Rahmanî ve Deccalî Siyasetler

DIŞ POLİTİKADA başarılı olmak isteyen, işin Sultan Abdülhamid'ini veya Bismarck'ını bulup emaneti ona vermek zorundadır.

Son elli yıllık devirde Mısır'a bakalım: Abdünnasır zamanında İsrail'in en büyük düşmanı idi, şu anda ise Siyonist devletin en büyük dostu ve müttefikidir. Nereden nereye? Bir kutuptan öbür kutba...

Türkiye'nin dış politikasını Sultan Abdülhamid zihniyeti yönetmiş olsaydı bugünkü gibi bocalar mıydık?

Nüfusumuz 72 milyon ama, bir Sultan Abdülhamid'imiz yok.

Ahmed Davudoğlu başarısızdır demek istemiyorum. Beklenenden de başarılıdır, kendisini tebrik ediyorum.

Tanzimat'tan bu yana Müslümanlar iç ve dış politikada hatâ üzerine hatâ yaptılar ve yapıyorlar.

Bizde herkes çarıklı erkânıharp, Osmanlı Müslümanları, Devlet-i Aliyyenin batışından sonra Türkiye Müslümanları şu İslam büyüklerinin siyasetini takip etmiş olsalardı bugünkü zelil ve esir duruma düşmezlerdi.

Halidi Bağdadî'nin,

Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevî'nin,

Bediüzzaman'ın,

Şeyhülislâm Mustafa Sabri'nin...

Aaa bu saydıkların siyaset yapmış mıdır? Hem de âlasını yapmıştır.

Siyasetin türleri vardır.

Rabbanî ve Rahmanî siyaset...

Şeytanî, iblisî, deccalî siyaset...

Sâlihlerin siyaseti...

Fâsıkların ve münafıkların siyaseti...

Bediüzzaman "Şeytandan ve siyasetten Allaha sığınırım" derken dahiyane bir siyaset ortaya koymuştur. Çünkü siyaset yapmamak da bir siyasettir.

Müslümanların dinî siyaseti şu temeller üzerine kurulu olmalıdır:

1. Tashih-i itikad.

2. Beş vakit namazın dosdoğru kılınması.

3. Farz namazların cemaatle kılınması.

4. Müslümanların kırsal kesim ve bedevî zihniyetten kurtulup medenî ve şehirli olmaları.

5. Dini ve imanı para ve menfaat olan, din ve mukaddesat sömürücüsü eşkiyanın hizmet alanından tard edilmesi.

6. Şeriata sımsıkı sarılmak.

7. 19'uncu asırda Kafkasya'daki müridizm gibi disiplinli hizmet etmek.

8. Ümmet şuuruna sahip olmak.

9. Ümmete zarar veren sekter zihniyetten ve faaliyetlerden uzak durmak.

10. Bir İmam-ı Kebir'e biat ve itaat etmek.

11. Ümmetin işlerinin bilge ve âqil seçkin Müslümanlardan oluşan şuraya danışarak yapılması.

12. Dinî hizmetler, faaliyetler konusunda Kur'an, Sünnet ve Şeriat ilkeleri ışığında, son derece sağlam bir plan ve program yapılması ve ona göre çalışılması.

13. Geri zekalıların, hainlerin, münafıkların, din bezirgânlarının, fâsık ve fâcirlerin din hizmetlerine ve faaliyetlerine karıştırılmaması.

14. Ümmete zarar veren fırkacılığa, hizipçiliğe, klikçiliğe, sekter faaliyetlere son verilmesi.

Soruyorum: Müslümanların siyaseti bu prensipler üzerine mi kuruludur?

Şu taifenin siyasetine bakınız:

1. İslam ve Müslüman düşmanı Haçlıları ve Siyonistleri dost ve velî edinmek.

2. Ümmet bütünlüğünü ve birliğini nazar-ı itibara almaksızın kendi heva, re'y ve nefsaniyetlerine göre siyaset yapmak.

3. Zaruriyat-ı diniyeye aykırı ödünler vermek.

Onlarınki de siyaset ama kötü ve merdut bir siyaset.

Bugün Türkiye coğrafyasında yaşayan Müslümanların velinimetleri Ahmed Yesevî, Halid-i Bağdadî ve Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevî gibi evliyaullahtır.

Var olmak, izzet ve şerefle yaşamak, esaret zincirlerini kırmak, bütün insanlığa örnek olmak, ebedî saadetimizi yitirmemek istiyorsak onların ve benzeri evliyanın direktifleri dairesinde hizmet etmeliyiz.

Ahmed Yesevî'yi örnek alan Mevlasını bulur.

Farmason münafıkları rehber edinen belasını bulur.

