
Prof. Dr. Yakup CİVELEK
CENNETE UÇMAK İÇİN MÜSLÜMANIN İKİ KANADI: İBADET VE AHLAK
Değerli Dostlar ;
Bugün 25 Nisan 2025 Cuma
Besmele, hamdele ve salveleden sonra yazımıza önce bir tebrik ve dua ile başlayalım,
Mübarek Cuma gününüzü tebrik ediyor, bu günün bereket ve feyzinden hepimizin istifade etmesini Cenab-ı Hak'tan niyaz ediyorum.
Yine bu Cuma gününde Hz. Peygamber Efendimizin ahlaki yönünü en iyi yansıtan hadislerini okudum ne hikmetse. Bunlara göre kendimin ne kadar ahlaklı olduğumu, Hz. Peygamber not verdiği takdirde geçer notu alıp alamayacağımı düşündüm. Utandığım için sonucu söylemeye cesaretim yok, hakkınızı helal ediniz.
Ama bu konuda birkaç yazı yazmaya niyet ettim ve sizden aldığım güç ve cesaretle ilk yazıyı yazıyor ve sizinle paylaşıyorum.
Değerli Dostlar ;
Haftanın en değerli günü olan Cuma, Müslümanlar için yalnızca bir ibadet günü değil, aynı zamanda kendimizi muhasebe etme, manevi değerlerimizi yeniden gözden geçirme fırsatıdır. Bugün, sadece camilerimizi doldurmak, Cuma namazını eda etmek değil, aynı zamanda İslam'ın özünü oluşturan değerleri hayatımıza nasıl yansıttığımızı sorgulamanın da günüdür.
Allah Resulü (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Ben ancak güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim."
Bu hadis-i şerif, Peygamberimizin asıl vazifesinin ne olduğunu en açık şekilde ifade etmektedir. Demek ki İslam'ın özünde, merkezinde ahlak vardır. Peki bizler, Müslümanlar olarak, bu mesajı ne kadar içselleştirebildik?
İBADET VE AHLAK: AYRILAMAZ İKİLİ
İslam'da ibadet ve ahlak, bir kuşun ya da bir uçağım iki kanadı gibidir. Nasıl ki bir kuş tek kanadıyla uçamaz, bir Müslüman da sadece ibadetlerle veya sadece ahlaki değerlerle kemale eremez. İbadetsiz ahlak temelsiz bir yapı, ahlaksız ibadet ise ruhsuz bir şekilcilik olur.
Kur'an-ı Kerim'de Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor: "İman edip salih amel işleyenler var ya, işte onlar yaratılmışların en hayırlılarıdır." (Beyyine 7)
Burada bahsedilen "salih amel" hem ibadetleri hem de ahlaki davranışları kapsar. Ancak günümüzde ne yazık ki bazı Müslümanlar, dindarlığı yalnızca şekli ibadetlere ve dış görünüşe indirgeyebilmektedir. Sakal, cübbe, sarık, başörtüsü gibi dış görünüşe ait unsurlar ve namaz, oruç, hac gibi ibadetler elbette değerlidir ve İslam'ın emrettiği güzelliklerdir. Fakat bunları hayatımıza taşırken, ahlaki değerleri ihmal edersek, dinin özünü kaçırma tehlikesi ile karşı karşıya kalırız.
NAMAZIN ÖTESİNDE: İBADETİN RUHU
Namaz, İslam'ın direği olarak tanımlanır. Ancak namaz kılarken amacımız nedir? Sadece
fiziksel hareketleri yerine getirmek mi, yoksa Allah'a yakınlaşmak, O'nun huzurunda durmanın
edebini öğrenmek mi? Namaz kıldığımızda yalnızca bir görevi yerine getirmekle kalmaz, aynı
zamanda hayatımızda bir değişim ve dönüşüm yaşamamız beklenir. Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurulur: "Şüphesiz namaz, hayasızlıktan ve kötülükten alıkoyar." (Ankebût 45)
Bu ayet, namazın sadece şekilsel bir ibadet olmadığını, bir Müslümanın hayatında ahlaki bir dönüşüm sağlaması gerektiğini vurgular. Eğer kıldığımız namazlar bizi daha dürüst, daha merhametli, daha adil kılmıyorsa, o zaman ibadetimizin ruhu eksik demektir.
YAŞADIĞIMIZ HAYATTAN CANLI ÖRNEKLER
Ahmet Amca, Süpermarketlerin, üç harflilerin ortalığı kasığı kavurduğu bu dönemde şimdi yok olmaz üzere olan bir işle meşgul, çocukluğumuzdaki mahalle hayatımızda büyük yeri olan bir işi yapıyor, küçük bir bakkal işletiyor. Beş vakit namazını aksatmaz, her Cuma camideki yerini alır. Ancak Ahmet Bey'i mahallemizde sevilen biri yapan, sadece ibadetlerine düşkünlüğü değil. O, müşterilerine asla eksik tartmaz, vadesi gelmiş borçları için insanları sıkıştırmaz, zor durumda olanlara veresiye verir. Veresiye defteri hiçbir hiç kapanmaz. Bir keresinde, yaşlı bir teyzenin verdiği fazla parayı fark ederek ertesi gün evine kadar gidip iade etmişti. İşte inanan inanmayan, her türden sosyal statü sahibi insanlar arasında hemen herkesin sevdiği Ahmet Amca, dindarlığın iki kanadının bir arada olduğu, ibadet ve ahlakın birleştiği mükemmel bir numune.
Bir de başka bir örneğe bakalım, Hüseyin Bey de dindar görünümüyle, çok güçlü muhafazakarlığıyla, uzun sakalı, başındaki takkesiyle dikkat çeken biridir. Namaz vakitlerinde sahibi olduğu mobilya mağazasını, vakit namazlarını kılmak için doğruca camiye gider. Ancak Hüseyin Bey, trafikte önüne geçen araçlara öfkelenir, bağırır, çağırır, korna çalar, iş yerinde herkesi azarlar, sert davranır, Kendi çıkarı için gerekirse sözünden döner. Çalışanlarının hakkını tam olarak vermez. Patron Hüseyin Bey'in dindarlığı, muhafazakarlığı maalesef ahlaki olgunluğa dönüşmemiştir. Neden acaba?
AHLAK VE İBADET DENGESİ
Muhterem Dostlar!
Ahlak ve ibadet, birbirinden ayrılamaz bir bütündür. İbadetlerimiz, bizi ahlaki olgunluğa eriştirmelidir. Aksi takdirde, ibadetlerimiz şekilcilikten öteye geçemez. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"Nice namaz kılanlar vardır ki, namazdan onlara sadece yorgunluk kalır." (İbn Mâce)
Bu hadis, ibadetlerin özünün anlaşılmaması durumunda, şekilsel uygulamaların yeterli olmayacağını vurgulamaktadır. İbadetlerimiz, bizi Allah'a yaklaştırdığı kadar, insanlara karşı da güzel ahlaklı olmaya yönlendirmelidir.
AHLAKSIZ DİNDARLIK OLMAZ
İslam'da ahlak, dinin ayrılmaz bir parçasıdır. Dürüstlük, adalet, merhamet, cömertlik, sabır, hoşgörü, affedicilik gibi değerler, bir Müslümanın karakterini şekillendiren temel unsurlardır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"Sizin en hayırlınız, ahlakı en güzel olanınızdır." (Buhârî)
Bu hadis, ahlakın Müslümanlar için ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Ahlak, sözlü bir beyan değil, günlük hayatta sergilediğimiz davranışlarımızla kendini gösteren bir yaşam biçimidir.
GERÇEK DİNDARLIK NEDİR?
Gerçek dindarlık, sadece şekli ibadetlere yönelmek değil, aynı zamanda ahlaki değerleri de hayatımızın merkezine almaktır. Kur'an-ı Kerim'de Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:
"İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı tarafına çevirmeniz değildir. Asıl iyilik, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara ve peygamberlere iman edenlerin; mala olan sevgilerine rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, dilenenlere ve kölelere verenlerin; namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren, antlaşma yaptıklarında sözlerini yerine getirenlerin ve zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda sabredenlerin tutum ve davranışlarıdır. İşte bunlar, doğru olanlardır. İşte bunlar, Allah'a karşı gelmekten sakınanların ta kendileridir." (Bakara 177)
Bu ayet, gerçek dindarlığın, sadece ibadetleri yerine getirmekle değil, aynı zamanda toplumsal sorumluluklarımızı da yerine getirmekle olacağını vurgulamaktadır.
NASIL DAHA İYİ BİR MÜSLÜMAN OLABİLİRİZ?
Sevgili kardeşlerim!
Peki nasıl hem ibadetlerimizi hakkıyla yerine getiren, hem de güzel ahlakıyla örnek olan bir Müslüman olabiliriz? İşte bazı öneriler:
1. İbadetlerimizin Anlam ve Önemini Kavramak: İbadetleri sadece şekilsel olarak değil, içeriğini ve hikmetini anlayarak yerine getirmeliyiz.
2. Nefis Muhasebesi Yapmak: Her gün kendimize "Bugün Allah rızası için ne yaptım? İnsanlara nasıl davrandım?" diye sormalıyız.
3. Peygamber Efendimizin Hayatını Örnek Almak: Hz. Muhammed (s.a.v.), hem ibadet hem de ahlak konusunda en güzel örnektir. O'nun hayatını daha yakından tanımalı ve örnek almalıyız.
4. Toplumsal Sorumluluk Bilinci: Müslüman, sadece bireysel kurtuluşunu değil, toplumun refahını da düşünmelidir. Bu nedenle yardımlaşmaya, dayanışmaya ve sosyal sorumluluk projelerine önem vermeliyiz.
5. Sürekli Eğitim ve Gelişim: Dinimizi daha iyi anlamak ve uygulamak için eğitimimizi sürdürmeliyiz. Kur'an-ı Kerim'i anlamak ve hayatımıza tatbik etmek için gayret göstermeliyiz.
Kıymetli Dostlarım ;
Gazete köşe yazısından ziyada bir nevi cami sohbetine dönen bu yazımızı şu notlarla ve tavsiyelerle tamamlayalım
İbadet ve ahlak, İslam'ın iki kanadıdır. Cennete uçmak istiyorsak, bir Müslüman olarak, hem ibadetlerimizi hakkıyla yerine getirmeli, hem de ahlaki değerleri hayatımızın her alanına yansıtmalıyız. Bugün, mübarek Cuma gününde, kendimizi muhasebe etmek ve eksiklerimizi gidermek için bir fırsat olsun.
Unutmayalım ki, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) "Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim" buyururken, bizlere de bir hedef göstermiştir. Bu hedef, sadece şekli ibadetlerle değil, aynı zamanda güzel ahlakımızla da Allah'a yaklaşmaktır. Allah (c.c.) hepimizi, hem ibadetlerinde samimi, hem de ahlakında dürüst olan kullarından eylesin. Cuma gününüzün mübarek olsun, dualarınız ve ibadetleriniz kabul olsun.
Selam ve dua ile...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.