Necmi ÇAVUŞOĞLU

Necmi ÇAVUŞOĞLU

Başörtüsü zulmü

 

Yıllardır haksızca uygulanan başörtüsü yasağı konusunda çok şey söylendi ve yazıldı.

 

Sonuç! Sorun orta yerde durup duruyor.

Değişen bir şey yok.

 

Hatta  sorunu çözmesi beklenen partilerin gündeminde, böyle bir konu da  yok artık.

 

Ey siyasiler!

Başörtüsü yasağı, çözmeniz gereken bir sorundur.

Bu iş tek bir kişinin meselesi de olsa sizin derdiniz olmak zorundadır.

Çünki siz, çözüm bulmak için oradasınız.

Başörtüsüne özgürlük buluşmalarında göz yaşı döken öğrencilerin, göz yaşlarını dindirin artık.

Başörtüsü taktığı için öz yurdunda okuyamayan öğrenciler, artık kendi vatanlarında okullarına gidebilsin.

‘Burası kamu alanı, başörtülü giremez’ ayrımcılığına son vermek için bir şeyler yapın.

 

Bir kere çözümsüzlükte inat eden Cumhuriyet Halk Partisi’nin bu inadından vazgeçmesi lazım. CHP’nin (seçim öncesi) attığı adım, sorunu kabul ettiği manasına geliyor (en azından vatandaş böyle algıladı).

Varlığını kabul ettiği sorunun çözümü için başı çekmesi, hatta “başörtüsü yasağının” kalkması için kanun teklifi hazırlayıp, yasalaşması için çalışması gerekir (diğer partiler çözümden yanalar, karşı olmadıkları kanaatini taşıyoruz).

 

Neden mi?

Çünki başörtü sorununun yıllardır çözülememesi, CHP nin karşı duruşu nedeniyledir.

 

Yerel seçim arefesinde CHP den hepimizi şaşırtan bir açılım gelmişti.

Biliyorsunuz Cumhuriyet Halk Partisi yerel seçimlerden önce başörtülü ve çarşaflı kadınları parti üyesi kabul edip, rozet takmıştı. Eğer CHP bu hareketinde samimi ise, bunu sadece  oy almak için yapmadıysa, kendilerinden çözüme katkı beklemek hakkımızdır. (Bundan sonra geldiği noktadan geriye gidemez)

Ama yok eğer ‘hedefe giden yolda her türlü hile mübahtır’ diye böyle davrandıysa, bu işin sonraki seçim ayağı da var. Bizden söylemesi!

 

Bu noktada derim ki:

Başörtüsü ”siyasi” mi “dini” mi tartışmaları çok basit tartışmalardır. Türkiye artık böyle basit tartışmaları geride bırakmalıdır.

 

Hiçbir kadın dini bir gerekçe dışında başörtüsü takmaz. (Zira bu dünyevi mülahazalarla takılacak kadar kolay değildir)

Siyasi nedenle başlarını kapatıyorlar tezini savunanlar, buna aslında kendileri de inanmıyorlar!

 

Şunu açıklıkla iddia ediyorum ki, bu kesim başörtüsünün ‘siyasi’ nedenlerle takıldığına gerçekten inansalar karşı çıkmazlar!

Başörtüsüne hücum ederken, aslında dine ve dini değerlere hücum ediyorlar.

Onların esas hedefinde din vardır. Bunu açıkça dillendirmek tepki çeker düşüncesiyle ‘siyasi simge’ vb kılıflar kullanıyorlar.

‘Her şey bir şeydir, ama cahil hiçbir şeydir’ bunlar ‘din cahilidirler.’

Dini, ‘özgürlükleri kısıtlayıcı öğreti’ olarak gördüklerinden, bir takım vehimler geliştiriyorlar.

 

Sonra da vehimlerinin kurbanı oluyorlar.

Neye, niye karşı çıktıklarını da bilmiyorlar.

Çok komik bir durum daha var.

Başını kapattığı için okuyamayan, çalışamayan, kamusal alana giremeyenlerin olduğu bir ortamda  başörtü karşıtları ‘yaşam tarzımıza müdahale var’ diye feryat ediyorlar.

 

EL İNSAF!!!

Hiç korkmayın! Sizin tercihiniz size, bizim tercihimiz bize.

‘Kişi karşısındakini kendi gibi görürmüş’.

Yaptıklarınızın size de yapılacağından korkuyorsunuz da bu yaygaranız ondan.

 

Ama korkmayın!

Allah’tan korkanlar zulmetmezler.

Okuyamayan, çalışamayan, kamu alanına ayak basamayan değil de siz mi tehdit altındasınız.

Pes ki ne pes.

Bir yanda okula, işe  alınmayan, kamu alanına ayak basamayan kadınlar; diğer yanda,

‘bu vatanda asıl olan biziz’ diyenlerin vehimleri.

Bu iş nasıl çözülecek?

 

Kim çözecek?

Çözüm ne zaman?

 

Siyasi partiler, DUYUN FERYATLARI!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum