Prof.Dr. Kamil GÜNGÖR

Prof.Dr. Kamil GÜNGÖR

Profesyonel

Profesyonellik... Pek çok diğeri gibi o da sahte... Özgüven gibi, global gibi, insan hakları gibi, demokrasi gibi... Çünkü o da aynı kaynaktan besleniyor; Batı... Her şeyini 'profesyonelce' yaptığından o da diğerleri gibi 'şikâr'* bir şey olarak pazarlanıyor. Yani profesyonellik aslında 'pazarlama’dan başka bir şey değil...

Bu öyle bir pazarlama ki; en ağır cinayetler bile tereyağından kıl çeker gibi, kimseciklerin ruhu duymadan, yani profesyonelce işleniyor. En iğrenç ilişkiler diğer bir sahte olan ‘özgürlük’ kılıfı giydirilerek önünüze konuyor ve ağzınızı dahi açamıyorsunuz. En kutsal şeyler 'akıl' ile filtreleniyor; itikat-mitikat kalmıyor ortalıklarda; ama söyleyecek bir sözünüz bile olamayabiliyor. Modernizm denince akan sular duruyor ve ‘cinsiyetler' arasında hiçbir "değer" kalmıyor. Siz, söz gelimi şalvar giyerek camiye gitmekten bile endişe duyarken, o bütün 'cesaretiyle ' arz-ı endam' ediyor; gündüz vakti ve şehrin göbeğinde; ‘moda’ çünkü... Bir de 'cesur' (!) olmak gerekiyor değil mi... Cesur olmasa kızlarımız bütün 'özel'ini nasıl sergileyecek vitrinde değil mi!…

Özgürlük, moda, cesaret... Ne kadar ‘çağdaş’ ve ne kadar ilerici!... 'Profesyonel' bir başka deyişle... Zira bu gerekçelerle en iğrenci allayıp-pullayıp önünüze konuluyor ve siz bir kelam bile edemiyorsunuz. Bu öyle profesyonel bir dikta ki; bırakın eşinizi-çocuğunuzu, kendinizi bile ikna edemiyorsunuz zaman zaman...

Hiç kimse Amerika'ya, Amerika devletine ve değerlerine karşı bir duruş sergileyemez. 11 Eylül sonrası aklından geçirenleri ne hallere düşürdü; onu bilir çünkü... Bu öylesine bir diktadır ki; kapıkulu olduğunuzu bile farketmez, adına darbe bile planlarsınız.

Bu sayısı belirsiz yüzü olan 'Batı'nın tek bir odak noktası olduğunu farkedemedik bir türlü... Onun için bütün yollar ‘Roma’ya çıkar zira… En büyük mahareti de 'profesyonel' bir şekilde bu iğrenç yüzünü gizleyebilmesidir. Kanlı yüzünü hiç göremezsiniz çünkü... Irkçılığını da, insanlık ve medeniyet düşmanlığını da, Haçlı ruhunu da…

Adeta bütün insanlık ona yani katiline aşıktır. Sözgelimi Karabağ’da “katil iha” diyerek ambargo uyguladığı insansız hava aracını, aradan iki sene geçmeden Ukrayna’da kahraman ilan eder. Oysa yaptığı iş aynıdır. Ama siz yine hiçbir şey hissetmezsiniz. Ya da kendi koyduğu ilkelere göre başa gelmiş olanı ve hükümet edeni diktatör ilan ederken kendisinden çok emindir.

Bilinçaltınıza yerleştirilen çip, dost-düşman ayrımını da size bırakmaz. Yazılıma dair bütün kodlar elindedir çünkü... İşlediği medeniyet cinayetleri gündem bile oluşturmaz nezdinizde... Görmeniz gerekenler bilinçaltınıza çoktan kodlanmıştır çünkü...

İtibarı yerlerde sürüklenen size dair her ne varsa da sizinle birlikte mezara gidecektir. Aynen itibarı kalmayan el emeğine dayalı ata meslekleri gibi... Kimse yapmak istemez çünkü; piyasada karşılığı ve getirisi yok diye... Size dair olanın ise nezdinizde dahi kıymet-i harbiyesi kalmamıştır duruma göre... Bitmesini-gitmesini siz de istersiniz bazen… Öbür türlü işin içerisinde kahrolmak da vardır zira... Adeta evinizden dışarı çıkmak istemezsiniz zaman zaman... Bunun bir çözüm olmadığını bilirsiniz ama kendinizi kaybetmenin riski endişelendirir sizi… Dağ başında yalnız bir başına ölmek bile evla gelir size yine zaman zaman...

*yerel bir kelimedir, marifet, maharet anlamında kullanılmıştır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum