Alem doktor olmuş

BAZI "kanaat önderleri", son zamanlarda Tayyip Erdoğan'ın yaptığı öfkeli çıkışları, şuna benzer cümlelerle analiz ediyorlar:

Başbakanlar da öfkelenebilirlermiş...

Vaktiyle ona çok haksızlık edilmiş...

Ama o hep içine atmış...

Biraz patlamak onun da hakkıymış...

Sonra öfkesi yatışırmış...

Olurmuş böyle şeyler... İdare etmeliymişiz...

O bağırıp çağırırmış, fırçasını atarmış, bize düşen sesimizi kesmekmiş...

Mesela dün fırça atmamış, morali yerindeymiş...

Bu yüzden "yaşasın" demeliymişiz, sevinmeliymişiz...

* * *

Bu tür yazıları okuyunca...

"Öfke kontrolü" sınavından çakıveriyorum...

Öyle sinir oluyorum ki bu tür analizlere...

Şu şekilde haykırmak istiyorum:

Ne diyorsunuz kardeşim siz böyle?

Cem Mumcu musunuz siz? Yankı Yazgan mı?

Ruh doktoru musunuz?

Siyasi analiz mi yapıyorsunuz, ruh tahlili mi yapıyorsunuz?

Nedir bu "Padişahımız bugün güne iyi başladı" diye "sevindirik" olan yaver psikolojisi?

Tamam, yandaş mandaş...

Ama yok mu bunun bir sınırı?

Kaybettiği dört şey

İTİBAR KAYBETTİ

Sadece bir üslup sorunuyla malul olmadığı, bir zihniyet sorunuyla da malul olduğu ortaya çıktı... Ne Avrupa Birliği hayalini, ne de demokratikleşme temayülünü içselleştiremediği ortaya çıktı... Açık verdi yani...

MEVZİ KAYBETTİ

Ergenekon ve kapatma davası nedeniyle geniş bir çevrenin nezdinde "ülkeyi demokratikleştiren adam" ya da "sistemin istemediği adam" durumundaydı... Şimdi bu mevziyi de kaybetmiş durumda...

MÜTTEFİK KAYBETTİ

Batı basını aleyhinde... Liberal yazarlar desteği çekti... Demokrat çevreler "Tehlikeli bir zihniyetin izdüşümü"ne dair tezler ileri sürüyorlar... "Ortak Akıl" falan diyenler, "Tek Akıl" gerçeğini gördüler... Kısacası ittifak çatladı.

GÜVEN KAYBETTİ

Kişisel değişimine dair bir güven krizi yaşıyordu... Ancak buna rağmen ikna edebildiklerinin sayısı da küçümsenmeyecek kadar fazlaydı... Bütün olup bitenlerin ardından, "ikna oldum" diyenler, "Acaba?" demeye başladılar. Zaten kuşku duyanlar ise yeniden canlanıp harekete geçti...

İslam'da Tayyip'i eleştirmenin hükmü

SEVGİLİ hocalarım... Değerli ilahiyatçılar...

Ramazan münasebetiyle çıktığınız televizyon ekranlarında, "Sakız çiğnemek orucu bozar mı?" ya da "Kıyamet vakti İsa yeryüzüne Müslüman olarak mı inecek?" tarzında kimseye bir yararı olmayan sualleri cevaplamak için çırpınıp durmaktasınız...

Oysa benim çok daha mühim bir sualim var...

Sevgili hocalarım...

Bendeniz bu sütunlardan haddim olmayarak Başbakan Tayyip Erdoğan'ı tenkit etmekteyim...

Buna mukabil pek muhterem dini bütün zevattan, en kibarı "Yuh! Dinden çıktın... Kafir oldun... Cehennemde yanacaksın" şeklinde olan tepkiler almaktayım...

Lütfen bana bir fetva!

Acaba yüce dinimizde "Tayyip Erdoğan'a laf dokundurma"nın hükmü nedir? Bu konuda İslam ne der? Caiz midir? Haram mıdır? Mekruh mudur? Mekruhsa harama mı yakındır? Yoksa helale mi?

Önceki ve Sonraki Yazılar