BİR KARGA ve PİSLİĞİ MASALI

 

Uzaklarda çooook uzaklarda mı desek

Çoook yakınımızda mı…

Yanıbaşımız da mı  desek.

Bilmem ki… nasıl desek, söylesek

 

Bir Köyde…

Bi ikindi vaktinde..

Ses yok..

Seda yok..

Çıt yok

Herkes susmuş,

Konuşuyor sessizlik

Zaman.. durmuş

İlerlemiyor sanki

--

Birden!

Bir damlama sesi

Şıp...Şıp!.Şıp!..

Aşağı mahalledeki çeşmenin musluğu bu

Tamir edilmeli

Kesilmeli sesi

---

Köydeki geniş arsaya

kondu bir karga

Ürkek değil ama tedirgin

Gakk! Gakk! Gakk!

diye seslendi gür sesiyle

Etrafı kolaçan etti biraz

Sağa baktı...

Sola baktı...

Sonra... pisledi yere

Kanatlandı ve gitti.

-----

Köye gelince gece

bir tilki girdi arsaya

Eşeledi... eşeledi.. eşeledi.

Karganın pislediği yeri

Eşeledikçe... eşeledikçe...

Toprağın üstü altına indi.

Günler... günler geçti..

Aylar... aylar geçti...

İlerledi zaman

-----

Sonra... bir fidan bitti,

Karganın pislediği yerde.

Büyüdü... büyüdü... büyüdü

Dal oldu...

Yaprak oldu...

Ağaç oldu..

İncir ağacı oldu.

----

Önce karıncalar sardı ağacı.

Sonra sinekler,

Sonra börtü böcekler,

En son da kuşlar....

-----

Önce Böcekler yedi

filizlerini, meyvalarını  ağacın

Sonra...kuşlar yedi böcekleri

Alakargalar da incirlerini yedi ağacın.

------

Hayvanlar bir dünya kurdular kendilerine

İncir ağacının  çevresinde

Harcı karga pisliğinden

Temeli tilki eşelemesinden

Kuruldu bu dünya.

----

İnsan denen varlık çıkageldi birden

Gördü İncir ağacını

Bildi Hayvanların dünyasını..

Satın aldı arsayı.

Dört yanı sardı duvarla

Tel örgüler çekti etrafına

Gelemez oldu domuzlar

Uçamaz oldu kargalar

Bozuldu hayvanların düzeni

---

Böceğe kızdı insan

Her yeri ilaçladı

Yok etmek için canlıyı

Zehire boğdu her yeri

--

Önce Karıncalar...

öldüler birer birer...

Sonra...sinekler

Sonra böcekler

öldüler her biri,

arka arkaya.

Kuşlar da öldü,

Onları yiyen kuşlar

İncir ağacı artık yalnızdı

Tek başına ve kimsesiz..

Hayvanların mutlu dünyası

Dönmüştü koca bir mezarlığa

 

Yalnızdı incir ağacı

tek ve kimsesiz

Ne kargalar,

Ne tilkiler

Ne karıncalar

Ne de böcekler

Yoktu hiçbiri artık

İnsan vardı

ve

bir de İncir ağacı

Sonra..

Sonra ne oldu dersiniz

 

İnsan baktı baktı..

Baktı ağaca sürekli

Aldı baltayı eline

Kesti incir ağacını

Öldürdü var olan tek canlıyı

------

Derler ki "insanoğlu

Yaptığıyla, ettiğiyle insandır."

İşte bu  insanoğlu

Bazen hayvan bile değildir.

Ondan da aşağıdır.

----

Yine derler ki

"dünyayı mamur eden

geliştiren, büyüten insandır."

Ama bu insanoğlu

bazen de bir çuval inciri

berbat edendir.

----

Alalım bu kıssadan

ufak bir  hisse kendimize

Soralım ve düşünelim

İnsan mıyız biz acaba?

Yoksa hayvandan aşağı mıyız

 

Ne yaptık ne ettik

Soralım kendimize

Var mı ettik

Yoksa Yok mu

Dünyayı, canlıyı varlığı

---

Ne kattık ne katıştırdık

Ne yaptık, ne eyledik

Ne bıraktık arkamızda

Ne götürdük yanımızda

Bakalım Yaratılana

Görelim Tüm Varlığı

Soralım kendimize

Neden Yaratıldı

Niçin Yaratıldı

Durup düşünelim

Sonra... Sonra...

Ne olalım?

Ne yapalım?

 

İnsan olalım

insanlık için

 

Mümin Olalım

Kendimiz için

 

Kul olalım

Yaradan için

 

NOT: Bu masal, anonim bir yazıdan ilham alınarak 29.12.2020 Salı Günü Bir seher vaktinde  Ankara Pursaklarda yazılmıştır

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum