Başbağlar; Dinmeyen 33 Acı

Bugün Başbağlar katliamının yıldönümü. Her 5 Temmuzda içim acır.
Bir dostum vardı; Ali Taşdelen diye. Belki de dosttan öteydi.
Biraz o merhum için kalemimi oynatayım istedim.

Bu Başbağlar katliamının olduğu vakitlerde memleketim Giresun Görele'deydim. Yüksekokulu okuyordum o zamanlar.

Katliam haberini de köyde gazeteden öğrenmiştim. Hemen aklıma İslâm mecmuasında beraber çalıştığım Ali Taşdelen Ağabey gelmişti. Çünkü kendisinin Erzincan Kemaliyeli olduğunu ve her yaz da memleketine gittiğini biliyordum. Bir an önce Görele'ye inip dergiye telefon açmıştım. Ali Taşdelen Ağabey'in katledildiğini duyunca elim ayağım boşalmıştı adeta. Ve birkaç damla gözyaşı da süzüldü yavaş yavaş.

Giresun'da yüksekokulda okumadan iki, üç sene öncesinde Vefa Yayıncılık İslâm mecmuasında çalışıyordum.

O zaman katledilen merhum Ali Taşdelen Ağabey ile temas halindeydim. Giresun''da İslâm mecmuasına abone buluyordum. Ali Taşdelen ağabeyden abone koçanları istemiştim. O zaman, şimdiki gibi ulaşım, iletişim o kadar kolay değildi. PTT yoluyla koçanları bana göndermişti. O zamanlar en son telefon konuşmamız olmuştu.

Ali Taşdelen Ağabeyle çok tatlı günlerimiz olmuştu.
Hep bana çok hareketli olduğumdan "ayağı yanık kediler gibi çok dolanıyorsun" diye takılırdı.
Ali Taşdelen Ağabeyin çok naif ve zarif sesi vardı. Gülmesi de çok tatlıydı. İnanın o günleri gittim ya, gözlerim doldu şu an.

Çok iyi hatırlıyorum kahverenginde bir pardesüsü vardı. O pardesü onu gizemli hale getirirdi. Yanlış hatırlamıyorsam iki veya üç evladı vardı.
Katledileceği akşam Başbağlar Köyünde anarşistler tek telefonunun tellerini koparmışlar. Rahmetli Ali Taşdelen Ağabey de bu durumdan habersiz köye yeni gelmiş, köyün kahvesinin oraya gitmiş, telefon hattını tamir edebilir miyim diye. Tamir için uğraşırken şaka yollu "eşkiyalar mı telleri koparttı" demiş. Demek ki içine doğmuştu.

Ve o gece tüm erkekleri dizmişler sözde Madımak otelinin intikamını almak için ve hepsini kurşuna dizmişler.

Madımak'ta kaç kişi öldüyse Başbağlar'da da o kadar kişiyi katlettiler.

Velhasılında Madımak'ta da emri veren, Başbağlar'da da emri veren aynı kişiler. Herkes piyonmuş ama dindar insanların ne suçu vardı ki?

Neden çocuklar yetim kaldı ağzı süt kokarken.

Ya dul kadınlar. Henüz yeni evlenmişler ve eşlerine doyamadılar.

Onların yaşadığı travmalar ancak yıllar sonra sona erdi.

Ah kalbim acıyor bu katliam aklıma geldikçe.

İşte ben sizden bu acımın dinmesi için fatiha, ihlâs, yasin vb. talepte bulundum.

Rabbim tüm Başbağlar'da katledilenleri şehidler mertebesine erdirip bizlere de şefaatçi olsunlar.

Cezmi Koç

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.