Ben de Aliyev ve Hatemi’nin liderliğinden etkilendim

Obama demiş ya, "Başbakan'ın liderliğinden çok etkilendim" diye, ben de Hatemi'nin ve Aliyev'in liderliğinden çok etkilendim. Biri bizim başbakanın çok sevdiği ama birtürlü gerçekleştiremediği dik duruşu gerçekleştirdi, öbürü de AKP'lilerin çok meraklı oldukları ama ne yazık ki sahip olamadıkları entelektüel eleştiriyi dünyanın gözü önünde, onlara ders verircesine sundu.

Hatemi'nin felsefe okuduğunu biliyordum ama bu kadar ustalıkla bu bilgisini kullandığına, doğrusu, şahid olmamıştım. Mamafih iyi takibedememiş de olabilirim.

Hatemi şu "medeniyetler ittifakı" anlamsızlığını bir tek cümleyle geçersiz kılmıştır:

"Medeniyetler, kültürler farklıdır ama savaş nedeni değildir.Savaşlar ekonomik ve siyasi çatışmalardan çıkar."

Kant'ın ahlâk teorisine de atıfta bulunarak, ebedî barıştan bahseden Hatemi, ebedi barışın insanların zihninde oluşacağını, politikacıların ahlâkî değerleri de düşünmesi, kaale alması gerektiğini söylemiş.

Batı'nın zihninde ise savaş vardır çünkü kültüründe savaş vardır, çünkü savaş onun yaşama sebebidir. Çünkü muazzam bir silâh sanayii, buna dayalı kapitalist öncelikler, buna bağlı dünyaya hakim olma arzusu ve bunlara bağlı olarak tek dünya, tek devlet hedefi.

Ahlâktan bahsedemezler onlar. Halkları, milletleri kastetmiyorum, bir hedefe doğru yönlendirilmiş emperyalist politikaların sözcülerini kastediyorum. Obama ne diyor:

"ABD İslâm'la savaşta değildir" diyor. İnsana saçını başını yolduracak kadar büyük bir yalan. Dünya insanlarını aptal yerine koymak. Bizim meclisimiz, bu yeni Amerikan memurunu ayakta alkışlıyor. Irak'ı târumar edip çekilme vakitleri gelince onlara yardım etmek için, heyecanla, bu yardım ânını bekliyorlar.

"Aşırı uçlar kadınları ve çocukları öldürüyor." Terörü anlatırken böyle söylüyor. PKK'nın karşısına el-Kaide'yi koyuyor. Kadınları ve çocukları öldürenler ABD ve koalisyon askerleriydiler. NATO veya BM askerleriydiler. "Savaşı önleme" diye bir savaş sebebi icad ettiler ve Afganistan'a girdiler, Irak'a girdiler, Pakistan'ı bombalıyorlar. Neymiş nükleer silâhı varmış.Bir tek Allah'ın kulu da çıkıp sormuyor. Nükleer silahı bu kadar büyük bir tehlike sayıyorsanız, Ortadoğu'da İsrail diye bir ülke var ki bu silâha sahip. Üstelik Gazze'de daha dün, kimyasal silâhlarla çocukları ve kadınları öldürdü, onun için bir önlem düşünüyor musunuz?

***

Aliyev'i de saygıyla selamlarım. O kadar telefona, ısrara rağmen toplantıya katılmadı. Ermenilerin Azeri topraklarından çekilmesini sağlayamayan bu NATO, bu BM, bu ABD, bu yığınla ittifaklar, toplantılar, anlaşmalar Türk hükümetine Ermeni sınırını açtırıyor. Ermenice radyo kurduruyor. Türkiye'deki Ermeniler senden benden iyi Türkçe bilirler. Ermeni yazarların yazdığı Türkçe hikâye ve romanlar iyi edebiyat eserleri niteliğindedir. Ermenilerin böyle bir talebi mi vardı?

Kısacası Avrasya'ya meyleden Merkel'i bile şaşırtacak bir olumsuz gelişme içinde Türkiye. "Avrasya'yı da bir deneyelim, tek taraflı bağlantılar içinde olmayalım" diyenleri içeri atıp Avrupa'nın gerisine düşmüş, dünyanın elbette en gerisinde yer almak, Türkiye'ye akıllı ve onurlu bir vizyon kazandırmıyor.

***

Bir de yazmasam içimde kalacak, şunu söylemek istiyorum. Obama'nın çok iyi hazırlandığını sandığım metninde bizi aptal yerine koyan ikinci bir madde daha var.

Obama'nın sık sık Atatürk vurgusu yapması, Anıtkabir'e gitmesi, Atatürk'e hayranlığını belirtmesi. Bu benim hoşuma gider ama Obama bunu benim hoşuma gitsin diye değil, hemen eleştiriye başlayacak millî, Atatürkçü ve lâik çevreleri şimdiden kafaya alma manevrası olarak yaptı. Nitekim bu manevra başarılı olmuştur ve en muhalifler bile Obama'ya ve onun temsil ettiği şeytanî ABD'ye fazla sert davranamamışlardır.

"Şeytanî" dedim de aklıma geldi. Başbakan toplantıda içinde bulunduğumuz Avrupa camiasının! karşısındakilere "şer güçler" dedi. Kimdi bu şer güçler? Başbakan açıklamalı.

Kaynak: Milli Gazete

Önceki ve Sonraki Yazılar