Teslime Gülsen NURDOĞAN

Teslime Gülsen NURDOĞAN

KÖŞE YAZARLIĞINA BAŞLARKEN...

 

Madem ki köşe yazısı yazmaya başladık. Bu işi hakkıyla eda edelim, dedik. Öncelikle köşe yazarlığı nedir? İyi bir köşe yazısı nasıl olmalıdır, sorusunun cevabını aradık.

Dinimizde ''Yaptığın işi güzel yap'' denilmiş. Böyle bir mantıkla hareket ettiğim için de usta yazarları okuyorum. Yazıyı nasıl evirip çevirdiklerine bakıyorum.

İnternet gazeteciliğinin de gelişmesiyle ülkemizdeki köşe yazarlarının sayısı arttı. Eskiden belli başlı bir kaç gazetede belli başlı bir kaç köşe yazarı vardı. Bunlar ülkenin nabzını tutarlar, halkın siyasi ve kültürel anlayışına yön verirlerdi.

Şimdi ise özellikle internet ortamında, yazmakla arası iyi olan çok kişi, köşe yazısı yazabiliyor. Bu, hem ülkemiz açısından bir kazanç, hem de sesini duyuramayan bilge kişiler için bir fırsattır.

Köşe yazarlarının özgürce yazabilmeleri bir ülkede demokrasinin işlediğini gösterir. Fikir zenginliği çatışma içinde değil de saygı ortamı içinde yaşanırsa toplumu geliştirir. Olaylara başkalarının penceresinden bakabilmek dar kafalılığı önler. Köşe yazarları da geniş düşünmeye, sığ düşüncelerden kurtulmaya sebeptirler. Kişilerin düşünce dünyalarını geliştirmiş olurlar.

imagescazl535r.jpg

Bu kadar önemli işlevleri olan köşe yazıları nasıl olmalıdır, bir köşe yazısında hangi konular işlenmelidir?

Bunun için sınır yoktur. Siyasi, dini, edebi velhasıl her konuda yazılabilir. Önemli olan köşe yazarının yazdığı konu hakkında bilgi sahibi olmasıdır. Sonra yazısında konuyu nasıl anlattığı önemlidir. Bazıları esprili bir yaklaşımla yazısına renk verirken, bazıları duygusal derinlik katar. Yazarların üslup farklarıdır bu.

Öncelikle neyi , niçin yazdığımızı bilmemiz gerekir. Bir amacınız ve konumuz olmalıdır, bu önemli.

Köşe yazımızda derinlemesine bir fikri savunabileceğimiz gibi gündelik, sıradan bir olayı da anlatabiliriz. Anılarımız, eleştiriler, hayat tecrübelerimiz, gördüklerimiz ve yaşadıklarımızdan çıkarttığımız ibretler.. Uzmanlık alanımızla ilgili kıymetli bilgilerimiz...

Ortaokuldan beridir köşe yazılarını okurum. Nazlı Ilıcak, Taha Akyol, Ahmet Kabaklı.. Hangisini sayarsanız. Dünya görüşüme ters gelse dahi yazılarına bakarım.

Müslüman, olduğunun en iyisi olmalıdır ve böyle bir iddia ile yola çıkmalıdır.Herkes yaptığı işi en güzel yaparsa nasıl bir toplum oluruz düşünebiliyor musunuz?..

Sözü daha fazla uzatmadan BİR KÖŞE YAZISI NASIL YAZILMALIDIR, bakalım...

Yazdıklarım köşe yazılarıyla ilgili bir araştırmanın mahsülüdür. Hayra vesile olmasını temenni ederken öncelikle kendim için sonra da köşe yazısı yazanlar ve yazacaklar için toplanmış bu bilgi yumağını,istifadeye sunuyorum.

Bir köşe yazısı için giriş, gelişme, sonuç çok önemli olmayabilir ancak aşağıdaki kurallar olmazsa olmazdır.

BAŞLIK..

Okuru yazıyı okumaya teşvik etmeli. Merak uyandırmalıdır. Üç, dört kelimeyi geçmezse iyi olur. Duruma göre büyük harf kullanılır.

ÖZET..

Özet kısmını muhakkak doldurun. Kimi yazarlarımız boş bırakıyor. Bu yazı bu şekilde yayınlanırsa hem cazibesini kaybeder, hem de sayfada çirkin görünür, diyor bir yazarımız.

Yazıda neyi anlatmak istediğini iyi anlatan bir özet o yazının okunmasına olumlu etki yapar. Özet kötü olursa okunma oranı olumsuz etkilenir. Başlık gibi özet de okuru yazıyı okumaya teşvik etmeli ve merak uyandırmalıdır, diye devam etmiş aynı yazarımız.

Bununla birlikte işinde uzman köşe yazarları etkileyici bir cümleyle de giriş yapmasını bilirler..

YAZININ UZUNLUĞU

Ortak görüş yazının çok uzun olmamasıdır. Fakat bir kaç satırcık da olmamalıdır.

İMLA KURALLARI

Sadece köşe yazılarında değil bütün yazılarda en önemli kuraldır. Yazdığımız yazıyı bir kaç sefer gözden geçirmekte fayda var.

Satır arasını bol bırakmak okuma kolaylığı sağlar. Bu okuyucuya ferahlık verir. Köşe yazısında kişiler hedef alınmamalı. Fikirler hedef olmalıdır. Kişilere ve değerlere karşı (ne türlü değer olursa olsun) hakaret, küfür ve aşağılayıcı cümleler kurulmamalıdır.. Eleştiri sınırları yapıcı ölçüler içinde olmalıdır.

Yazıda alıntı yapılıyorsa belirtilmelidir.

Yazdığı her kelimenin ve cümlenin alt yapısına inmeli, sapla samanı birbirine karıştırmamalı ve,

Yazısında konuyu objektif bir bakış açısı ile ele almalı, demiş başka bir köşe yazarı..

İlhan Selçuk da bir yazısında şöyle diyor: Köşe yazısı yergidir. Denemedir. Öykücülüktür, oyundur, mizahtır, eleştiridir, mektuptur, yumruktur, dertleşmedir. Direniştir, söyleşidir, açıklamadır, günden güne değişir, renkten renge dönüşür.

Bir başkası da köşe yazarından önce yazarın tanımını yapmış:

Yazar, dünyanın niçini’ni nasıl yazmalı’nın içine tamamıyla gömen insandır. Bir başka tanım da şöyle: Yazar, kendi yapısıyla dünyanın yapısını sözün yapısı içinde kaybeden tek kişidir. Gerçek onun için tek bahanedir.

Şunlar da çok hoş!

'' Okuyun. Yazabilmek için okumak şart.

Siz gerçekten “okur-yazar” olun… Bu alanda isim yapanları, ustaları, herkesin beğendiklerini, cümle alemin kızdıklarını, boş yazanı, dolu sallayanı, rakiplerinizi, edebiyatı, kurmacayı, araştırmaları, politikayı, mizahı… Ne bulursanız okuyun.''

''Sırf havalı duruyor, sizi entelektüel gösteriyor ya da gündemde diye hakkında yeterince bilgi ve fikir sahibi olmadığınız bir konuda yazmayın. Her topa çıkmayın…''  Bu da Kaan Göktaş'ın Blogundan..

 E mail:

kafu-nun@hotmail.com

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum