Mehmet Y. ULUTAŞ

Mehmet Y. ULUTAŞ

Türkiye’nin Dolarla İmtihanı

Amerikan Dolar kuru son 10 gün içerisinde yaklaşık %30 arttı Türkiye’de. Yani banka hesabında TL bulunduran vatandaşların varlıkları %30 eridi. T.C. Hükümetinin yeni aldığı faiz indirimi ve döviz kurlarına müdahale etmeme kararlarından ötürü kur dalgalanması daha şiddetli oluyor. Uzmanlara gore dövizde hareketliliğin nedenleri piyasalardaki belirsizlik, TCMB'in işlevsizliği, PPK kararları, Maliye Bakanlığının müdahale etmemesi ve Swap yetersizliği.

Amerikan Doları Türkiye’de hisse senedi gibi bir yatırım aracı konumunda. Her yerde bulunan döviz büroları sayesinde serbestçe ve kolayca alınıp satılan ABD Doları en sade vatandaşın bile ilgisini çekiyor. Fiyatı çok çabuk arttığı ve çok nadiren düştüğü için de güvenli bir liman olarak gürülüyor. Nitekim şu anda Türkiye’deki toplam ABD Dolar'ı mevduatı rekor bir seviye olan 240 milyar dolara ulaşmış durumda.

Amerika’nın dünyanın en borçlu ülkelerinden biri olduğu, küreselleşme nedeniyle eski gücünde olmadığı ve tüm dünyayı kasıp kavuran yeni bir ürün icat ederek bir ihracat patlaması yaşamadığı herkesin malumu. ABD’de neredeyse 40 yıldır görülmemiş bir şekilde yıllık enflasyon %6’yı buldu. Ayrıca tüm dünyada olduğu gibi ABD’de de bir tedarik zinciri problemi mevcut. Bunlara bir de konut ve kira fiyatlarındaki fahiş artışlar eklendi. Örnekler vereyim:

  1. Florida’da son bir sene içerisinde emlak fiyatları yaklaşık %25 arttı.
  2. Miami’de 2020’de 1.100$ olan stüdyo evin şu andaki kirası 1.600$.
  3. Normal satış fiyatı 40.000$ olan yeni bir aracı satın almak için üzerine 15.000$ “market ayarı” adı altında ekstra para ödemeniz gerekebiliyor.
  4. Eskiden Türkiye’den gemiyle ABD’ye 4.000$ navlun ücretiyle gelen konteyner artık 9.000$’a geliyor.
  5. Eskisi gibi ürün çeşitliliği yok. Marketten bu hafta aldığın bir ürünü önümüzdeki hafta bulamayabiliyorsun veya bulsan da zamlı olarak satın alabiliyorsun.

Son 6 ayda ABD’nin CDS risk primi 8’den 15’e çıkmış. Yani Amerika Birleşik Devletleri yabancı sermaye için neredeyse iki katı daha riskli hale gelmiş. Ama buna rağmen DXY Amerikan Doları Endeksi Haziran 2021’de 89 iken şu anda 97. Yani Amerikan Dolarının diğer döviz kurlarına göre değer endeksi artmış, yani daha kıymetli hale gelmiş.

Türkiye’nin CDS Risk Primi ise çok yüksek ve son 6 ayda 380’den 442’ye yükselmiş. Bir ülke yurtdışından kredi almak istediğinde, kredi verecek banka o ülkeye o gün cari olan libor faiz oranı artı CDS risk primi artı kar oranı üzerinden kredi veriyor. Yani kredi verecek olan banka kredi vereceği ülkeye sigorta aldırtıyor ve primini de ödettiriyor. Borçlu ülke borcunu vaktinde ödeyemezse, banka alacağını o sigorta şirketinden tahsil ediyor. Türkiye’nin CDS risk primi son 5 sene içerisinde 156 (Eylül/2017) ile 622 (Mayıs/2020) arasında değişkenlik göstermiş. Türkiye şu anda yurtdışından kredi almak istese şu yıllık faiz oranları ile karşılaşabilir: Libor Faizi (%0.39) + CDS Risk Primi (%4.22) + Bankanın Karı (%1-2) = %5.61 ile %6.61.

T.C. Hükümeti döviz kredi ihtiyacı için yurtdışından %6-%7 ile kredi almak yerine mevduatta bulunan döviz hesaplarına daha fazla getiri vadederek karşılayabilir. Örneğin vatandaşın mevduat hesabında duran ve faiz getirisi olmayan dövizine yıllık %2-%3 civarında bir faiz vermeyi taahhüt eden tahviller verir ise, vatandaşımız kazan-kazan prensibiyle dövizini devlet tahviline yatırmayı tercih edebilir.

Tüm yaşananlar bana Türkiye’deki döviz kurlarının artışının doğal olmadığını, faiz kararları ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın demeçlerinin bahane edilerek manipüle edildiği intibası veriyor. Bu yönde bazı veriler de mevcut. Bunu dış güçler mi, fırsatçılar mı, yoksa başkaları mı yapıyor bilemem. Neticede bunları tespit edip kanun önüne çıkarmak devletimizin mesuliyetinde. Umarım bu durum fazla sürmez çünkü döviz kurları stabil olmayan bir ülkede yatırım yapmak oldukça riskli hale geliyor.

Ekonomiyle çok ilgili olmakla birlikte ekonomide uzman birisi değilim. Ama alınan bu son kararların hem lehine hem de aleyhine gayet ikna edici argümanlar dile getiren uzmanları dinledim. Kafam karışmadı desem yalan olur. Bekleyip göreceğiz. Neticede Türkiye tam anlamıyla kendi göbeğini kendi kesen, kararlı, eli güçlü, dik duran ve milli duruşunu muhafaza eden bir ülke haline gelemediği sürece biz daha çok ekonomik sıkıntılar yaşabiliriz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum