Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç ve yönetimi birkaç gün önce Eylül ayında belirlenecek bir tarihte yapılmak üzere olağanüstü kongre kararı aldı. Fakat bu karar Fenerbahçe taraftarlarının ekseriyetini tatmin etmedi.

Ali Başkan eğer taraftarın beklentilerine karşılık verse, Haziran ayı sonunda olacak şekilde bir olağanüstü kongre kararı alsa, ve yeniden aday olsa, kongre üyelerinden kuvvetle muhtemel güvenoyu alamayacağının ve seçimi kaybedeceğinin farkında.

O yüzden Eylül ayındaki seçimlere fiyakalı transferlerle donattığı, ön elemeleri geçip Şampiyonlar Ligine giren, ve Süperlig’de en önemli rakibi Galatasaray’ın birkaç puan önünde lider pozisyonda olan bir futbol takımı ile girmek ve böylece seçimi yeniden kazanmayı garantilemek istiyor.

Ama eğer tersi olursa, yani kurduğu takım taraftarları tatmin etmezse, ve/veya Fenerbahçe Şampiyonlar Ligi ön elemelerinde ilk turda elenirse, ve/veya lige kötü başlayıp Anadolu takımlarına kendi evinde puanlar verirse, ve/veya Mourinho yine skandal beyanatlar verirse, başarısızlığın faturası öncelikli olarak Ali Başkan’a kesilir.

Yeni seçilecek başkan “bu takımı ben kurmadım” diyerek kabahati eski başkan Ali Koç ve yönetimine atacaktır doğal ve haklı olarak. Taraftarlar da bunu kabullenmeyecektir çünkü “sekizde sekiz” olmuş olacak ve ileride tekrar başkan adayı olmak isterse oy vermeyeceklerdir.

Ayrıca yönetiminde Şükrü Saraçoğlu Stadı’ndaki locasını Galatasaray taraftarı olan oğlu ve arkadaşlarına açan ve onların o locada Galatasaray’ın Fenerbahçe galibiyetini kutlamalarına müsaade eden, Galatasaray Yelken Kulübüne sponsor olan, restoranına “7’de 7” ismini verecek kadar hassas olmaktan uzak ve umarsız davranışlar sergileyen yöneticiler ile nasıl bir başarı beklenebilir ki! Konuyu değiştirmek istemiyorum ama Aziz Yıldırım veya Ali Şen başkan olsa böyle şeyler yaşanır mıydı?

Yukarıda sıraladığım sebeplerden dolayı Ali Başkan gereksiz yere çok ciddi bir risk alıyor. Son yedi yılda kulübe yaptığı söylenen 350 milyon Avro tutarındaki maddi desteğin de bir kalemde silinmesi tehlikesini göze alıyor. Eğer bu riski almasa daha akılcı bir iş yapmış olacağına inanıyorum. Çünkü yedi senedir gelmeyen başarının sekizinci senede bu kadar çalkantının ve kaosun içerisinden çıkabileceğine inanmıyorum.