Maalesef birçok meslek grubu gibi, avukatlık mesleği de yozlaştı, itibar kaybına uğradı ve birçoklarına göre mesleğe duyulan güven azaldı. Şunu söylemeliyim, avukatlık mesleği hayati öneme sahip ve temelinde “GÜVEN” esasına dayalı bir meslektir. İnsanlar her türlü ticari ve ailevi sırlarını avukatlarına anlatır, paylaşırlar. Bu çok önemlidir ve beraberinde “sır saklama yükümlülüğünü” gerektirir.

Ancak, insanların güvenleri zaman içerisinde çeşitli istismarlara uğradığından, hem avukatlara duyulan güven sarsılmış, hem de meslek itibar kaybına uğramıştır. Bazen de birkaç meslektaşın yaptığı önemli hatalar, tüm meslektaşlara ve mesleğe atfolunmuştur. Bana göre hayati önem taşıyan iki meslek gurubu, avukatlar ve doktorlardır. Bu meslekler güven ve sır saklama esasına dayalıdır ve çoğu zaman da insanların en mahrem konularını da içerir, bu nedenle hayati öneme sahiptir ve ciddiyet ve özen gerektirir.

Halk arasında çeşitli efsaneler dolaşır, ipten adam alan avukat, meşhur avukat, ünlülerin avukatı vs… Bu tür şeylere karşı da vatandaşlarımızın çok dikkatli olması gerekir ve bu türden şeylere prim vermemeli, tuzağa düşmemek, yanıltılmamak ve kullanılmamak için. Bilinmesi gereken şey, avukatların karar yani hüküm makamı olmadığıdır, kararı, hükmü mahkeme veya hakim vermektedir. Keza savcılar da hüküm makamı değildir. Bu nedenle, avukatların hüküm verir gibi, ipten adam almaları veya borçlunun evini başına yıkmaları söz konusu değildir. Avukat sadece kanuni çerçevede, yasal çizgide, savunmanlığını yapar, hukuki yardım ve hizmette bulunur, olayın aslı astarı budur… Avukatın özel çabası, işine titizliği, mesleğine saygısı, şahsi yetenekleri önemlidir elbette, ancak hiçbir zaman abartıldığı gibi değildir, olmamıştır. Öyle kimsenin kimseyi ipten aldığı falan da yoktur.

Dikkat edilmesi gereken, avukatın mesleğine saygısı, meslek etik ve kurallarına uyması, titizliği, güven vermesi, işinin ehli olması gibi hususlardır. Diğer safsatalara, uydurmalara prim vermemek lazım. Ayrıca vatandaş ile avukat arasındaki müvekkil-vekil ilişkisinde, sözle yani şifahen hareket edilmemeli her şey yazılı, belgeli, sözleşmeli ve şeffaf olmalıdır. Ben ipten adam alırım, benim arkamda şunlar bunlar var, arkam kuvvetli, benim bağlantılarım çoktur, gibi gayri yasal ve meslek etiğine de aykırı ifadeler kullanan avukatlardan uzak durmak gerekiyor. İnsanlarımız hukuki meselelerinde, önce güven duyduğu, samimi bulduğu, meslek etiğine ve yasalara uygun hareket eden avukatlara yönelmelidirler. En meşhur, en ünlü avukat, işini hakkını vererek yapan, kul hakkına özen gösteren, meslek etiği ve yasalara uygun hareket eden, müvekkili ile samimi bir güven ortamı oluşturan avukattır.