Bahçeli Ağlatıyor, Mesut Yılmaz Ankara’yı Terk Ediyor!...

“MHP lideri Devlet Bahçeli’nin genel başkanlığı bırakacağını açıklaması, memleketi Osmaniye ve Adana teşkilatında matem havası estirdi.

Bahçeli’nin görevi bırakmasını istemeyen MHP Osmaniye İl Başkanı Ertuğrul Koca’nın, “Bahçeli ile iftihar ediyoruz” derken, yutkunarak konuşması partilileri de duygulandırdı. Erkekler konuşmazken, kadınlar gözyaşlarını tutamadı. Adana İl Başkanı Akın Özgür’de, Bahçeli’yi kararından vazgeçirmek için kendisine bir mektup yazarak, “Kararınızı erteleyin” ricasında bulundu.”

“Aktif siyaseti bırakma kararı alan Mesut Yılmaz ise Ankara’yı terk ediyor. Siyaseti bırakma kararı veren ve gece telefonla konuştuğu oğlu Hasan’a “Siyaseti bırakıyorum. Artık seninle daha sık görüşeceğiz” diyen Yılmaz, İstanbul’a yerleşecek ve ağırlıklı olarak bu şehirde bulunacak. Yılmaz yakın çevresine bundan böyle “AB ile ilgili çalışmalar içerisinde” olacağını söyledi.”

Buraya kadar yazıyı okuyanların şaşkınlıkla ne oluyoruz, böyle önemli gelişmelerden niye bizim haberimiz yok, yoksa bu bir şaka mı? Diye sorduğunu duyar gibi oluyorum.

Elbette bu bir şaka değil ve zaten siz bu haberleri biliyorsunuz. Ama hepimizin iyi bildiği bir söz var “Hafıza-i Beşer Nisyan İle Malüldür” yani “unutkanlık insan halidir” veya “insan hafızasının eksikliği unutkanlığıdır”

Özetle çabuk unuturuz. Çok sık yaptığım gibi sizi yine tarih tünelinden tam 7 yıl önce tam da bugün (6 Kasım 2002) gazetelerde yer almış iki habere götürdüm. Hatırlayalım:3 Kasım 2002 günü alınan karar uyarınca (Ki seçimden sonra Bülent Ecevit “erken seçim kararı alarak intihar ettik” itirafında bulunmuştur.) yapılan erken seçimde tüm oyların %34,43’ünü alan Ak Parti 365 milletvekili çıkararak tek başına iktidar olacak oy almış ve meclise sadece 177 milletvekili alarak CHP girebilmişti. Üstelik Ak Parti bu seçimde yasaklı olan genel başkanı Tayyip Erdoğan’ı listesine alamadan girmek durumunda kalmıştı. Sonrasını biliyorsunuz yasaklı olsa da siyasetin en önemli figürü olması engellenemeyen Tayyip Erdoğan’ın önündeki engeller sürpriz bir şekilde kaldırılarak 9 Mart 2003’de yenilenen Siirt seçimi ile onun meclise girip Başbakan olmasının yolu da açılmıştı.

Seçimin en önemli sonucu ise bir önceki dönem iktidar ortağı olarak ülkeyi yöneten ve aslında 28 Şubat sürecinde Millet iradesi hiçe sayılarak hükümet etme görevine getirilen MHP, ANAP ve DSP ile birlikte DYP’nin de baraj altında kalmasıydı. Millet elinden zorla alınan iktidarı “güçlü bir sesle geri almış” ve sorumluları da meclise göndermeyerek bir nev’i “Demokrasi Dersi” vermişti.

Sonraki süreci gayet iyi hatırlayacaksınız Devlet Bahçeli, Mesut Yılmaz ve Tansu Çiller seçim sonuçlardan kendilerini sorumlu görerek siyaseti bırakma kararı almışlardı. İşte yazımın başında sizleri hayrette bırakan gazete haberleri o günlerin gündeminde alınmış ibret belgeleridir.

YEDİ YIL SONRA BUGÜN( 6 KASIM 2009),

1-      DEVLET BAHÇELİ: Halen genel başkan olarak partisinin başında,

2-      A.MESUT YILMAZ: 28 Şubat sürecinde “irtica ile savaşım siyasi hayatıma da mal olsa devam edeceğim” sözleriyle tarihe geçen ve 2002 seçim yenilgisinden sonra Turgut Özal’dan devraldığı koskoca ANAP’ı başız bırakarak siyaseti bırakan Mesut Yılmaz bağımsız milletvekili olarak mecliste. Son olarak ta DP ile birleştirerek yok ettikleri ANAVATAN Partisi kontenjanından DP GİK üyesi.

3-      TANSU ÇİLLER: Bahçeli ve Yılmaz’ın istifa gazıyla siyaseti bıraktığı o günlerden bu günlere hala ne olduğunu anlamaya çalışıyor. Kim bilir belki o da sahneye fırlayacağı uygun bir zaman arıyordur.

4-      ERTUĞRUL KOCA: Dönemin MHP Osmaniye İl Başkanı. Şu an il başkanı değil.

5-      AKIN ÖZGÜR: Dönemin MHP Adana İl Başkanı. Şu an İl Başkanı değil.

6-      DENİZ BAYKAL: 2002 seçimlerinden sonra Hurşit Güneş’in bir yazısında da ifade ettiği üzere “Baykal yönetiminde ki CHP bir türlü Erdal İnönü’nün 1991’de aldığı oy oranını (yüzde 21’i) bile yakalayamıyor” Melih Aşık’ın ifadeleriyle “Varoşları ve sol politikaları terk” etmiş ve tutucu bir merkez partisi görünümü içerisindeki CHP’nin başında kalma başarısıyla yaşamaya devam ediyor.

Bu yazıya güçlü bir son söz beklemeyin. Ben sadece yukarıda da belirttiğim o güzel sözü tekrar ederek yazıma son vereceğim. “Hafıza-i Beşer Nisyan İle Malüldür”

unalsade@mynet.com