BENİ KAYBEDERSİN!..

ÖNÜMDE çift oldukları anlaşılan iki kişi konuşuyorlardı… Uzun süren yolculukta söz uzadı uzadı ve bir yerde durdu.

 

Durduğu yer ‘Beni kaybedersin’ noktasıydı.

Düşündüm üzerinde.

Ne demekti bu?

Kayıp ne anlama geliyordu?

Şarta bağlı olmasının bir izahı var mıydı? Yani, şöyle şöyle yaparsan, böyle böyle edersen ‘Beni kaybedersin’ demek aynı zaman da kaybetmemen için neler yapılması gerektiğinin de bir formülünü vermiyor muydu?

Bir kaygı mı ifade ediyordu bu cümle, yoksa daha önce yaşanmış olanların son bir taşması mıydı bilmiyorum.

Psikologların ‘Algıda seçicilik’ olarak ifade ettikleri bu hal duyduğum o söz nedeniyle bende de zuhur etti. Anladım ki, bahsi geçen söz ve bu ifade biçimi sıklıkla kullanılıyormuş.

Kimine göre kaygının, tedirginliğin, çaresizliğin, sevdiğini yakınında tutmanın bir ifadesiydi.

Bazılarına göre ise, gördüğü ilginin, sevginin, ihtimamın devamını hafif bir tehdit eşliğinde karşı tarafın sağlamasını amaçlayan tedirgin olan değil tedirgin eden bir ifadesiydi.

Bir başkasına göreyse; ben kendimi kaybederim. Kendim kendimde kaybolduğumda artık senin tarafından da kaybedilmiş olurum manası taşıyordu.

‘Beni kaybedersin!’

Epeyce zihnimi kurcaladı… Gece boyu düşündüm.

İnsan insanı nasıl kaybederdi acaba?

Bir kere bulunmuş olan tekrar kaybedilebilir miydi?

Bu nelerin sonucuydu?

….

Erenler kayıp bulduranlardır.

Kendini kendinde kaybedenlere yine kendini kendinde bulduranlardır.

İnsanın kendini bulması gönlün imamlığına tabi oluşuydu. Onunla kıyam etmesi, onunla rükûya ve secdeye gitmesiydi.

İnsanın kendini kaybetmesi her yandan gelen arzularına uyarak kendini kendinde kaybetmesiydi.

Kendi özelliklerinin, güzelliklerinin farkına varmayışı bir kaybedişti.

Kendi iç cevherinden bigane durması bir kaybedişti.

Kendi manasını bulup okumaması bir kaybedişti.

Kendi hakikatine arif olmaması bir kaybedişti.

Yüreğine Hakk erlerinin seslenişi, onların uyandıran salalarını, sedalarını işitmemesi bir kaybedişti.

Sevgiye olan yeteneğini ortaya çıkaramaması, sevememesi, sevilmemesi bir kaybedişti.

Gözünün, gönlünün güzelliklere kapalı olması bir kaybedişti.

Dostlar sofrasına bağdaş kuramamak bir kaybedişti.

Erenler eşiğinden ırak düşmek bir kaybedişti.

Kendini kaybetmeyenler dost gönüllerde de kaybolmazlar.

Kendini kaybetmeyenler iyilik tohumu ekenlerdir. Dost bağına bülbül olmuşlardır.

Bizler şükürler olsun kaybolanlardan değiliz…

Olsa olsa bir süreliğine gayb oluruz. Buna gaybubet deniliyor.

Kendini önce kendinde bulup dost gönüllerinde ve cemallerinde zuhura çıkaranlardan olmak dileği ile…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.