Rıza Tevfik'in, "Sultan Abdülhamid'in Ruhaniyetinden İstimdat" başlıklı şiirini hiç okumamış olanlarımız mutlaka okusunlar, daha önce okumuş olanlar tekrar okusunlar.

* (İkinci yazı)

Olgun ve Vasıflı                                     Vatandaşın 21 Hasleti

BİR insanın iyi, olgun, vasıflı, üstün olması için aşağıda sayacağım şu hasletler ve sıfatlar lazımdır:

1. Yeterli seviyede (IQ) zekanın yanında selîm bir akıl lazımdır. Zeka katsayısı 130 ama aklı yok, o kişi beş para etmez.

2. İlim lazımdır. Nasıl ilim? Faydalı, lüzumlu, zarurî ilim.

3. İrfan lazımdır, hikmet lazımdır.

4. İyi ve derin düşünebilmesi için yazılı ve edebî lisan lazımdır. Birkaç yüz kelimelik günlük iletişim Türkçesi yetmez.

5. Doğru düşünebilmek, doğru ile yanlışı birbirinden ayırt edebilmek, zeka ve aklını iyi kullanabilmek için mantık ilmini bilmek gerekir.

6. Edebli ve terbiyeli olmak gerekir.

7. Görgülü (âdab-ı muaşeret sahibi) olmak gerekir.

8. Kültür ve zihniyet bakımından şehir ve medeniyet kültürüne sahip olmak, bedevî kültürlü olmamak gerekir.

9. Ahlaklı ve faziletli olmak gerekir.

10. Yüksek ahlak ve karakter sahibi olmak gerekir. (Sekiz ana karakter tipi vardır...)

11. (Müslümanlar için...) Kendisine yetecek miktar ve derecede ilmihalini (Zarurî ve lüzumlu din, inanç ve ahlak bilgilerini) iyi bilmek gerekir.

12. Ehil ve emîn olan kişilerle istişare etmek gerekir.

13. İnsanlara zararlı değil, yararlı olmak gerekir.

14. Kendini lisan bela ve afetlerinden koruması gerekir. Yani diliyle insanlara zarar vermemesi gerekir.

15. Hayata, tabiata (doğaya), hayvanlara, böceklere, bitkilere, sulara (deniz, göl, nehir, ırmak vs), çevreye saygılı, şefkatli olması, onları koruması gerekir.

16. Komşuları başta olmak üzere insanların kurdu değil, meleği olması gerekir.

17. Hesaba çekilmezden önce kendi muhasebesini ve hesabını yapmak gerekir.

18. Yalan söylememesi, emanetlere hıyanet etmemesi, verdiği sözü tutması gerekir.

19. Kesinlikle haram ve şüpheli kazanç elde etmemesi, bunları yememesi gerekir.

20. Paraya tapmaması, parayı ve zenginliği din iman haline getirmemesi gerekir.

21. İhtiyaçlarını çoğaltmaması gerekir. Çünkü ihtiyacını çoğaltanın ıstırabı, derdi, belası, sıkıntısı, problemi de çoğalır.

Yukarıda saydığım 21 haslet ve fazilet rastgele kitap alıp, bunları rastgele okuyarak öğrenilmez ve kazanılmaz.

Bunları ehil ve icazetli bir üstattan, hocadan, rehberden okumak, teallüm etmek gerekir.

Eskiden İslam medreseleri, tasavvuf ocakları, aile, mahalledeki taş mektep, çarşı pazar, loncalar, ahîlik teşkilatı, fütüvvet ahlakı bu değerleri öğretmek, bunları kazandırmak için çalışıyordu.

Müslüman toplum içinde bu saydığım 21 çeşit haslete ve fazilete sahip yeterli miktarda olgun ve vasıflı Müslüman olmalıdır. Olmazsa Ümmet bozulur, ülke bozulur, her şey bozulur.

Bu satırları kaleme aldım ama bunlara sahip olduğumu iddia etmiyorum.Sadece lüzumlarına, önemlerine işaret ediyorum.

Bugünkü İslam toplumu çocuklarına, genç nesillere bu saydıklarımı verebilir, kazandırabilir mi? Bugünkü şartlarda veremez, kazandıramaz.

Böyle bir iş ve hizmet muhal veya mümteni (olamayacak şey) değildir. Çok zor olmamakla birlikte mümkündür. Yeter ki, bunların lüzum ve zarureti kabul edilsin, bunların çocuklara ve gençlere öğretilmesi için vasıflı elemanlar bulunsun, bir plan ve program yapılsın ve uygulamaya geçilsin. Bunlar gerçekten çok zor şeylerdir.

Tekrar ediyorum, bu 21 haslete sahip yeterli miktarda olgun ve vasıflı Müslüman olmazsa bugün olduğu gibi bocalayıp dururuz.

Önceki ve Sonraki Yazılar