Casuslar yakalanıyor, casuslar eğleniyor

Amerikan medyası için tam bir hava-yi fişek gösterisi: Ülkenin değişik köşelerine dağılmış Rus casuslarından 10'u bir geceyarısı operasyonuyla toplandı...

Olağanüstü bir olay bu: Kasabanın birinde yıllardır yaşıyan sıradan Amerikalı görünümlü çift, meğer Rus istihbarat örgütü SVR tarafından, Amerika'ya ait sırları Moskova'ya iletmek üzere, özel olarak yetiştirilmiş casusmuş... "Mr. ve Mrs. Smith casus çıktı" manşetlerinden geçilmiyor...

En renklileri Anna Chapman adlı 28 yaşında bir genç kadın. Emlâkçilik yapıyormuş. Tipik bir Rus güzeli olduğu için gazetelerin sayfaları onun fotoğraflarıyla süslü... Sadece çevresi değil bütün dünya kendisini iyi tanısın istediği için de, fotoğraflarını, internette herkesin ulaşabildiği Facebook sitesine yüklemiş Anna...

Türkiye'deki gazeteler de günlerdir manşetlerinden Anna Chapman'ın Facebook fotoğraflarını kullanıyor. İstanbul'a da gelmiş Anna, kentin çeşitli köşelerinde ve pahalı otellerden Les Ottomans'da ayak izleri var. Çektirdiği fotoğraflarda yaşadıklarından müthiş keyif duyduğu anlaşılıyor.

Casusun her türlüsünü gördüm de kendini internetten ele vereniyle ilk kez karşılaşıyorum.

ABD'de yakalanan türden 'uyuyan hücreler' Soğuk Savaş'ta sıkça kullanılan bir yöntemdi. Ülkeye kimi yasaiçi kimi yasadışı yollardan girmiş, ya da yerli halktan devşirilmiş aileler normal bir hayat sürdürür, kendilerine ihtiyaç duyulduğu anda verilen görevi üstleninceye kadar, kulakları üzerine yatarlardı. Bunların devlet kademelerinde yükselerek önemli mevkilere gelenleri doğrudan casusluk yapar, bunu başaramayanlar ise 'kışkırtıcı ajan' olarak kullanılırdı.

İyi de Soğuk Savaş bitti, 'küreselleşme' denen bir süreçte hemen her şeyle birlikte 'casusluk' da mahiyet değiştirdi. Mr. ve Mrs. Simith Rus casusu olsa ne yazar? Anna Chapman en tepeye kadar sokulsa Putin'in bilmediği hangi gizli gerçeği öğrenebilir? Rusya da artık G-8'in üyesi ve dünyanın nereye gideceğine karar verenler arasında Rusya Federasyonu başbakanı da bulunuyor.

Olsa olsa, SRV'dekiler, aldıkları maaşı hak etmek için yakınlarıyla böyle casusçuluk oyunu oynamaya kalkışmışlardır...

Tepkim bu oldu benim Amerikan gazetelerinde en ince ayrıntılarına kadar verilen 'köstebek' olayını izlerken... Bizim basında olayı en iyi Taraf'ta Yasemin Çongar iki gün üst üste yazdığı yazılarla yansıttı; okuyun, bakalım siz ne düşüneceksiniz?

"Acaba kuşkucu bir tek ben miyim?" endişesine kapılmışken olayı 'komik opera'ya benzetene bile rastladım. Justin Raimondo, "Ruslar ABD için ciddi bir sorun sayılmaz" deyip eklemiş: "Çinliler desen, onlar zaten ensemize çökmüş durumdalar: ABD'yle herhangi bir ihtilâfta borçlarımızı satın almaktan vazgeçtikleri gün işimizi bitirmiş olurlar. 'Uyuyan hücreler' zahmetine niçin katlansınlar? Sırlarımızı çalmak yerine satın alabilir Çinliler, bizi satın alabilirler..."

Çin, kendi bütçe fazlasını Amerikan devlet tahvillerine yatırıyor; böylece ABD'yi kendisine borçlandırıyor...

Rus casusları takıntısını anlamakta zorlanıyor kuşkucular; özellikle TV programlarında Rusya'nın, İran'ın, Çin'in isimleri muhtemel casus odakları olarak anılırken, ABD'ye karşı casusluk yaptırırken ajanları yakalanmış bir ülkenin adının hiç geçmemesi ilginç bulunuyor: İsrail'in... FBI'ın 2005 yılında hazırladığı 'Yabancı Casusluk Faaliyetleri Raporu'nda İsrail açıkça ABD'ye karşı casusluk faaliyetleri yapmakla suçlandığı halde...

Washington'a ABD başkanıyla görüşmek üzere giden her İsrail başbakanının mutlaka tekrarladığı bir rica vardır: İsrail adına casusluk yaparken yakalanan Jonathan Pollard'ın iadesi... Pollard'ın çaldığı askeri bilgileri İsrail onbinlerce Rus Yahudisi'nin İsrail'e gönderilmesi karşılığı Rusya'ya pazarlamıştı. 1996 tarihli bir Bahriye İstihbaratı Raporu İsrail'in Amerikan askeri teknolojisini Çin'e sattığını kaydediyor. 'Phalcon' diye bilinen ABD'de geliştirilmiş olağanüstü gizli erken uyarı sistemini İsrail'in 2000 yılında Çin'e pazarlamaya çalıştığı biliniyor.

Amerika'nın dört bir yanında Mr. ve Mrs. Simthler yakalanıyor, kendini Facebook sayfalarında teşhir eden Anna Chapman'dan hareketle Rusya'nın'uyuyan hücreleri' hakkında çarşaf çarşaf yayınlar yapılıyor, TV programlarında "Yalnız Rusya mı, Çin de var, İran da..." yorumlarından geçilmiyor...

İsrail'in ismini ağzına alan yok.

'11 Eylül' kitabımda ayrıntıları vardır: 11 Eylül (2001) saldırıları öncesinde İsrailli öğrencilerin ABD'nin özellikle Arapların yaşadığı kentlerinde pazarlama görüntüsü altında istihbarat faaliyeti yürüttükleri FBI tarafından tespit edilmişti. 11 Eylül günü, saldırılardan sadece 16 dakika sonra, herkes saldırıyı henüz kaza sanarken, Urban Moving adlı şirketin kamyonunda göbek atarak kutlama yapan İsrailliler yakalanıp 71 gün gözaltında kalmıştı. Firmanın sahibi İsrail'e kaçtı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.