Bahçeli’nin Çatısındaki Kedi, Ali Şen’den Masallar ve Pamuk Orhan!

Miliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli Bey’in yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Çankaya Köşkü’ne Başbakan Tayyip Erdoğan’ı çıkartmamak üzerine formüle edilmiş “Çatı Aday” formulü üzerinden aday arayışları devam ediyor. Herkesle görüşen Bahçeli, seçimin sonucunu tayin edecek olan ana kitlenin temsilcisi Ak Parti ile görüşmüyor. Buda çatı formulünün nemenem bir şey olduğunu izah etmeye yetiyor da artıyor bile. Bu önemli konu hakkında, önemli bir partimizin genel başkanının formulasyonunun önemsizliğine binâen, bu konuyu bir fıkra ile, çatı fıkrası ile izah etmeye çalışıp geçeceğiz:

Henüz yeni yetme bir kedi, Mart ayında, bazı abi kedilerin, akşamları gizli gizli ortadan kaybolduğunu farketmiş. Birkaç gün sonra dayanamamış ve abi kedilerden birine akşamları nere kaybolduklarını sormuş. Başlarda abi kedi her ne kadar durumu izahate yanaşmamışsa da küçük kedinin ısrarı üzerine kendini bir açıklama yapmak zorunda hissetmiş.

-Akşam olunca köydeki damların çatısına çıkıp sabaha kadar sevişiyoruz deyivermiş.

Bunun üzerine, merakı kabaran küçük kedi, abi kediye, kendisini de çatıya çıkartması için yalvarmış, yakarmış. Küçük kedinin ısrarını kıramayan abi kedi, akşam olunca falan damın çatısına gel demiş. Akşam büyük bir merak ve heyecanla, kararlaştırılan damın çatısına gelen çömez kedi, bakmış çatıda sadece gündüz konuştuğu kedi var. Neyse; başlamışlar miyavlamaya.

-Miyav, miyav, miyavvv...

Aradan iki saat geçmiş bizimkiler hala miyav miyav çatıdalar... Aksilik bu ya, ne gelen var ne de giden. Tabi aylardan Mart, hava buz.

Gece yarısını çatıda deviren bizim küçük kedi, sabaha karşı buz kesmiş bir şekilde büyük kediye;

-Abi, ben eve gidiyorum. Bugünlük bu kadar sevişmek yeter demiş.

Devlet Bahçeli’nin, ülkenin damının çatısına oturtulacak adam için yürüttüğü süreç, aha bu fıkra kadar kayda değer. Anlamı da bu kadar. Biliyorum, biraz argo kaçtı ama durum bu. Siz yorum/yoytarlama kısmını halledersiniz artık!

TOZLUK ve TUZLUK

Maden Ocaklarında Türkler Çalıştırılmamalı mı?

Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, “Maden ocaklarında kesinlikle Türk işçi çalıştırılmamalı.” demiş. Arka planında derin bir faşizm kokan bu açıklama ne sayın genel başkana, ne de adı Büyük Birlik olan “Gül” partisine yakışmamıştır. Ermenileri, Rumları, zencileri, pigmeleri mi çalıştırmalıyız maden ocaklarında? Olmadı sayın başkan; olmadı...

Ak Parti’nin Taşeron Sistemiyle İmtihanı

Arkasında 301 şehit, 432 yetim ve yüzlerce eli kınalıyı dul bırakarak, milletimizin yüreğine ateş düşüren “Soma maden ocağı faciasının” bir benzeri ve bin beteri Adalet ve Kalkınma Partisi’nin üzerine çökmeden, Ak Parti, modern köle sistemi olan taşeronluğu bitirmelidir. Ak Parti’yi oluşturan değerlere taban tabana zıt olan bu sistem Ak Parti’yi bitirebilecek en büyük handikaptır. Daha öncede bunu defaaten yazdık.

“Bu sistem modern çağın çalışma sistemidir ve genişleyerek devam edecektir.” diyen Ak Parti eski Genel Sekreteri İdris Naim Şahin, bu konuda şimdi ne düşünüyor acaba? Doğrusu çok merak ediyorum! Tabi onu alkışlamaktan geri durmayan ellerin sahiplerinide..!

Ali Şen’nin Masalları!

Torununun cenaze namazında, dua faslını uzatan imam efendiye bütün öfkesiyle “Masalı kes” diye bağırıp imamı susturan iş adamı ve Fenerbahçe eski başkanlarından Ali Şen’e, Diyanet İşleri Başkanlığı ne zaman haddini bildirecek?

Öncelikle, İslam dininin kutsal değerlerine haşa “masal” deme cüretkarlığını/küstahlığını gösteren bu mafyavâri kofluğu nefretle kınıyorum.

Bir: Sayın Şen, bu değerlerin masal olduğu konusunda ki düşüncesinde dürüstse eğer torununu neden camiye getirmiş?

İki: Sayın Ali Şen, aynı şekilde bir papaz efendiyi veya da hahamı, “masalı kes” diye azarlayabilir mi?

Üç: Böyle saygısızlıklara maruz kalan imamlarımız, ne zaman bu tür densizlikleri yutmaktan korkmayacaklar?

28 Şubat Darbesine doğru gittiğimiz günlerde, Suşehri Merkez Camii’nde vaaz verirken böyle bir müdahaleye maruz kalınca İşte, Ebu Cehiller de Peygamber Efendimizi bu şekilde susturmaya çalışıyorlardı.” diye kürsüden gerekli cevabı veren, Suşehri İmam Hatip Lisesi hocalarından Durmuş Genç Hocamızın kulakları çınlasın. İşte öyle yürek lazım.

Dört: Kuranı Kerim’in çok ciddi bir kısmı, daha önce yaşayan kavimlerin ve o kavimlere gelen peygamberlerin yaşam öykülerinden oluşmaktadır. Ancak, biz bu anlatılan öykülere bırakın “masal” demeyi, hikâye demekten bile Allah’a sığınır, haya ederiz. O yaşam öykülerine, biz “Kıssa” deriz. Edep sahibi olanlar da böyle der.

Ak Parti Tabanının Dışardan Akılsız Görünmesi

Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk, Ak Parti’nin tabanı için Aslında o kitle dışarıdan bakıldığı kadar akılsız değil. Hükümetin otoriterlik ve yolsuzluk düzeyindeki hatalarının hepsini görüyor. Ama ekonomik büyümeden memnun ve oy veriyor diye bakıyorum. O yüzden umutsuz değilim” şeklinde yamuk bir açıklama yapmış.

Bir: Velev ki; dışardan bakınca Ak Parti tabanının akılsız görülmesi, dışardan bakanın akıllı olduğu sonucunu doğurmaz

İki: Göbeği kaşınan ve bacakları kıllı(!) adamın, akılsız olduğunu varsayarsak eğer, o akılsızlara, 8 seçim üst üste yenilenlerde de, en ufak bir akıl kırıntısı aramak, ahmakoğlu ahmaklıktır.

Üç: Bizler, oy verdiğimiz partinin, ülkemizde, yerli/milli otoriteyi inşa edebileceği kadar otoriter olmasından asla sıkıntı duymayız. Çünkü bizler; “Devletime ihanet eden, tek oğlum Süleyman dahi olsa, kellesini keserim.” diyen, Yağız Padişah, Selim’in torunlarıyız.

Dört: Milletimiz, ekonomik büyümeyi, gâvur gibi görüpte (Gayri müslim vatandaşlarımız kusura bakmasınlar tabir bir Anadolu tabiridir.) o ekonomik büyümeyi sağlayan iradeyi, akılsızlıkla suçlayan hainlerin, kendi partilerine oy vermemesinden rahatsız değil. Gölge etmeyin başka ihsan istemez.

NE ZAMAN ADAM OLURSUNUZ?

Nobel Edebiyat Ödülünü, ülkesine bin bir iftira atarak alabilen ve bu ülkenin değerlerine masal gözüyle bakanların, musalla taşına uzanmadan, adam olmalarına dönük “her hangi bir umudunuz” kalmadığı zaman.

 

E Mail : akpinartahsin@hotmail.com

Twitter: @akpinartahsin

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.