Müslümanların Omuzlarındaki Ağır Yük

Allah,  insanı yaratmış sonra da onun doğru yolda kalıp sapmaması için ona kitaplar ve peygamberler göndermiştir. Gönderilen bu kitaplar ve peygamberler, Allah ile insan arasındaki iletişimi sağlayarak, onlara yaratılış amaçlarını hatırlatmıştır. Allah’ın insanlarla iletişimi ilk insan Hz. Âdem (as)ile başlamış, diğer peygamberlere verilen kitaplarla( Tevrat, İncil, Zebur) devam etmiş ve Hz. Muhammed’e(sav) indirilen kitap/Kur’an vasıtasıyla da bu iletişim kıyamete dek sürecek şekilde hitama erdirilmiştir.  

Bu baptan olmak üzere dünyanın/Âdemoğullarının yaşadığı son küresel salgın bize göstermiştir ki Yaratıcının koyduğu sünnetullah-Fıtrat aşıldığı zaman hayat dediğimiz fabrikanın çarkları bozuluyor,  tabiat tahrip oluyor. Bu sebepten dolayı Âdemoğullarının, yani insanlığın bir nevi kullanım kılavuzu olan Kur’an’ı anlamak, O’nun gösterdiği yoldan gitmek sadece Müslümanları değil Gayri Müslim, ateist, deist… Tüm Âdemoğullarının kurtuluş reçetesi olduğu görünüyor.  Bu gerçeği zaten Kur’an’a dikkatli bakan herkes görüyor. Çünkü Allah Kuran da sadece Müslümanları, sadece Müminleri, değil tüm insanları muhatap almıştır.

                            Allah Kimleri Muhatap Alıyor?                

Kuran vasıtası ile Rabbimiz, Mümin, münafık, kafir tüm insanlara bazen toptan, bazen ayrı ayrı hitap etmiştir. İşte bu hitaplardan bazıları: 23 kez Ey İnsanlar, 89 kez Ey İman edenler hitabı ile birlikte,  Ey Kitap Ehli!, Ey İsrail oğulları!, Ey Kâfirler!, Ey Âdemoğulları!, Ey Nuh’un çocukları! Ey Cahiller!, Ey sapkınlar!, Ey Mücrimler!, Ey Cin ve insan topluluğu!, Ey huzura ermiş nefis!, Ey Benim kullarım…! gibi hitaplarda vardır.

Bu ön bilgilerden sonra gelelim asıl mevzuya. Allah Kurana peygamberlere ve Ahirete inanan ve Mü’min sıfatını taşıyan insanlara çok büyük nimet verdiği gibi onlara aynı zamanda pek büyük sorumluluklar da yüklemiştir. Bunların başında da Allah’ın kendilerine verdiği/bahşettiği bu nimeti diğer kardeşleri ile paylaşma vazifesi gelir. Evet, tüm insanlar  kardeştir. Çünkü hepsi Âdem’in oğullardır Âdem ise topraktandır. Yani bu gün yaşayan 8 milyar insan aynı kökten yani topraktan gelmektedir O nedenle 6 kıtada 7 iklimde yaşayan siyah, sarı, beyaz; Müslim, Gayri Müslim, deist, ateist tüm insanlar toprağın/âdemin çocukları,  Allah’ın kullarıdır. Bu inanç Müminlerin omuzlarına sadece kendisinin, sadece ailesinin, sadece aynı ülkede yaşadığı vatandaşlarının değil tüm insanlığın sorumluluğunu  yüklüyor. Onun haberi olmasa da.   

Âlemlerin Rabbi olan, ezeli ve ebedi olan, gücüne kudretine ilmine sınır olmayan Allah'ımızın gönderdiği son kitapta muhatap olarak  hayvanat,  nebatat,  denizler, okyanuslar, dağlar çöller, ay,  güneş, yıldızlar, gezegenler galaksiler… Muhatap alınmamış; Mümin münafık kâfir insanlar ve cinler muhatap alınmıştır. Bu muhataplık çok büyük bir onur, pek büyük bir nimettir. Çünkü  bu muhataplığın neticesinde  sonsuz mutluluk diyarı Cennet  bizleri beklemekte.  Lakin bu muhataplığın hakkını vermezsek bu sefer de bizleri  azim bir azab diyarı olan cehennem beklemekte.  Niye böyle?  Çünkü nimet külfet dengesi ezeli  bir kuralıdır. 

 Allah cümlemize şu şuuru ve bilgiyi nasip etsin:  "Âlemlerin  Rabbi olan tek yaratıcı Allah, ezelin ve ebedin, zamanın ve mekânın tek ve mutlak sahibi ve hükümranıdır. O(cc),  mutlak galip ve tek yaratıcıdır. Gücüne kudretine sınır olmayan Rabbimiz,  Kuran vasıtası ile insanlara son hitabını/mesajını iletmiştir...."

Ya Rab! Bizleri  bu hitabı duyan, ona göre amel edip cenneti kazanan ve cemali görmeyi hak eden kullarından eyle.   (Amin)   

Not: Bu yazıda “ KUR’AN’DA GEÇEN “EY İNSANLAR” VE “EY İMAN EDENLER…. Enver BAYRAM** makalesinden yararlanılmıştır.   

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.