Prof. Dr. Recep DİKİCİ
FAKİRLİK HAKKINDA ZARÛRÎ BİLGİLER
İstanbul-Tahtakale’de bir camide bazı yüksek tahsillilere Tâc adlı hadis kitabının aslını okutuyordum. Yüksek İslâm Enstitüsü’nün meşhur bir hocasının üç cilt halinde tercümesini yaptığı bu kitapta, “Kim isteme kapısını açarsa, şüphesiz Allah ona fakirlik kapısını açar.” meâlindeki hadîs-i şerifi, “Kim soru sorma kapısını açarsa, Allah ona fakirlik kapısını açar.” şeklinde yanlış tercüme ettiğini gördüm. Burada fakirlik geçtiği için isteme manası doğrudur. Kader kelimesi geçseydi, soru sorma manası verilirdi. Çünkü Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi vesellem), “Sizden önceki kavimler kader hakkında çok soru sorduğu için helak oldu.” buyurmuştur. Nitekim Tâc’ın şerhinde bu hadîs, “Kim ihtiyacı olmadığı halde başkalarından isterse, Allah onu fakir kılar.” şeklinde tercüme edilmiştir.
İsterse İlahiyat Profesörü olsun hadîs-i şerîflere lafızlarına bakarak kendi kafasından mana vermemelidir. Mesela Peygamber Efendimizin “Ben fakirliğimle öğünürüm.” hadîs-i şerifini lafzına itibar ederek, fakirlikle öğünüleceğini söylemek yanlıştır. Bu hadîs-i şerîf, “Ben Allahü teâlâya muhtaç olduğum için öğünürüm.” manasınadır. Çünkü başka bir hadîs-i şerifte, “Fakirlik nerede ise küfür olacaktı.” buyurulmaktadır. İslâmiyete hizmet etmek, servet, makam ve ilimle olur. Müslüman servet sahibi olmalıdır, fakat sahip olduğu servetin sevgisini kalbine koymamalıdır. Müslüman, infakta bulunmak, değerlerini korumak, zekat vermek ve hacca gitmek için zengin olmalıdır. Maalesef yanlış ifadeler, gençliğin ve dîn sevgisi az olanların, daha da dinden uzaklaşmalarına sebep olmaktadır. Bu yüzden hata yapmamak ve kasdedileni iyi anlamak için, ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarını ve şerhlerini okumak gerekir.
Bir hadîs-i şerifte fakirlikle ilgili olarak şöyle buyurulmuştur: “İnsana yoksulluk, yirmidört şeyden gelir.”:
1.Zaruret olmadan ayakta bevl etmek (işemek).
2. Cünub olarak taam (yemek) yemek.
3. Ekmek ufağını, hor görüp basmak.
4. Soğan ve sarımsak kabuklarını ateşe atmak.
5. Büyüklerin önünde yürümek.
6. Babasını ve anasını adıyle çağırmak.
7. Ağaç ve süpürge çöpü ile dişini karıştırmak.
8. Elini balçıkla yıkamak.
9. Eşik üzerine oturmak.
10. Bevl ettiği (işediği) yerde, abdest almak.
11. Çanağı ve çömleği, yıkamadan taam (yemek) koymak.
12. Esvâbını (elbiselerini) üstünde dikmek.
13. Aç iken soğan yemek.
14. Yüzünü eteği ile silmek.
15. Evinde örümcek bırakmak.
16. Sabah namazını kılınca mescidden acele çıkmak.
17. Pazara erken gidip, geç dönmek.
18. Yoksul kimseden ekmek satın almak.
19. Babaya ve anaya, kötü duâda bulunmak.
20. Çıplak yatmak.
21. Kap kaçağı örtüsüz bırakmak.
22. Çırağı, mumu üfleyerek söndürmek.
23. Her şeyi, bismillah demeden işlemek.
24. Şalvarını (pantolonunu) ayakta giymek.
Allahü teâlâ dînî kurallara uymayı nasip eylesin.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.