“Bahçeli ne yapmalıydı, ne yapmalı?!...”

 

BİR: Patlayan ilk kaset olayından hemen sonra, varsayalım, “iki partili sisteme doğru giden” Türkiye’nin seçim “güncesinde”, “domino taşı” etkisinin “olabilirliği” düşüncesiyle, “sanal operasyoncularla” direkt-endirekt temasa geçip, “dava ve ortak kaygılar” etrafında söz konusu diğer kaseti olanların “listesini” istemeliydi!…

*

İKİ: Ve evet…Kesinlikle ve kesinlikle,“partinin” ötesinde“misyonun” hangi adla olursa olsun, diyelim ki,“kendi tabiriyle” “bir yıkım projesini” engellemek bakımından listeyi vermeyi kabul ederek, yayınlamayan “karşı tarafa”, “iyi niyetlerinden ötürü” minnet duygusuyla sonsuz “teşekkür” etmeliydi!...  

*

ÜÇ:  “Öfkeyle kalkan zararla oturur” atasözünü aklından bir an çıkarmadan hareket etmeli, “müsebbiplerini”, “sütten çıkmış bal kaşığı” muamelesi yaparak bağrına basmak yerine, “resmen” “aşa su kattıklarını” kabul etmeliydi!...

*

DÖRT: Sorumlu bir lider refleksiyle de olsa,“düşerken, düşürenleri” asla ve asla  “savunmamalı”, “vebali üzerime alıyorum” dememeliydi!...

*

BEŞ: Hele “abluka altındayız, dinleniyoruz, hepsi iftira, dövülüyoruz!” vehminin gölgesinde “Almanya da satışa sunulan ikinci el oto galerisindeki bir arabayı”malzeme olarak” kamuoyuna, hem de “kendi eliyle” “salgılanmasına” asla müsaade etmemeliydi!...

*

ALTI: Seçim çalışmalarına  iki gün ara vererek, parti yönetimini ve tüm milletvekillerini “olağanüstü gündemle” derhal kampa alıp, kapsamlı değerlendirmenin ardından söz konusu “kaseti olan isimler” hakkında, “gerekenleri”  yapmalıydı!...

*

 YEDİ: “Olağanüstü gündemle” topladığı partisinin üst yönetiminde, seçimlere ve ardından da  “olağanüstü genel kurula” “salimen” taşımak amacıyla “radikal” bir değişim yapmalı, akabinde kamuoyunun karşısına çıkıp,“Aziz milletim, sevgili ülküdaşlarım; evet yapılanı ne dava kabul eder, nede biz. Edemeyiz, etmiyoruz!... Gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içindeki arkadaşlarımızın yapmış olduklarından ve davaya vermiş oldukları zarardan dolayı özür diliyoruz. Lakin “dere geçilirken, at değiştirilmez” sözü doğrultusunda diyoruz ki, partimizi oluşturduğumuz yeni yönetimimizle seçimlere hemen ardından da    “olağanüstü genel kurula” taşıyacağız. Milletimizin takdirine boynumuz kıldan incedir. Seçimlerin sonucu ne olursa olsun, “olağanüstü genel kurulda”  genel başkanlığa aday olmayacağım, namus ve şeref sözümdür. Şimdi engelleri aşma, gayret ve çalışma zamanıdır!...”

Demeliydi!...

*

Ama “demedi”, “diyemedi”!...

Ama “istemedi”, “isteyemedi”!...

Ama “etmedi”, “edemedi”!...

Ama“yapmadı”, “yapamadı”!...

 “Olsaydı”, milletin gözünde inanın “kahraman” olur, tarihe geçerdi!…

*

Oda olmadı, o zaman son bir “yol” daha…

“Yedinci madde” tazeliğini halen daha koruyor…

Şimdi, “Sayın Bahçeli”, son bir hamleyle “yedinci yolu” tercih edip, uygulamaya koyarsa, milletin gönlünde inanın yıkılmaz bir “taht” kurar ve tarihe geçer yine de!...

*

Milletimiz, “toleranslıdır”!…

Canına kastedeni “unutur”!...

“Gülle” atana “gül” atar!...

Hırsızına “helal” eder!...

 “Mağruru” döver,“mağduru” sever!...

*

Hangi koşullarda olursa olsun, kendini “ahmak yerine koyanlara” bile!...

*

“Barajın” etrafında dolaşan “anketler”, birde bakmışsınız hayal oluvermiş!...

Merak etmeyin!...

 Milletimiz, “toleranslıdır”, “affeder”!…

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum