumdur. Doğurma, doğurulma gibi hasletler mahlukata ait özelliklerdir. Mahluk olanlar yani yaratılmış olanlar ne yaparsa yapsın halik yani yaradan makamına gelemezler. Doğurulmuş bir şahsı ilah mertebesine getiren inancınızı bir kez daha gözden geçirin mesajıdır.

Daha fazlasını ve hissesini arttırmak isteyenlere bu kitabı okumalarını şiddetle tavsiye ederim.

Hristiyan aleminin Noel kutladığı bugünlerde malum yılbaşı kutlaması tartışmaları yine gündeme gelecektir. Bu hususa bir nebze katkıda bulunmak istiyorum ve aşağıdaki veciz sözle yazımı bitiriyorum.

Köyün delisi der ki;

"Kim ki bu dünyada Noeli kutlar, ederse baş tacı

Maazallah öbür dünyada mabadına girer süslediği çam ağacı".

 

 

hercetin39@gmail.com

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum