Necmi ÇAVUŞOĞLU

Necmi ÇAVUŞOĞLU

Bayramınız mübarek olsun

Geleneksel kurban tartışmaları bu yılda devam ediyor. Peygamberimizden beri devam etmekte olan kurban ibadeti son yıllarda din ile ilgisi olmayan birilerince tartışılır oldu. Akılları sıra kurban ibadetinin önemini azaltacaklar.

Bu kimselere, bizim ibadetimizi tartışma hakkını kim verdi. Evet, biz gericiyiz. 1400 sene önce inmiş bir dine inanıyoruz ve onu elimizden geldiğince hayatımıza tatbik etmeye çalışıyoruz. Dinin emrettiği diğer ibadetler gibi kurban ibadeti de bizim için çok değerlidir.

Zannedersin ki kurban kesmeye karşı çıkanlar et yemez. Yılbaşı geldiğinde hindileri mideye indirmezler!

Etsiz yemek yemeyen, et lokantalarında kendine ziyafet çekenler, kulaklarına kadar et yemeği ile doyanlar, fakir için senede bir defa et yeme imkânı sunan, kurban kesimine karşı çıkıyor.

Biri çıkıyor “hayvan keserek bayram yapan bir dini aklım almıyor” diyor.

 

Aklının almadığı konuda söz söylemen niye? Bırak aklı erenler konuşsun.

 

Bir diğeri "Kurban Bayramı'nda hayvanların kurban edilmesine karşıyım. Bunun yerine çocuklara yardım ederek onları sevindirmeliyiz” diyor.

 

Sevindir elinden tutan yok senin! Sen öyle istiyorsan öyle yap bizde böyle istiyoruz, kurban keseceğiz.

 

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, geçen sene "...bu çağda artık kurban kesip dağıtmak çok acil bir ihtiyaç olmaktan çıktı. Onu karşılayan başka türlü yardımlar yapılabilir inancındayım ben, o nedenle kurban kesmeyeceğim, bağışta bulunacağım" demişti. Duyanda zannedecek ki içinde yer aldığı hükümet ülkeyi öyle bir ihya etti ki, herkes istediği kadar et yiyebiliyor. Açlık sınırında yaşayanların çokça olduğu ülkemizde et nasıl acil ihtiyaç olmaktan çıktı denebilir? Tabii “tok açın halinden anlamaz” bu söz atalarımız tarafından laf olsun diye söylenmiş bir söz değil.

 

Toklar açların halinden bu kadar anlıyor.

Ey inanan zenginler, onlar konuşup dursunlar. Gücünüz varsa daha çok kurban kesin ki, fakir fukara daha çok et yesin. Kurban, Allah (c.c.)'a yaklaşma vesilesidir. Böylece Allaha daha çok yaklaşın!

Bazı kurum ve vakıflar 'Kurbanımızın kesilmesini istemiyorum, onun yerine bağışta bulunmak istiyorum' şeklinde kampanyalar düzenliyor. Bu kampanyalara hepimiz adına İlahiyatçılar ve Diyanet cevap veriyor.

Diyanet: “Kurban bedelini yoksullara ya da yardım kuruluşlarına vermek suretiyle, kurban ibadeti ifa edilmiş olmaz. Şüphesiz Allah’u Teâlâ’nın rızasını kazanmak niyetiyle, fakir ve muhtaçlara yardım etmek, iyilik ve ihsanda bulunmak da Müslüman’ın önemli vazifelerinden biridir. Ancak, bu iki ibadetten birinin diğerinin alternatifi olarak sunulması dini açıdan doğru değildir."

 

Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukuku (Fıkıh) Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Faruk Beşer, kurbanın başlı başına bir ibadet olduğuna dikkat çekerek: "Kurban kesilmeden olmaz. İşin özü budur zaten. Din dediğimiz şey, istendiği gibi zamana ve zemine göre manipüle edilecek, uyulmayacak, değiştirilecek şeyler değildir. İbadetler, özü itibarıyla dinin sabiteleridir, onların üzerinde değişiklik yapılamaz. İslam'da farklı yardımlaşma şekilleri vardır. Sadaka vardır, infak vardır, zekât vardır. Her biri farklı alana hizmet eder. Ancak Kurban başlı başına bir ibadettir. O kesilmeden yapılamaz" diye konuştu.


Kurban ibadetimizi bırakın da canımız nasıl istiyorsa, daha doğru ifadeyle dinimiz nasıl istiyorsa öyle yerine getirelim.

 

Sizde, yılbaşında hindiler kesilmesin, hindi almak yerine bağışta bulunun, hatta çam ağacına ve süslerine verdiğiniz paraları da hayır kurumlarına verin diye kampanya düzenleyin.

Not: Bayramınız mübarek olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum