Serhat Şehirlerini Keşfetmek

 

15 Ekim 2020 Perşembe günü Yavuz Güven Hocamın daveti üzerine uçakla İzmir'den Erzurum'a uçuyorum. 

Üniversite yıllarından arkadaşım Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni Yavuz Güven Hocam büyük bir sevinçle havaalanında karşılıyor.

Kısa bir muhabbet sonrası hocamla önce Erzurum Büyükşehir Belediyesi ESKİ Genel Müdürü Remzi Ertek Bey'i ziyaret ediyoruz. 

Selam ve muhabbetten sonra Remzi Ertek bey bize Osmanlı Tarihi adlı kitabı hediye ediyor. Daha sonra Yavuz Hocamızın evine gidiyoruz. 

Akşam yemeği sonrası koyu bir muhabbet başlıyor. Üniversite yıllarından, arkadaşlardan, başımızdan geçen komik olaylardan vb. geçmişe ait her konudan konuşuyoruz. Konuşma esnasında  2 arkadaşımızı telefon ile arayarak hasbihal ediyoruz. Erzurum Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi 5. sınıfta okuyan oğlu Metin de büyük bir dikkatle bizi izliyor. 

Gecenin sonunda Yavuz Hocam "Sizin gibi çok seyahat edenler için Sadık Yalsızuçanlar  "Başçarşı'da Karşılaşmak" adlı kitabını hediye ediyor. Hediye için kendisine teşekkür ediyorum.  

Cuma günü Erzurum merkezde önce dostları makamlarında ziyaret ederek hasret gideriyoruz. 

Cuma namazını müteakip Aziziye ve Mecidiye Tabyaları, Abdurrahman Gazi Türbesi, Kars Kapı Şehitliği, Ermeni Taşnak komitesinin 3 bin müslümanı kalleşçe katlettiği Yanıkdere Şehitliği  ziyaretleri yaptıktan sonra günü tamamlıyoruz. 

Cumartesi günü sabah saat 06.00 Erzurum'dan 2 gün sürecek olan yolculuğa çıkıyoruz. Yavuz Hocamın yanında İbrahim ve Reşat Hocam da bize eşlik ediyor. Yolculuk boyunca hocalarımızın bilgilerinden çok faydalandık. 

Önce yaklaşık 45 dakika  uzaklıkta olan Pasinler ilçesi Alvarlı köyünde Alvarlı Efe Hz türbesini ziyaret ederek dua ediyoruz. 

Eski adı Hasankale yeni adı Pasinler ilçesinde Teyo Ağa'nın uğrak yeri Hacı Rüştü'nün kahvehanesinde çay molası veriyoruz. kahve ağzına kadar dolu. İnsanlar çay eşliğinde muhabbet ediyorlar.
 
Heybetli Hasankale kalesini seyrederek Çobandede Köprüsü'ne geliyoruz.

Tarih öğretmeni İbrahim Kırmacı Hocam Çobandede Köprüsü hakkında bilgi veriyor.

Erzurum Köprüköy ilçesi Aras nehri üzerinde bulunan tarihi Çobandede Köprüsü'nü İlhanlılar 13.yy da inşa ediyor. Tarihi köprüler içinde Anadolu'daki en büyük köprü olan Çobandede Köprüsü günümüze kadar sağlam bir şekilde gelmiştir. Bu köprüden Yavuz Sultan Selim Çaldıran Savaşı sırasında, Kanuni Sultan Süleyman Tebriz seferinde Çobandede Köprüsü'nü kullanmıştır. 

Daha sonra önce Ağrı şehir merkezinde kısa bir mola verdik. Ardından Doğubayazıt İshak Paşa Sarayı ve Ahmet Hâni Türbesi'ni ziyaret ettik. İshak Paşa Sarayı hakkında Tarih Öğretmeni İbrahim Kırmacı Hocam kısa bilgiler veriyor.

İshak paşa sarayı yapımına1685 yılında Çıldır Atabeklerinden Çolak Abdi Paşa tarafından başlanılmış, aynı soydan gelen Küçük İshak Paşa zamanında 1784’ te (99 yılda) tamamlanmıştır.

Öğle namazı sonrası İshak paşa sarayından ayrılıyoruz.

Iğdır şehrine doğru giderken yolda Türkiye'nin en büyük dağı olan 5.165 metre yüksekliğindeki heybetli Ağrı Dağı'na doya doya bakmak için yol kenarında duruyoruz. 

Iğdır şehrine gelmeden yolun solunda Iğdır Üniversitesi' ni görüyoruz. 2008 yılında kurulan üniversitede 7.000 öğrenci okuyor ve 400'ün üzerinde akademisyen görev yapıyor. Yüksek, geniş bir alana kurulan üniversite ileriki yıllarda daha da büyüyecektir.

Iğdır şehri 850 metre yükseklikte ve köyleriyle beraber 200 bin nüfusa sahiptir. Oldukça bakımlı yolları, caddeleri, parkları, modern binaları ve ılıman iklimiyle hızla büyüyen bir şehir özelliğini taşıyor. 

Antik Ani Ören Yeri'ne saat 16.00'da geliyoruz. Ani Ören yerinde bizi gökyüzünde dalgalanan dev Türk bayrağı karşılıyor. Ermenistan ile Türkiye arasında  sınırı Arpaçay nehri belirliyor. 

Ani şehrinde kale duvarları, Fethiye camii, katedrali, kiliseleri, Menüçehr Camii, hamamı vb. bir saat geziyoruz. Ani Ören Yeri'ni sırasıyla Ermeni Krallığı, Bizans İmparatorluğu idare ediyor. 

Sultan Alparslan'ın 1064 yılında  Anadolu'da ilk fethettiği önemli bir şehir olan Ani şehri Büyük Selçuklu devleti, beylikler, Osmanlı devleti, Rus imparatorluğu idaresi altında kaldıktan sonra 1920 Gümrü Antlaşmasıyla Türkiye'ye verilmiştir. Ani şehri ziyareti sonrası Kars şehrine doğru yola çıkıyoruz. 

Akşam Kars Öğretmenevi'nde konakladık. Akşam 4 günlük Erzurum seyahatine çıkmamıza vesile olan büyük âlim Ebu'l Hasan Harakani Hazretleri Türbesi'ni ziyaret ediyoruz. İçten, samimi dualar ediyoruz. Selam gönderenlerin selamlarını iletiyoruz. 

Akşam yemeği sonrası serin havada Kars sokaklarında yürüyoruz. Açık olan hediyelik eşya  dükkanlarından alış veriş yapıyoruz. Özellikle peynir çeşitleri dikkatimizi çekiyor..

Sabah namazını Ebu'l Hasan Harakani Türbesi yanında olan Evliya Camii'nde eda ettikten sonra Müezzin Osman Hocamız, Ebu'l Hasan Harakani Hazretleri hakkında kısa bilgi veriyor. Ebu'l Hasan Harakani hazretleri buraya gelen herkese ayrım yapmadan yardımcı olunmasını,yemek verilmesini tavsiye ediyor. Sonra Evliya Camisi içinden türbeye giriyoruz. Ebu'l Hasan Harakani Hazretleri'nin mezarının yanında uzun uzun  dua ediyoruz.Tekrar buluşmak isteğiyle huzurundan ayrılıyoruz. 

Kars Kalesi eteklerinde restorasyon çalışmaları devam ediyor. Önümüzdeki yıllarda tekrar Kars'a gelen ziyaretçiler daha düzenli bir şehirle karşılaşacaklar.

 Kars Öğretmenevi'nde sabah kahvaltısı sonrası Kanlı Tabya müzesini ziyaret ediyoruz. Saat 10.00'da Kars'tan Ardahan'a doğru yola çıkıyoruz. 

Ardahan şehir merkezindeki parkta kısa bir çay molası veriyoruz. Ardahan 1.900 metre yükseklikte ve şehir merkezinde 20 bin kişi yaşıyor. Ana cadde üzerinde kısa bir tur atarak Artvin Sahara/ Şavşat Karagöl Milli Parkı'na doğru yola çıkıyoruz. 

Artık Karadeniz Bölgesi özellikleri görülmeye başladı. Dağlar ormanlarla kaplı. Virajlı, kıvrım kıvrım yollardan, her renkte ağaçların  arasından, Sahara/ Karagöl Millî Parkı'na geliyoruz. 

Doğal güzellikleri ile meşhur olan Karagöl'ün etrafında yavaş yavaş 1 saat süren yürüyüş yapıyoruz. Göl kenarında  piknik yapan bir çok aileye rastlıyoruz. Çok sayıda fotoğraf,video çekiyoruz. Gölü, Suyu, Balıkları, Havası ve ormanları ile Karagöl mutlaka ziyaret edilmesi, görülmesi gereken bir millî parkımız. 

Karagöl Milli Parkı'ndan ayrıldıktan sonra hemen yol kenarında orman içinde sodalı derenin yavaş yavaş aktığı, muhteşem manzarasıyla LAŞET (Gürcü dilinde acı su anlamına geliyor) Alabalık Restaurant'ta öğle yemeği için mola verdik. 

Mola sonrası muhteşem orman manzaralı dar yollarından Artvin'e doğru kıvrıla kıvrıla gidiyoruz.  Artvin şehrine gelmeden yol kenarında Deriner Barajı'nı seyir terasından hayranlıkla izliyoruz. 

Deriner Barajı  249 metre yüksekliğiyle Avrupa'nın en büyük ve dünyanın 6. yüksek barajıdır. Deriner Barajı, Çoruh Nehri üzerinde enerji üretmek amacıyla 1998 yılında temeli atıldı. 2012 yılında hizmete açıldı. Deriner Barajı  boyunca 25 tüneli olan Yusufeli yolundan Uzundere, Tortum ilçelerinden geçerek(Geç vakte kaldığı için Tortum Şelalesine uğramıyoruz.) gece 21.30 da Erzurum'a geldik. 

Pazartesi günü sabahtan şehir merkezinde Cumhuriyet Caddesi, kalesi, Ulu Cami, Çifte Minareli Medrese, Atatürk Evi, Üç Kümbetler, Eski Erzurum evlerini (Burada mahallî yemekleri yiyebilirsiniz) ziyaret ettikten sonra öğleden sonra Yavuz Hocamla tekrar Erzurum'a gelme sözüyle vedalaşıyoruz.

 Böylece unutulmaz, dolu dolu bir seyahat mutlu ve huzurlu bir şekilde sona erdi. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum