Nurhan Bahçe GENÇ

Nurhan Bahçe GENÇ

BAŞLAMAK....

Her şey bir şeyle başladı.

Allah vardı. İnsanı yarattı.

Antropolojik bilgilerimiz her ne kadar insanın kökeniyle ilgili, bir laboratuvar ortamında kesinleşmiş biligiler vermese de, yeryüzündeyiz ve adımız insan. Var olmak, varlığımızın farkına varmak, bireysel ve sosyal rollerimizi içselleştirmenin çabası içindeyiz. Varoluşumuzu anlamlandırmak, içinde bulunduğumuz aile, çevre ve toplumun norm ve değer yargılarına uymak huzur ve mutluluğumuz için kaçınılmaz. İnsan aklıyla, fikriyle, fiziki yapısı ve ruhuyla hatta gönlü ve vicdanıyla çok kompleks, karmaşık ve iyilik ve kötülük potansiyellerini de üzerinde taşıyan bir canlı türü.

İçinde bulunduğumuz hayat, bizlerden tedbirli ve kurallı yaşamamızı sürekli telkin ederek ister. Fakat bazen insan,yasak çiğnemek için yaratılmıştır sanki. İnsanın dünyadaki başarı ve mutluluğu hatta ahirete uzanan bu yolculuğundaki başarısının, bir takım fiziki ve demoğrafik, biyolojik, psikolojik kurallarla olabileceğini yani bizim sa’y ve koşturmamıza bağlı olduğunu gösteriyor.

Duygularımız, acılarımız, sevinçlerimiz, hayal ve projelerimiz hep hayata dair. Koca bir arzın içindekilerle sunulduğu insan olan bizler, nimetlerle donatılmış bir alemin içinden geçiyoruz. Geçerken düşlerimiz kadar dingin veya yorgun ya da asude olabiliriz. Empatik bir hayatın öznesi olabilmek adına sosyal öğrenmelerimiz ve bireysel kararlarımızın ortasında kavram kargaşaları yaşayabiliriz. Gözlediğimiz olguları anlamlandırabilir, duyduklarımızı kavrayabiliriz eğer çabalayabilirsek. İçinden çıkamadıklarımız, kararlarımız, isabetli olan, olmayan fikirlerimiz normaldir. Çoğu zaman ellerimizi oğuşturup kalsakta, bir dönemecin başında yanılsakta, ayrılıkları, buluşmaları dibine kadar yaşasakta değişmez yasa ve yaftamız insanız.

Hayat macerasının temel öğretisi olan başlangıçlar olmasa, sonlar olmayacak. Öyleyse bitirmenin yarısı olan başlamalarımız, hayırla, mutlulukla, bereketle, güzelliklerle yürüsün ve bitsin isteriz. Vazgeçilmeyen, tamamlanmış, insan kalbini yormayan, ümit ve hayalleri içinde barındıran, geçmişten aldığı hızla geleceğe koşan başlamalarımız olsun...

Her sabah yeni bir sayfa açar insanın ömründe. Temiz olup, temiz kalmak isteyen bir sayfa. Acının, üzüntünün, hayal kırıklıklarının olmadığı, anlamlı ve düzgün bir sayfa.

Acı, hüzün, başarı, ümit, mutluluk insanın etrafında dolanır durur. Dünya böyledir, sanki sadece başlamak ve bitmekten ibarettir.

Hem mübarek Ramazan ayı, hem de bu sayfanın cümleleri yeni başlangıcımız olsun. Güzel insan olabilmek, güzelce kalabilmek için çaba yeri olan dünyamıza iyi bakmalıyız. İnsan ne kadar tamir olursa, dünya o kadar imar ve yaşanacak bir yer olur.

Yıkılan, yorulan gönüllerimize iyi gelebilecek oruç, sahur, iftar kelimeleriyle buluşturan ramazan da, bizim gibi hoş gelmiş diyelim...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum