MHP'ye yakışmıyor

Anayasa değişikliği ciddiye binince CHP'nin benimsediği tavrı anlamak sonuçta kolay: Ak Parti'nin her dediğine itirazı 'misyon' bilen bir parti o; değişiklikler gerçekleştiğinde geleneksel iktidar ittifakları darbe yiyecek; Türkiye'nin daha demokrat ve hukuk devleti özelliklerine sahip olmasını da varlığına 'tehdit' sayıyor...

1982 Anayasası'na son biçimini veren beş general darbe sonrasında CHP'yi de kapatmıştı; CHP'nin 27 Mayıs'ta (1960) edindiği alışkanlığını buna rağmen değiştirmediği çok açık. Yargıyla sürtüşme halinde gidilecek bir halkoylamasında 'Hayır' oylarına sahip çıkmasının genel seçimde işine yarayacağını da düşünüyor olmalı CHP yönetimi...

Peki de, bu kargaşadan MHP'nin beklediği ne?

İdeolojisi ters gelebilir, üslubuna takılabilirsiniz, ancak MHP yine de 'halktan yana' bir parti. Ülke ve halkın çıkarı söz konusu olduğunda, ya da halkın eğilimini anladığında, 'ideolojik' sertliğini unutabiliyor MHP... Aksi gerçek olsaydı, Abdullah Gül'ü Çankaya Köşkü'ne çıkaran süreç yaşanamazdı. 'Başörtüsü yasağı'nı üniversitelerden kaldırmak için yapılan anayasa değişikliği MHP'nin de oylarıyla gerçekleşmişti.

Ertuğrul Özkök'ün "411 el kaosa kalktı" manşetini uygun gördüğü, CHP'nin başvurusuyla Anayasa Mahkemesi'nin 'yetkisi dışına çıkarak' iptal ettiği, Ak Parti'yi kapatma davasında 'en sağlam kanıt' olarak kullanılan girişim... Bir 'AKP-MHP ortak girişimi' idi o...

Aynı MHP şimdi 'anayasa değişikliği' sözünü duymak, pakette neler bulunduğunu öğrenmek bile istemiyor...

Değiştirilmek istenen anayasanın müellifi olan 12 Eylülcüler CHP'yi kapatmakla yetinse de, MHP'yi ve Ülkücü kadroları yıllar süren mahkemelere sürüklemiş, cezaevlerinde misafir etmişti. İşkence cehenneminden geçirerek hem de... 1982 Anayasası'nın amaçladığı yeni düzende MHP ideolojisine yer olmadığını en yetkili ağızlardan işitmiştik. 'Görünmeyen iktidar' kendisi için Ak Parti'yi ne kadar 'hasım' görüyor ise MHP ve kadrolarını daha büyük bir 'düşman' sayıyor.

MHP, bu gerçeklere rağmen, 1982 Anayasası'nın 'görünmeyen iktidara' imkân sağlayan maddelerinin değiştirilmesine karşı çıkıyor, pakette neler olduğunu dinlemek bile istemiyor.

Size de tuhaf gelmiyor mu bu durum?

Tuhaf gelmeyecek, doğru olan tavır, bugüne kadar hiçbir 'sağ' iktidarın cesaret edemediği rejimi vesayetten kurtarmayı amaçlayan anayasa değişikliği girişimini ciddiye almak, paketin eksikleri varsa onları gidermek, yanlışları varsa düzeltilmesini talep etmek olmalıydı. MHP'den gelecek makul tek çıkış, "Neden paketi birlikte hazırlamadık?" serzenişi olabilirdi.

Pakete kulaklarını tıkamış, anayasa değişikliği girişimine geçit vermemeye hazırlanan MHP görüntüsü partinin bugüne kadar izlediği politik çizgiyle çelişiyor.

Değişiklik girişimi başarısızlığa uğrarsa kendi tavrını nasıl izah edecek MHP? Halkoylamasına sunulduğunda değişiklik paketi, halkın karşısında ne söyleyecek MHP'liler? Daha ileri gideyim: Diyelim bir sonraki seçimden tek başına iktidarı elde ederek çıktı MHP, AK Parti'nin sekiz yıldır çektiklerine bir de o mu tahammül etmek zorunda kalacak?

CHP'ye ve CHP sözcülerinin anayasa değişikliklerine neden karşı çıktıkları yolundaki açıklamalarına bakarak yanlış yerde durduğunu fark etmiyor mu MHP? Yoksa derdi, CHP'ye iktidar yolunu açmak mı?

Anayasa değişikliği siyasi zemini kristalize etti; etrafınıza bir bakın, herkes kendisinden beklenebilecek tavrı derhal aldı. Antrenör bile ortaya çıktı; kendisi moral ve itibar olarak yerlerde sürünürken peşine takılacakları aynı derekeye düşürmenin derdinde olan antrenör...

Önceki ve Sonraki Yazılar