ÜÇ MAYMUN DAN YÜZ MAYMUNA


Sevgili dostlar,


Dünya var olduğundan beri hak ile batılın savaşı hiç dinmedi. Bu savaş, sadece bireylerin vicdanında değil; toplumların ruhunda, ahlakında ve zihninde de derin izler bırakıyor. Biz geçim telaşıyla günde sekiz saat çalışırken, kötülük yirmi dört saat mesai yapıyor. Şeytanın hedefi artık bireyler değil, toplumun kendisi…


1950’lerde Japon bilim insanlarının Koshima Adası’nda yaptığı bir gözlem, bize bugünün dünyasında olup biteni anlamakta şaşırtıcı bir metafor sunuyor. Imo isimli bir dişi makak, kumlave toprakla kapli, tatlı patatesini yemeden once, yıkamayı öğreniyor. Bu davranışı çevresindekilere de ogretiyor. Ve iddiaya göre, yüzüncü maymun aynı davranışı benimsediğinde, diğer adalardaki maymunlar da hiç temas olmadan bu davranışı sergilemeye başlıyor. Bilimsel geçerliliği tartışmalı olsa da, bu olay bir şeyi gösteriyor: Kritik eşik aşıldığında, değişim durdurulamaz bir dalgaya dönüşüyor.


Bugün o kritik eşiği, dizilerle, sosyal medya ile, reklamlarla aşıyorlar. Ve toplumu bir anda bambaşka bir forma sokuyorlar.
Karanlığın Kalbine Açılan Cepheler
Artık savaş cephede değil, ekranlarda… Silahlar tank değil, senaryo. Kurşun değil, hikâye. Şeytanın modern temsilcileri ekranlarımızdan içeri sızıyor. Dizilerle, müzikle, modayla, TikTok’la… Bizi biz yapan değerleri bir bir hedef alıyorlar.
Bu yapımlar sadece eğlendirmiyor. Düşünme biçimimizi, ahlak pusulamızı ve toplumsal reflekslerimizi değiştiriyor. Normalleştiriyor, alıştırıyor ve nihayetinde itiraz etme gücümüzü elimizden alıyor.


Gerçek Tehlike: Değerlerin Erozyonu


Toplum daha adil, daha ahlaklı, daha vicdanlı hale gelmek yerine:


• Yalan meşrulaşıyor, hırsızlık sıradanlaşıyor.
• Rüşvet, torpil ve adam kayırma doğallaştırılıyor.
• Bencillik erdem gibi pazarlanıyor.
• Fakirlik ve evsizlik, sanki kadermiş gibi sunuluyor.


Oysa bu dünya, tüm insanları doyurabilecek kadar kaynağa sahip. Ancak bu kaynaklar, ahlaki pusulasını kaybetmiş bir azınlığın elinde, kitleleri sömürmenin bir aracına dönüşüyor.


Devletin ve Aklıselimin Sorumluluğu
Seytani, toplum mühendisliğine karşı kayıtsız kalmak, geleceği ipotek etmektir.

Devletler ve toplumsal yapılar:


• Toplumdaki dönüşümleri dikkatle okumalı,
• Kurgulanan psikolojik operasyonları tespit etmeli,
• Eğitim ve medya politikalarını buna göre yeniden şekillendirmelidir.


Çünkü bugün izlediğimiz dizi, 10 yıl sonra çocuğumuzun ahlak anlayışını belirleyecek. Bugün gülümsediğimiz bir replik, 15 yıl sonra toplumun yazısız anayasası olacak.


Çözüm: Ahlaki Uyanış ve Medya Direnci


• Yeni bir medya dili şart: Ahlakı, vicdanı, şefkati, hakkı ve adaleti anlatan hikâyelere ihtiyacımız var.
• Toplumu uyandıracak, %10–15’lik bilinçli kitleye ulaşacak bir şuur hareketi başlatılmalı.
• Kritik eşik geçildiğinde, yüzüncü maymun etkisiyle toplum yeniden silkelenip kendine gelebilir.


Son Söz


Şeytan yirmi dört saat çalışıyor olabilir. Ama biz de hakkın tarafında olanlar olarak, karanlıkla sadece dua ile değil; bilinçle, emekle, cesaretle savaşmalıyız.
Dünyayı değiştiren şey; ilk yüz maymunun uyanışıdır. Unutma, bazen sadece bir uyanık; bütün uyuyanları uyandırmak için yeterlidir.


Kalin Saglicakla,

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum