Uzaklardan Ülkem

Bütün bunların üstüne
Hepsinin üstüne sevda sözleri söylemeliyim
Vatanım milletim tüm insanlar kardeşlerim
...

(A. Erdem Bayazıt)

***

İnsan bazen yakından baktığı ile uzaktan baktığın arasında farkı daha açık görüyor. Çok yakından baktığınız bir şeyin ayrıntılarını fark edemeyebiliyorsunuz. Biraz uzaktan bakınca fotoğraf karesinin tamamına, hatta kenarındaki çerçeveye, çerçevenin dışındaki boşluklara veya onu destekleyenlere / desteklemeyenlere dikkat etme imkânı buluyorsunuz.

Batı Afrika ülkeleri bu günlerde farklı bir hareketliliği yaşıyor. Bilindiği gibi aylar önce Mali’de bir darbe olmuştu. Askerler yönetime el koydu. Çünkü uzun zamandır birçok yönetimsel sıkıntılar ve terör problemleri vardı. Halk bu darbe gelişmelerinden son derece memnun görülüyor. Darbeci subaya adaşım olduğu için özel torpil yaptığımı sanmayasınız. Biz askeri darbeleri sevmeyen bir ülkeyiz. Ama bu bölgede halk askeri darbelere âşık... Garip bir şey... İlk zamanlarda ben de anlamakta sıkıntı yaşasam da, zamanla onların bu aşkını daha iyi anladım.

t25-280820200effa24a.jpg

Mali’nin yeni idaresi geçen aylarda ülkenin içinde bulunduğu terör ve güvenlik problemlerini çözmek için Rusya ile anlaştı v oradan askeri destek istedi. Niçin Rusya? Çünkü onlar için çok fazla bir seçenek yok. Zaten bugüne kadar Fransa ile beraber yaşamışlar. Fransa'nın önce resmi sonra yarı resmi kolonisi olarak kalmışlar. Aslında Rusya ile anlaşmak aynı zamanda Fransa'ya dirsek göstermek anlamına geliyor. Tabii bu Fransa için tehlikeli bir durum. Çünkü böyle bir ateş bölgeye yayılırsa durum sıkıntıya girebilir. Zira Burkina Faso’nun efsane devlet başkanı Thomas SANKARA bölgede böyle bir ateşi yaymasın diye genç yaşında öldürülmüş.

Şimdi daha farklı bir yöntem bulundu. Geçen hafta Gana'nın başkenti Akra’da Batı Afrika ülkelerinin devlet başkanlarının toplantısı vardı. Burada Mali’nin durumu görüşüldü. Fransa'nın istek ve tazyikleri sonucu Mali’ye yaptırım kararı çıktı. Buna sadece Gine ve Moritanya karşı çıktı. Onun dışında Burkina Faso da dâhil olmak üzere hepsi buna onay verdi. Bu karar göre “Mali ile ticaret yapılmayacak, tüm sınırlar kapatılacak, bu ülkelerde olan Mali'nin mal varlıkları dondurulacak...”

Diğer komşu ülkelerin halklarında nasıl bir tepki oldu bunu bilemem. Lakin bunun üzerine Burkina Faso’da halkta büyük bir tepki oluştu. Halk ısrarla ve şiddetle “Mali’ye dokunulmaması gerektiğini, Mali'nin doğru yolda olduğunu” söylüyor. Onlar için önemli olan Fransa'dan kurtulup özgür kalabilmek. Fransa'nın yerine Rusya çok iyi bir tercih mi? Bize göre değil elbette... Ama onlar için “denize düşen yılana sarılır” hesabı bir tercih işte.

Peki, Burkina’da neler oluyor? Geçen haftalarda Burkina Faso iç işleri bakanı Türkiye’ye kısa bir ziyaret yaptı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile görüştü. Bildiğimiz kadarıyla görüşmede çok önemli kararların alınmamış. Rutin, nezaket ziyareti türünden bir görüşme olmuş. Ancak misafir İçişleri Bakanı ülkesine dönünce orada çekilmiş fotoğrafı sosyal medyada paylaştı ve altına “Türkiye ile iç güvenlik ve Terörle Mücadele konusunda anlaşma yaptık” diye yazdı. Belki o da gaz aldı veya kamuoyunun tepkisini görmek istedi. Bunu bilemem.

e901381148531.jpg

Bunun üzerine sosyal medya yıkıldı. Halk büyük iştiyakla buna destek verdi. “Çok doğru bir seçim olduğunu, Fransa yerine Türkiye’ye güvenilmesi gerektiğini, orayla yapılacak işbirliğiyle bu sorunların çözüleceğini” yazdılar. Binlerce yorumlar yapıldı. Müslüman ya da Hristiyan ayrımı olmaksınız -ki sosyal medyayı kullanan okumuş, kültürlü kesim büyük oranda Hristiyan’dır- herkes bu kararı destekledi. Yani Türkiye, burası için hatta çevredeki birçok ülke için cankurtaran bir ülke olarak görülüyor.

Uluslararası düzlemde yardıma ihtiyaç duyan ülkelerin şemsiyesi altına girebileceği güçlü ülkeler vardır. Amerika, Rusya, Fransa ve benzerleri... Türkiye'de içinde bulunduğumuz şartlar, ekonomik sorunlar, bir kısım kısır tartışmalar, basit siyasal çekişmeler, bazı şeylerin anlaşılmasına çok imkân vermiyor. Bugün Türkiye; dünyada sıkıştığı zaman küçük devletlerin gölgesinde dinlenebileceği, sırtını dayayabileceği bir ülke olarak görülüyor.

Altı bin kilometre uzaktan bunun mutluluğunu duymak, burada tanıdığım veya tanımadığım insanların Türk olduğumuzu öğrenince “bize biraz iHA / SİHA verseniz biz bu sorunu çözeriz. Ne olur bize bir an evvel yardım edin ve bizi kurtarın” dediklerine şahit olmak başka bir mutluluk kaynağı oluyor. “Siz bu işi Türkiye’yle çözerseniz Fransa size de kızar ve benzeri karar sizin için de alınmaz mı?” diye sordum aklı çalışan birisine. “Türkiye’ye aynısını yapamazlar, çünkü hem NATO üyesi, hem de size bunu yapmaya cesaret edemezler. Bunu biliyoruz” dedi.

Bir kısım dostlarım bu yazdıklarıma katılmayabilirler. İtiraz da edebilirler. Bunun hamaset koktuğunu söyleyebilirler. Canları sağ olsun. Ne diyeyim onları da öyle seviyoruz.

Ama ben ülkemle gurur duyuyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum