Mehmet Y. ULUTAŞ

Mehmet Y. ULUTAŞ

Türkiye’nin Uzayda Ne İşi Var!

Cumhurbaşkanı Erdoğan birkaç gün önce Türkiye’nin yakın zamanda kurulan Türkiye Uzay Ajansı (TUA) önderliğinde 2023’te Ay ile ilk teması gerçekleştireceğini ve önümüzdeki 10 sene içerisinde de uzaya ilk Türk bilim insanının gönderileceğini müjdeledi.

tua-001.jpg

Erdoğan’ın konuşmasını dinleyince aklıma John F. Kennedy’nin 1962 yılında Texas’ta yaptığı meşhur konuşma geldi. O da 1970 yılı gelmeden Ay’a gideceklerini söylemişti. Kennedy konuşmasında kendilerine neden Aya gitmek gibi zor bir hedef koyduklarını anlatırken bunun bir “meydan okuma” ve “sahip oldukları enerjilerini organize etme ve ölçme” olduğunu ifade etmişti. NASA JFK’nın verdiği bu sözü yerine getirmiş ve Haziran 1969’da Neil Armstrong Ay'a ilk ayak basan insan olmuştu. Üzerinden 52 sene geçti ama Ay’a hala Amerikalı astronotlardan başka ayak basabilen yok.

Erdoğan Milli Uzay Programını açıkladığından beri sosyal medya çalkalanıyor. Bana “uzayda ne işimiz var” ve “ayranımız yok içmeye” gibi sözler içeren, uzay istasyonunda çalışan bir Trakyalıyı hicveden veya “Ay’da dünya manzaralı 2+1 evler yapacaklarmış” gibi tiye alan gibi birçok yazı, karikatür ve video geldi. Eminim sizler de bunları ve benzerlerini görmüşsünüzdür. Özellikle muhaliflerin iktidarı eleştirmek için kullandığı ve kullanmaya devam edeceği bir argüman oldu bu program.

Bu sosyal medya paylaşımları bana Amerikalıların Kennedy’nin ‘Ay’a seyahat’ planına verdikleri tepkileri hatırlattı. Uzay çalışmaları ve Ay’a seyahat için açıklanan bütçeler ve harcanan paralar o kadar yüksekti ki hem muhalefet hem de halk isyanlardaydı. Hatta Kennedy’e “bu plan sana seçim kaybettirir” diyen yakınları vardı. Ama o yılmadı, ölümünden sonra gelenler de devam ettirdiler bu planı. Eğer ABD bugün hala bir süper güç ise bu Kennedy ve ardından gelenlerin kararlılıkları sayesinde olmuştur.

Ünlü Fransız sosyolog Gustave Le Bon’un meşhur bir düsturu vardır: “halk için halka rağmen”. 20. yüzyıl liderleri bundan çok etkilenmiştir ki Atatürk de bunlardan biridir. Yani halk bazen uzun vadeli düşünemez, liderin bildikleri ve fakat açıklayamadıklarına vakıf olamaz ve sadece elindeki kısıtlı bilgi ve duyguları ile hareket edip kendi yararına olacak bir gelişmeye muhalefet edebilir. O yüzden halkın muhalefetine rağmen halkın iyiliği için icraatlar yapılabilir. Çünkü iyi bir lider 50-100 sene sonrasını görür ve ona göre hareket eder. Gelin görün ki bu düstur iki yanı keskin bir kılıç gibidir. Bu düsturu kullanarak toplum dinamiklerini değiştirmek isteyen liderler olmuş, bu tutmamış ve topluma zarar vermiştir. Ama bu düsturun teknolojik gelişmelerde tutma ihtimali yüksektir. Hepimiz 1973 yılında ilk Boğaziçi Köprüsü yapılırken “ne gereği var; sadece zenginler geçecek” denilerek yapılan protesto eylemlerini biliriz.

Uzun yıllardır Amerika’da mühendis/yönetici olarak yaşıyorum ve havacılık benim uzmanlık alanım. Uzay ve uzay çalışmaları ise çocukluğumdan beri çok ilgimi çeken ve üzerine çok okuduğum ve araştırdığım konulardır. Nitekim bu konuda birçok yazılarım mevcuttur. O yüzden uzay çalışmalarının ne kadar detay ve planlama gerektirdiğini bilirim. Mesela NASA için bir proje yapmıştım yıllar önce. İki tane Boeing 747 uçağını birleştirerek yapmayı planladıkları özel bir roket fırlatma uçağına uygun apron tasarlamıştık. Bu uçağın görevi uzay aracını yüksek bir irtifaya çıkardıktan sonra ateşleyip yörüngeye yerleştirmekti. Bu yöntemle uzay aracını yörüngeye yerleştirebilmek için daha küçük ve daha ucuz bir roket kullanmak mümkün oluyor.

TUA Başkanı Serdar Hüseyin Yıldırım Bey'i şahsen tanıma ve sohbet etme fırsatım oldu 5 sene kadar önce. O zamanlar DHMİ’nin başındaydı. Zeki, çalışkan ve donanımlı bir bilim ve iş insanı. O yüzden Serdar Bey'in de başında olduğu bu kıymetli projeye güveniyor ve destek veriyorum. Her ne kadar meşakkatli ve pahalı da olsa çok mutluyum ki Türkiye da yakında uzayda olacak. Unutmayalım ki güçlü bir devlet olmak için ekonomide, teknolojide, bilimde, sanatta ve hatta sporda dahi güçlü olmak lazım.

Dipnot: Uzaya çıkacak biliminsanları için Türkçe bir isim aranıyor. Ben de “UzayTürk” ismini öneriyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum