Habername Dostlarının İstanbul Buluşması Coşkuyla Gerçekleştirildi

1998-99 yıllarında Sağduyu Gazetesi’nde Genel Yayın Yönetmenliği yaptığım dönemde idari işler personeli olarak çalışan, çay ve benzeri hizmetlerimizi yapan bir kardeşimizvardı. Adı Nusret idi. Güzel, güler yüzlü ve çalışkan bir kardeşti. Nusret’in hürmet ettiği, tavsiyelerini dinlediği, duasını aldığı bir hocası varmış. Sağduyu’da çalışmaya başladıktan sonra hocasını ziyaret etmiş. Yanında bir de Sağduyu Gazetesi götürmüş, hocasına takdim etmiş. “Bu gazetede çalışıyorum” demiş. Hocası gazetemizi dikkatle incelemiş, “Oğlum bu gazete temiz bir gazete. Güzel bir iş bulmuşsun. İşine dört elle sarıl. Allah yolunu açık etsin” demiş.

Bir gün rahmetli Nusret odama gelip hocasının tespitini ve duasını paylaştı. Elhamdülillah Sağduyu temiz, düzgün bir gazete idi ve sadece hakikatleri dile getirdi, doğruları savundu.

Üsküdar Küçük Çamlıca’daki Birikim Biricik Anaokulu’nun ev sahipliğinde toplanan Habername yazarları ve dostlarına hoş geldiniz konuşması yapan Habername’nin Genel Yayın Yönetmeni Kemal Bozkurt, “Habername’de üçüncü sayfa haberlerine yer vermiyoruz. Sahte içki yakalandı gibi haberleri sitemize koymuyoruz” dedi. Habername’nin güçlenmesi, gelişmesi ve daha fazla kişiye ulaşması için öneri ve katkı beklediğini ifade etti. Davetlilerin her biri ile ilgili notlar paylaştı, bazılarıyla ilgili tanışma hikayeleri anlattı.

Davetliler sırayla kendilerini tanıttı. Bazı yazarlarımızı yazılarından tanıyorduk, ilk defa yüz yüze tanışma fırsatı bulmuş olduk. Habername’nin güçlenmesi için neler yapılabilir sorusuna çok güzel, etkileyici, ayakları yere basan ve zamanın ruhuna uygun teklifler geldi. Onların bazılarının hayata geçirildiğini kısa süre sonra göreceğimizi umuyorum.

Ekibimizde Allah için sevdiğim, sıklıkla bir araya gelemesek bile gönlümdeki özel yerlerini bildiğimden bu sevginin karşılıklı olduğunu ümid ettiğim dostlarımdan bazıları da oradaydı. Onlarla az konuşabildik ama gönülden sohbetimiz devam ediyor.

Ev sahiplerimiz Dr. Belma Uysal ve eşi Zeki Uysal Türkiye’de ve İngiltere’de sürdürdükleri eğitim çalışmaları ve işletmelerinden söz ettiler. Belma Hanım İngiltere’de faaliyetleri sırasında özellikle “helal gıda” konusundaki hassasiyetlerinin altını çizdi. Yıllar önce ASFA Eğitim Kurumlarında Genel Müdürlük yaparken hayata ve işletme yönetimine dair pek çok şey öğrendiklerini hayırla yad etti.

Kahvaltılı programa; köşe yazarlarından Recep Koçak, Dr. Selahattin Semiz, Mustafa Altınsoy, Avukat Sezai Çiçek, Dr. Mehmet Bozkurt, Feyza Kaplan, Nurhan Bahçe Genç, Erhan Bağ, Ferhan Sude İnce, Ömer Yazıcı, Habername dostlarından ise Safinaz Bozkurt, Prof. Dr. Mustafa Altındiş, Prof. Dr. Selma Altındiş, Mahmut Ayyıldız, Necmi Sarıyer, Cafer Ötkün, Erol Uçak, Turgut Tunç ve Ahmed Temirhan katıldılar.

Habername’nin güçlendirilmesi ve etkisinin artırılması için yapılan önerilerden birkaçı şöyleydi;

Necmi Sarıyer: Gelibolu’da gerçekleştirilen Azebler Namazgahı açıkhava programları takip edilmeli.

Hocalarımız neyi önemsiyor ise ona yönelik çalışmalar yapılmalı. A New Person programı izlenmeli ve destek olunmalı. Nurettin Coşan hocamızın gündemine göre çalışmalar yapılmalı.

Ömer Yazıcı: Tarafsız ortadan değil farklı muhalif ve aykırı haberleri de gündeme almalıyız. Haberciliğin 15 sene sonra nerede olacağını hesaba katarak adımlar atılmalı.

Turgut Tunç: Habername’nin sosyal medya ayağı güçlendirilmeli. Günümüzde sosyal medya paylaşımları çok takip ediliyor ve etkili. Köşe yazıları sosyal medyanın imkanlarını da kullanarak söz konusu fikir be bilgilerin daha fazla kişiye ulaşması sağlanabilir.

Ferhan Sude İnce: Sitenin ara yüzü yenilenmeli.

Mehmet Zeki Deveci: Gençlerin okuma oranı düşük. 30 saniyelik videolar hazırlanarak haberler daha etkili hale getirilebilir. Gençlerden oluşan bir ekip kurulmalı. Onların da görüşleri alınmalı. Kısa videolarla insanlara ulaşılmalı. Hem haberin hem de yorumların daha çok insana ulaşması içingençlerin ilgili duyduğu yöntemler kullanılmalı.

Mustafa Altınsoy: Köşe yazılarını çeşitli sosyal medya hesaplarında paylaşmalıyız. Yazarlarımız birbirlerinin yazılarını okumalı, yorumlamalı ve başka mecralarda paylaşmalı.

Selma Altındiş: Kültür sanat kısmı eksik kalmış. Gençliğimizi yakalamak için kültür sanat haberlerine de yer verilmeli. Genç Habername ekibi oluşturabiliriz. Böylece hem genç enerjiden yaralanırız hem de gençlerin beklenti ve ihtiyaçlarını doğru tespit edebiliriz.

En güzel öneri sahibine Kemal Bozkurt’un sürpriz bir ödülü vardı. Jüri, hediyenin pratik, yerinde ve uygulanabilir önerisiyle M. Zeki Deveci’ye verilmesini kararlaştırdı. Birlikte fotoğraf çektirildi. Program iki saatlik olarak planlanmıştı. İki saat 15 dakika tamamlandığında başka programlara yetişmek zorunda olanlar ayrıldı. Diğer davetlilerle sohbet bir süre daha devam ettirildi.

2009 yılından beri yazdığım Habername’de bazı dönemler yazılarımı istediğim sıklıkta hazırlayamasam da yazar buluşmalarının tamamına katılmak nasip oldu. Geçtiğimiz yıllarda Fatih, Üsküdar Büyük Çamlıca, Beykoz Tokat Köy ve Bolu’da dostlarımızla bir araya gelmiştik. Hepsinin ortak özelliği samimi, içten, iyi niyetli ve aile ortamı sıcaklığında olmasıydı. İnsanlara doğruları aktarmak, iyilikleri çoğaltmak, dünyamızda güzelliklerin artmasına katkıda bulunmak ortak paydasında birbirini kısa bir süre önce tanısalar bile Allah için seven, saygıda kusur etmeyen hassas yürekli insanların buluşmasıydı bütün toplantılarımız. Son buluşmamız da öyle oldu.

Bütün zorluklara ve sınırlı imkanlara rağmen cebinden harcama yaparak Habername’yi ayakta tutan ve bu kadar güzel insanın tanışmasına ve iyilikte buluşmasına ortam hazırlayan Kemal Bozkurt’u ve ona destek veren aile fertlerini, Mustafa Es’ad’ı, ablaları Feyza ve Safinaz Hanımları tebrik ederim.

Dr. Belma Uysal, eşi Zeki Bey ve iki kızlarına çok teşekkür ederim. Misafirlerini aile ortamı sıcaklığında ağırladılar. En eşsiz ikramları ise yüzlerinden hiç eksik etmedikleri tebessümleriydi.

Dünyanın dört bir yanındaki Habername yazarları ve dostlarını bu samimi çabaya verdikleri destek ve katkılarından ötürü tebrik ediyorum. Hepsiyle cennetle buluşmayı Rabbimden niyaz ediyorum.

Satırlarımızı Sevgili Peygamberimiz s.a.s’in mübarek sözlerinden bir demetle tamamlayalım;

Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz buyurur:

“Mü’min, bal arısına benzer. Temiz olanı yer (helâl yer), temiz olan şeyler ortaya koyar (Hakk’ın rızâsına uygun işler yapar), temiz yerlere konar (sâlih ve sâdık kişilerle dost olur) ve konduğu yeri ne kırar ne de bozar (bilâkis ihyâ ve âbâdeder).” (Ahmed bin Hanbel, II, 199)

Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:

"Âlimin âbide üstünlüğü, benim sizin en aşağı derecede olanınıza üstünlüğüm gibidir. Şüphesiz ki Allah, melekleri, gök ve yer ehli, hatta yuvasındaki karınca ve balıklar bile insanlara hayrı öğretenlere dua ederler." (Tirmizî, İlim 19)

Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu:

"Yalnız şu iki kimseye gıbta edilir: Allah'ın kendisine ihsânettiği malı hak yolunda harcayıp tüketen kimse; Allah'ın kendisine verdiği ilimle yerli yerince hükmeden ve onu başkalarına da öğreten kimse."

(Buhârî, İlim 15, Zekât 5, Ahkâm 3, İ'tisâm 13, Tevhîd 45; Müslim, Müsâfirîn 268. Tirmizî, Birr 24; İbni Mâce, Zühd 2)

“Ey Ali, sen şimdi Hayberlilere iyice yaklaşıncaya kadar sükûnetle ilerle. Sonra onları İslâm’a davet et ve üzerlerine vâcip olan İslâmî esâsları onlara haber ver. Allah’a yemin ederim ki, senin irşadınla Allah’ın bir tek kişiye hidâyet vermesi, senin kırmızı develere sahip olmandan” (Buhari, Megâzî 39) -bir başka vesileyle ifade buyurdukları gibi- “üzerine güneşin doğduğu her şeyden daha kıymetli ve daha hayırlıdır!” (Hudarî, Nûru’l-Yakîn, s. 255)

"Bir tek adam seninle hidayete gelse, sahra dolusu kırmızı koyun ve keçilerden daha hayırlıdır."

(Sahihi Buhari, 3/57; ez-Zühd İbnül Mübarek 1/484; El-FethülKebir 1/282; Buhari, Müslim ve Müsned'i Ahmed'dennakil;İhya-u Ulum, I/9.)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum