Gül: Daha iyi bir Anayasa konusunda mutabakat var

Cumhurbaşkanı Gül, Hindistan yolunda Anayasa değişikliğine ilişkin "Herkesin bir taslağı var. Ama temel konularda farklılık yok. Kimse Anayasa'nın temel ilkelerini değiştirmek istemiyor" dedi
 
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eşi Hayrünnisa Gül, bakanlardan, siyasetçilerden, bürokratlardan, iş insanları ve akademisyenlerden oluşan kalabalık bir heyetle 7 Şubat pazar gecesi Hindistan'a geldi. Uçak Yeni Delhi İndra Gandhi Havaalanı'na inmeden önce, Cumhurbaşkanı Gül gazetecilere, hem Hindistan ve Bangladeş ziyaretleri, hem de Türkiye'deki siyasi durum hakkında değerlendirmeler yaptı. Cumhurbaşkanı, Türkiye'nin siyaseten içine kapanması halinde çok önemli fırsatları kaçıracağını düşünüyor. Her bakımdan dışa açılmak ve diğer ülkelerle rekabet edebilmek için siyasi istikrarın önemini vurguluyor. Ancak tek partili hükümetleri kastetmediğinin de altını çiziyor. Geçen günlerde Meclis'te meydana gelen kavgalara değinen Gül, bu tip olayların "topyekûn siyaseti" zayıflatacağını belirtiyor. "Siyasi mücadele ülkenin gücüne güç katar" diyen Cumhurbaşkanı, yumruklaşmaların ise Meclis'in yüceliğini zedelediğini söyleyip ekliyor: "Siyasi mücadele önemli ama dozajını da ayarlamamız gerek." Gül, Türkiye'nin her seviyede bir değişimden geçtiğini, tartışma ve özeleştirilerin bunun göstergesi olduğunu düşünüyor.(Cumhurbaşkanı'nın kullandığı "özeleştiri" kelimesi hemen akla Genelkurmay Başkanı Org.Başbuğ'un, Emine Erdoğan'ın GATA'ya alınmaması hakkında "Şimdi olsa bu savunulmaz" demesini getirdi. Ancak Gül konuyu sürdürmedi.) Cumhurbaşkanı Gül, konuşmasında Hindistan'ın önemine değindi. Bir milyar 200 milyondan fazla insanın yaşadığı bu büyük ülke, sadece ekonomik ilişkiler açısından değil, tarihi ve siyasi yapısıyla da Türkiye'yi yakından ilgilendiriyor. Hint Müslümanları, Kurtuluş Savaşı'na topladıkları paralarla destek vermişlerdi. Atatürk'ün onlarla yaptığı yazışmalar biliniyor. Ekonomik krize rağmen büyüyen Hindistan, devlet müdahalesi modelini kullanarak atılım yapan Çin'den farklı olarak, özel sektörü öne çıkartıyor. Cumhurbaşkanı, sürekli dışa açılmamız gerektiğini söylese de gazetecilerin sorularıyla konu tekrar iç siyasete geldi. "Bu dönemde Anayasa değişikliği olur mu" sorusuna Gül şöyle cevap verdi: "Onu bilemem. Siyasetçilerin, parti gruplarının bileceği bir iş... Meclis'i küçük görmemek lazım. Türkiye'nin farklılıklarını temsil eden bir Meclis bu... Böyle bir Meclis zor bulunur. Geçen dönem sadece iki partili bir Meclis'ti. Ama bu Meclis'te çok farklı renkler bir arada. Anayasa konusunda ne yapılacağı, her siyasi partinin kendi değerlendirmesidir ama Meclis'i rencide etmeden... " Cumhurbaşkanı Gül, "Daha iyi bir Anayasa konusunda mutabakat var. Herkesin bir taslağı var. Metot ve şekilden, dilden kaynaklanan zorlukları olabilir" dedikten sonra, "Ama temel konularda farklılık yok. Kimse Anayasa'nın temel ilkelerini değiştirmek istemiyor" diye ekliyor. Buna karşılık, "Yeni bir Anayasa fırsatı kaçtı. Bu Meclis'e yakışırdı bunu taa başında yapmak. Ama olmadı..." diyerek, artık kısmi bir Anayasa değişikliği olabileceği değerlendirmesi hatırlatıyor. Bir başka soru ise geçen günlerde yoğun biçimde tartışılan "Milli Güvenlik Siyaset Belgesi" ile ilgiliydi. Acaba kısaca Kırmızı Kitap denilen bu belge açık olamaz mıydı? Cumhurbaşkanı önce Belge'nin iki ayağı olduğunu belirtti. "Dış ayak" konusunun gizli kalacağını, her devletin bu tip belgeler hazırladığını söyledi. "Bazı şeyleri Anayasa'ya açık açık yazamazsınız" diyen Cumhurbaşkanı, böyle bir belgenin varlığına özde karşı değil gözüküyor. Ancak iki konuda sorunlu olduğunu düşünüyor. Biri içeriği... Yani "iç tehdit" tanımı. Bu tanımın gerçekçi biçimde yapılamadığını düşünüyor. Diğeri ise Kırmızı Kitap'ın bazı çevrelerde kamuoyuna sunuluş biçimi: "Bu belge Anayasa'nın üstünde değildir" diyor

Önceki ve Sonraki Yazılar