Çamur Siyaseti..!

Çamur Siyaseti..!

 

29 Mart yaklaştıkça seçim yarışı da iyice kızışmaya başladı.

Artık meydanlarda boy boy, çeşit çeşit adaylarımız var. Ne ararsan mevcut.

Kimileri belediye başkanlığı için, kimileri belediye meclis üyeliği için, kimileri de muhtarlık için yarışıyorlar.

Kahır ekseri adaylar koltuk, menfaat ve rant peşinde.

Kimse boş yere kürek sallamaz.

Her neyse, hakkımızda hayırlısı olsun bakalım…

Meydanlardaki adayları inceliyorum da çoğu adaylar ne yapacağının derdinde değil karalamanın, çamur atmanın derdinde.

Kadir Topbaş, Kemal Kılıçdaroğlu için “Boş tenekeden fazla ses çıkar.”

Kemal Kılıçdaroğlu, Kadir Topbaş için “Elimde dosyalarım var.

Mehmet Bekaroğlu da Kadir Topbaş için “Gelininin şirketine paralar aktarıyor.

Kabilinden sözler sarf ediyorlar.

Adaylar, aday oldukları kentler için pek yapacaklarından, projelerinden doğru dürüst bahsetmiyorlar.

Artık siyasetimiz de çirkeflikler üzerinden değer kazanıyor. Kimi adaylarda ne kadar fazla çamur atarsam o kadar fazla oy alırım düşüncesi var.

Bilhassa bu yöntemi CHP’li belediye başkan adayları seçiyor. Ben bu zamana kadar Kemal Kılıçdaroğlu’nun İstanbul için elle tutulur bir projesini duymadım ve görmedim. İşi sadece şovmenlik. Ötesi yalan.

Elinde bir sürü dosyalar var ama nedense bu dosyalar savcılara ulaşmıyor. Sadece medyatik dosyalar var. İçeriğini bir türlü göremiyoruz.

Bunda da başarılı oluyor mu? Bakalım sandıkta göreceğiz.

Eğer adayların geçmişinde hataları, yanlışlıkları, suçları, cezaları varsa bunu araştırmacı, karıştırmacı (!) gazeteciler çıkarsınlar. Zaten gazeteciliğin amacı da doğruları araştırmaktır. Ama bizim medya araştırmadan çok karıştırmadan, çanak tutmadan yana.

Ben bu seçimlerde hiçbir şey değişmeyeceğini sanıyorum. Hangi partinin fazla, hangi partinin az oy alacağı hemen hemen belli. Ufak tefek oynamalar olabilir. Sürprize yer yok bu seçimde.

Vatandaşımız oyunu kime atacağını çok iyi biliyor. Onun için çamur siyasetine yatmaz.

Kimin daha iyi hizmet yapacağını, kimin yiyeceğini vatandaşımız pekâlâ bilir.

Niçin bazı miting alanları hınca hınç dolu, bazıları da hemen hemen boş? Vatandaşımız hizmet edene meyleder, yiyicilerden de uzak durur.

Güzel bir söz vardır, onu burada zikredeyim; Bir şair, “Şiirin kıymetini iki şey düşürür” diyor ve ekliyor: “Şiirden anlamayanların alkışı, şiirden anlayanların sukûtu.

Onun için çamur siyasetine yatanların etrafında toplananlar dalkavuklardır. Sadece alkış yaparlar, pohpohlar.

Şunu da  belirteyim; dört dörtlük adaylar da pek nadir. Bu zamanda böyle birini bulmak neredeyse imkânsız. Adayların geçmişleri tertemiz olmayabilir. Elbet de adaylardan birisi koltuğa oturacaktır.

Ama vatandaşımız ehven-i şer hangisiyse onu seçecektir mutlaka.

Bakalım daha seçime bir ay var. Siyaset ve miting meydanları nelere gebe?

 Ne dosyalar göreceğiz? Ne komedyalar yapılacak? Adaylar birbirlerinin bakalım ne açıklarını yakalayacak?

 Savaş kızıştıkça siyasetin çirkin yüzünü göreceğiz ve akla hayale gelmeyen karalamalara da bizzat şahit olacağız.

Bekleyelim ve görelim…

 

Eleştiri ve önerileriniz için;

yazarcezmi@hotmail.com

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum