Regaib ALBAYRAK

Regaib ALBAYRAK

ONLAR ÖNDELER

    israilin kanlı Mavi Marmara baskınının üzerinden hayli zaman geçmesine rağmen, acısı hala içimizde taptaze, bugün yaşanmış gibi durmaktadır. Böyle bir yazıyı yazıp yazamayacağımı açıkçası bilemiyordum, ve kendime böyle bir yazı yazabilmek için hiç güvenmiyordum. Öyle muhteşem bir vazife için oraya giden insanların hatırası üzerine yazılar yazmak, ben gibi bir genç için bir hayli zor ve yakışıksız diye düşündüm. Düşünmemin sebebi ise bizden daha büyük yazar abilerimizin bu konuda gerekeni yapacaklarını düşünüp kitaplarını, yazılarını bekleyip görmek istedim. Ve bunun yanında devlet büyüklerimizinde durmayacaklarını, diplomatik olarak sert yaptırımlar uygulayacaklarını düşündüm. Ancak, ne yazık ki gereken ve verilen değer, bir kaç yazar, kitapları ve yazıları ile sınırlı kalırken, verilmesi gereken diplomatik cevaplar ise bir iki kelime ile sınırlandırıldı...
  
    Bunların arasında bana göre yazılan en önemli kitap Bülent Akyürek abimizin 'Mavi Marmara Risalesi' oldu. O kitabı okuduğumda beynimden vurulmuşa döndüm ve gerçekten o kitapta yazılan yazılara muhalefet edecek müslümanın nasıl bir zihniyette olduğu merakı içerisine düştüm. Kendisi, gemiye sağlık problemleri dolayısıyla binemediğini açıklayıp, gidenlere yazılarıyla destek vererek, kamoyu oluşturmaya çalışacak ve müslümanların, ülkenin dikkatini oraya çekecekti. Tabi bunun yanında duaları, dualarımız ile onların da yanında olacaktı-olacaktık. Onlarca müslümanın, yazılarına üzücü yorumlar yapması başta Bülen Abi olmak üzere bizim gibi düşünen müslümanları gerçekten sıkıntıya soktu.
  
   Bu konu üzerinde yazılan çeşitli yazıları ve bu yazılara yapılan yorumları okurken anladım ki bizler gerçekten bölünmüş ve birbirimizi anlayamaz duruma gelmişiz. Bir tarafta baş sağlıkları dilenirken, öbür tarafta ''İyi olmuş, güzel olmuş, izinsiz gitmeselerdi, Otoriteden izin alınmalıydı*,  israil vururum demiş abi, neden gidiyorlar?, Havaları kime bunların?, Kesinlikle izin alınmalıydı, Gidilmemeliydi, Önce kendi milletinin durumuna bak'' gibi laflar ortada dönerken kimileri hadlerini iyice aşarak '' Gözümüz aydın, Aldılar cevaplarını'' diyenler bile oldu... Bu kadar aşşağılık insanlarsınız, bari susunda insanlar sizleri kötü sanmasın. Gerçi iyi oldu böylesi, kim hangi tarafında ortaya çıktı doğrusu... 
  
   Yazık ki o insanlar oraya insanlığın daha ölmediğini, mü'min mü'minin kardeşidir ibaresinin hala geçerli olduğunu, zalimin zulmüne 'Hayır' diyebilecek cesaretli müslümanların bulunduğunu göstermek için gittiler. Hala bir avuç salak zalim israili bizlere savunarak akıllarınca insancıl olduklarını, milletlerinin aşığı insanlar olduklarını göstermeye çalışmaktalar ve bana göre de yardımları dokunmadığını zannederek en büyük yardımı o zalimlere yapanlar bu insanlar!..  Bu konu hakkında en güzel şeyi İran Cumhurbaşkan'ı Ahmedi Nejat söylemekte; israil haritadan silinmedikçe yeryüzünde kalıcı bir barış ve huzurdan söz edilemez... Ya Rabbim bu ne ahenkli bir cümle ve bu ne denli harika bir düşüncedir?.. Bana İran taraftarı veya yobaz diyenler çıkacaktır içinizden, ama ben buyum. İstesenizde buyum, istemesenizde. Bizler bunları düşünürken, sizler israilin içerisindeki iyi insanlardan söz ediyorsunuz. Bu ne gaflettir? Bülent Abi'nin de dediği gibi en iyi yahudi, içerisindeki insan öldürme duygusu, vahşet duygusu uyanmamış olan yahudidir ve kendisinin farkına vardığı anda cinayetler işlemeye başlayacaktır! Bizler o baskını hatıramızdan silmeyeceğiz, Yavuz Sultan Selim'in Şah İsmail'den yediği tokatın acısını ve izini silmemek, unutmamak için onu savaşta mağlup edinceye kadar tokat yediği yanağının acısını hatırasından hiç silmemesi gibi, bizlerde tokat yediğimiz yanağımızdaki o kanı hiç silmeyeceğiz. Onları mağlup edinceye kadar yataklarımızda rahat uyku görmeyeceğiz.
  
   Bir kaç cesur müslüman bu olanlara artık dayanamadı ve bizlerden önce ileriye atılarak ''Dur!'' dedi. Ve mükafatlarını hem bu dünyada, hem öbür dünyada inşallah aldılar. Ne mutlu ki onlara kanları birkez daha kurtardı tevhidi ve Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi! O'nlar bizden çok çok öndeler ve onlar öncüler. Fakat bunu hala anlamayan veya anlayamayan insanlar var. Allah hepimizi affetsin, ve acısın bu ümmete... Kurtuluşumuz ancak bu şekilde olacaktır inşallah!..
 
  Adeta onlar için yazılmış bir şiir ile noktalamak istiyorum bu satırları:

Geceye adım adım yürüdüler
Korkuya adım adım yürüdüler

Onlar öndeler , onlar öncüler
Hiç düşünmeden bir an onlar öldüler

Yılmadan yıkılmadan direndiler
Yaradan adına can verendiler

Onlar öndeler , onlar öncüler
Hiç düşünmeden bir an onlar öldüler (ALPER)

regaib58@hotmail.com




 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
13 Yorum