Grand Mosque Ziyaret ettim

Amerikalılar Şükran günlerinde (Thanksgiving Day) ailecek bir araya gelip hindi (Turkey) yiyip, ertesi günde geceden ayazda sıraya girip meşhur indirimli alışverişlerini yaparlarken; bendeniz de şöyle Kuzey’e doğru bir yol alayım dedim.

İlk durağım New York Eyaletinin başkenti Albany idi. Zenci ve Pakistan’lı müslümanların oluşturduğu bu fakir Müslümanların, yine harabe gibi camilerini de ziyaret ettim. Koca New York Eyaletinin başkenti dökülüyor resmen.

Oradan Troy’u ve oradaki dostları pas geçerek Syracuse şehrine uğradım. ABD’de kilometre kareye en çok karın yağdığı bu şehirde de Filisitinli’ler ve hayli Türk öğrenciler var.

Sonraki durağım meşhur Rochester şehri. Meşhurluğu şuradan geliyor, istatistiklere göre ABD’de en çok Türk bu şehirde yaşıyor. Burası da kışın çok karlı ve kozmopolit bir şehir. Yıllar önce Türkiye’den binlerce terzi buraya gelmiş ve daha sonra ABD’nin bir çok yerine dağılmışlar.

Rochester’dan sonraki ziyaret yerimiz ise; Kanada sınırındaki Buffalo şehri ki yakın zamanda da Bursa ile kardeş şehir oldu Buffalo. Buffalo deyim yerindeyse Yemen’li Müslümanların merkezi. Ayrıca Ahıska Türkleri ve Irak’tan gelen mülteciler de var. Buffalo’nun bir çok yeri tek kelimeyle HARABE gibi. Üniversiteler ve yanı başındaki Niagara Falls da olmasa şehir iflas edecek gibi gözüküyor. Buffalo’da ayrıca azımsanmayacak kadar Somali’li müslüman da yaşıyor.

Yemenli’ler Buffalo’nun bitişiği Laqawana’da çok büyük bir cami var orayı mutlaka gör dediler. Gidip gördüm ve buradan Cleveland’a geçeceğim dediğimde; o zaman sen asıl oradaki camiyi görmelisin dediler. Doğrusu merak ettim.

Cleveland’a vardığımda işlerimi gördükten sonra yatsı namazında bahse konu olan camiye vardım. Gece vakti olduğu için dışarıyı tam göremedim ancak kocaman bahçesi, devasa otoparkı, muhteşem sütunları, yanıbaşındaki okulu ile dev gibi bir külliyeyi ABD'nin en önemli şehirlerinden birinde görünce; ziyadesiyle memnun oldum. Namazdan sonra doktoralı Mısırlı İmam odasına davet etti ve ABD’nin en büyük ve en aktif camilerinden olan Grand Mosque hakkında kısaca bilgi de verdi. Ertesi sabah gündüz gözüyle bir daha göreyim dedim ve yine gittim.

Yurtlarından kovulan, göçe zorlanan Filistin’li müslümanlar (Cleveland’daki müslümanların çoğu Filisitin’li) ABD’de böyle muhteşem bir esere imza atmışlar, ne mutlu onlara. (Bu arada bunca yıllık ABD hayatımda bir tane mıymıntı, pısırık, işsiz güçsüz, dilenen Filistinli’ye rastlamadım.)

Cleveland şehri Erie Nehrinin kenarında; dümdüz bir alana yayılmış çok düzenli pırıl pırıl bir yer. En büyük üç özelliği ise; çok başarılı hastahanelerinin olması. Dünya çapında liderler (Türkiye'de dahil) genelde tedavi için buraya geliyorlar. Diğeri Kral (King) lakaplı Lebron James’in 5 yıl basketbol oynadığı ve daha da meşhur ettiği yer. Bir diğeri de ABD’de en yaygın 5 spordan (Amerikan Futbolu, basketbol, beysbol, buz hokeyi ve futbol) hiçbirisinden de şampiyonluk yaşayamayan yegane büyük şehir.

ABD’de ye gelmek veya ABD içinden taşınmak isteyenlere Cleveland’ı bir kere görmelerini tavsiye ederim.

***

Dönüşte dünyanın en önemli şelalelerinden biri olan Niagara Falls’a da uğradım. Daha önce iki kez yaz aylarında ziyaret ettiğim bu olağanüstü yeri bir kez de kışın göreyim dedim. Niagara Falls’u şöyle tarif edeyim. ABD’de yaşayıp ta burayı görmemiş olanlar, ABD’ye turist olarak gelipte ilk önce Manhattan, Miami, Orlando ve Hollywood’a gidenler, eğer Niagara Falls’u ziyaret etmemişşseniz, çok ama çok şey kaybetmişsiniz derim.

Rabbımızın yarattığı en güzel mekanlardan biridir dersem bu kadar yeter herhalde. Bu vesileyle aklıma gelmişken bir hadisi şerifi de hatrılatayım. Peygamberimiz SAV buyuruyorlarki; ‘Dört şey ibadettendir. Kur’an’a bakmak, ana babanın yüzüne bakmak, Kabe’ye bakmak, akan suya bakmak’. Kaynak: Ramuz’ul Ehadis

***

ARAMIZA YENİ KATILANLAR

Sevgili Dostlar,

Hamdolsun sitemiz büyümeye, yazar kadromuz genişlemeye devam ediyor. En son aramıza çok kıymetli üç isim daha katıldı. Prof. Dr. Hacı Duran yılların tecrübesini artık bizlerle paylaşacak. Hocamızdan herkesin istifade edeceğini biliyorum. Emir Cengiz tam bir seyyah. O bir gönüllü. Deyim yerindeyse insanlığa hizmete adamış kendisini. Gittiği ve de gördüğü heryeri artık bizler için yazacak. Betül Kurşun. Gelecek vaad eden yazılarıyla daha şimdiden kendisine bir hayli okur kitlesi elede etti habername’de biz de ilgiyle yazılarını takip ediyoruz.

İÇERİDEN HABERLER

Bu yıl üç kıymetli yazarımız Hacca gittiler. Ahmet Bulut, A.Kerim Karaağaç, Feyza Kaplan. Yakında izlenimlerini bizlerle paylaşacaklarını umuyoruz.

Kıymetli büyüğümüz ve hakikaten çok özel yazılara imza atan A.Kerim Karaağaç Bey hac’da iken annesini kaybetti. Habername ailesi olarak merhumeye Allah’tan rahmetler diliyor, yazarımız A.Kerim Karaağaç Beye de başsağlığı diliyoruz.

Sitemizin emektarlarından ve Azerbaycan’daki gözümüz kulağımız olan Nigar Almangızı; uzun bir dinlenmeden sonra çok özel ve güzel ropörtajıyla yeniden aramızda. Bugün yarın köşe yazısını da yazacak. Nigar Hanım, okuyucularınız sitem ediyorlar bu kadar ara vermesin diyorlar. Benden hatırlatması.

Deyim yerindeyse dünyanın tam dibinde olan Avusturalya’dan da artık bir yazarımız ve temsilcimiz var. Dudu Özmen çok yakında Kanguruların memleketinden bizler için yazacak.

***

Sevgili okuyucular,

Bu ay sonuna kadar sizlere çok büyük bir sürprizimiz var, bizi izlemeye lütfen devam edin. Son olarak google reklamlarından bazı okuyucularımızın rahatsızlığını biliyorum. Sizlerden ricamız bizim insiyatifimiz dışında yayınlanan bu reklamları görür görmez linkleriyle bize bildirin ve anında blok edelim ve bir daha da o tür reklamlar yayınlanmaz.

İlginize çok teşekkür ediyor ve karşı kıyıdan hepinize kucak dolusu selamlarımızı gönderiyoruz.